Bir genç kız perişan oldu.. Makyaja ne oldu? Hayatsız kadınlar Kıymık

Bir genç kız perişan oldu..

Şeyda Güney, Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi bir genç kız. Göz tanığı olduğu olay ise dünyanın tüylerini ürpertecek cinsten. Bildiğimiz gibi uzun bir süredir tren istasyonlarında güvenliği sağlamak amacıyla özel güvenlik görevlileri bulunuyor. Bu kişilerin amacı halkın güvenliğini sağlamak. Eğer bir suç unsuru oluşturan kimse varsa bunu kolluk gücüne yani polise teslim etmek. Bu duyarlı genç kızımız; "Yalnız bu böyle olmuyor Savaş Abi" deyip anlatıyor dehşet olayı. Dinleyin hele:

Tornavidayla vurdular
"Dün Florya Tren İstasyonu'nda tam jetonumu atarken treni kaçırdım. O sırada bir güvenlik görevlisi elinde kırık bir tornavida ile 14-15 yaşlarında bir çocuğu ensesinden tutup diğer güvenlik görevlilerinin yanına getirdi. Ben biraz ilerleyip banklara oturdum ve onları izlemeye başladım. Yanılmıyorsam 6 görevli vardı. Biri tornavida ile çocuğun eline daha sonra da kafasına vurdu. Çocuk acı içinde yere eğildi. Diğer bir görevli çocuğu kaldırıp başından tutarak kafasını tel örgülere vurdu. Ben dayanamayıp kalkıp yanlarına doğru yürürken; iki görevli coplarla çocuğun ellerine ve sırtına vurmaya başladı. Ben yanlarına gidince çocuğu dövmeyi bıraktılar.

Tam 6 görevli
Bundan sonra size aramızda geçen diyaloğu aynen yazıyorum:
Ben: Siz ne yapıyorsunuz?
Görevliler: Sen onun suçunu biliyor musun?
Ben: Ne yapmış bu kadar dayağı hak edecek?
Görevli: Elindeki tornavidayla treni çiziyordu.
Ben: Peki bunun cezası bu mu ve sizin onu dövmeye ne hakkınız var?
Tabii bunları söylerken tam 6 görevli birden üstüme geldi. Ve daha sonra bir bey de onlara yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu söylemeye başladı.

Orman mı burası?..
Bana bir süre bağırdılar ve ben çocuğun hatalı olduğunu, fakat onların bir polis değil sadece özel güvenlik olduğunu hatırlattım. Onların sadece bu olayla ilgili bir tutanak tutmalarını ve çocuğu polise teslim etmelerini söyledim. Bana; "Çocuk 1-2 defa dayak yerse bir daha buna kalkışmaz, aklı başına gelir" dediler. "Burası İstanbul ve burada orman kanunları geçerli. Ne istersek onu yaparız" dediler ve çocuğu tren istasyonundaki bir yere götürdüler. Orada ne yaptıklarını tahmin etmek hiç de güç değil.
Benim sadece hatam polise haber vermemek oldu. Olayın etkisiyle ne yapmam gerektiğine karar veremedim. Sizden ricam bu ve buna benzer her gün tren istasyonlarında yaşanan olayları inceleyip, yetkililere duyurmanızdır. Birileri o güvenliklere ne yapıp yapamayacaklarını öğretmeli. Çünkü onlar bu devletin güvenlik gücü değil. Saygılarımla.

Kim bakacak bu işe?
Normal olarak bunu Demiryolları Genel Müdürü'ne havale etmemiz gerek. Ama ben öyle yapmayacağım. Bunu doğrudan doğruya Emniyet Müdürümüz Sayın Cerrah'a bildiriyorum. O ne yapması gerektiğini gayet iyi bilir. Haydi müdürüm göster şu densizlere günlerini...