|
|
|
|
|
|
Kızının cesedini hastanede buldu
Berrin Candan, hızlandırılmış trenle Ankara'ya arkadaşını görmeye giden üniversiteli kızı İrem'i elinde fotoğrafıyla gözyaşları içinde aradı.
Enkazdaki herkese "Kızım birinci vagon 30 numaradaydı gördünüz mü" diye soran acılı anne, sonunda yavrusunun cesedini hastanede buldu.
*** Kaderleri trende buluştu
Pamukova'da önceki akşam yaşanan tren kazası, birçok ilginç hayat öyküsünü de içinde barındırıyor. Kazadan kurtulanlar hâlâ yaşadıklarına inanamadıklarını söylüyorlar. Kimi ilk kez Türkiye'de trene bindiğini ve kaza geçirdiğini; kimi de sigara içmek için tercih ettiği vagon sayesinde hayatının kurtulduğunu anlatıyor....
1- Zor yemek yiyor, bardağı elimde zor tutuyordum 44 yaşındaki Murat Şahin İsveç'te Türkçe öğretmenliği yapıyor. Tatilini geçirmek için Türkiye'ye gelmiş; İstanbul'dan Ankara'da yaşayan ablasını ziyaret etmek için, yine ablasının tavsiyesi üzerine 'hızlı tren' yolculuğunu seçmiş. Olanları şöyle anlatıyor: "İsveç'te de güvenli olduğu için trenleri tercih ettiğim için ablamın önerisi sıcak geldi. 24 milyon liraya bilet aldım. Ancak tren hareket ettikten sonra o kadar çok sallanıyordu ki korkmaya başladım. Kaza sırasında yemek vagonunda yemek yemeye çalışıyordum. Bardağı elimle zor tutuyor, tabakların hareketinden zor yemek yiyordum. Hatta servis yapan personel bile ayakta zor duruyordu. Oysa yurt dışında kahve fincanı bile kıpırdamaz. Birdenbire tren sanki bir virajı alır gibi oldu ve her şey birbirine karıştı. Şans eseri yaşıyorum. Bir daha Türkiye'ye geldiğimde bırakın trene binmeyi, görmek bile istemiyorum."
2- İlk yardım eden kamyon şoförleri oldu Kazadan yara almadan kurtulanlardan biri de İstanbul'dan Eskişehir'e iş görüşmesi için giden tekstil firmasında çalışan Yılmaz Çetinkaya idi. İşi acil olduğu için 'hızlı treni' tercih ettiğini ve ilk kez bu treni kullandığını söyleyen Çetinkaya dördüncü vagonda yolculuk yaptığını anlattı: "Bulmaca çözüyordum, birden her şey birbirine karıştı ve valizler, eşyalar, insanlar birbirinin üzerine dökülmeye başladı. Sonra sessizlik... Etrafımda yaralılar ve çocuklar vardı. Herkes birbirine yardım etmeye çalışıyordu. Yardımımıza ilk koşan ise kamyon şoförleri oldu. Hepimizi vagonlardan çekip çıkardılar."
3- Bizi kırılan camlardan çekerek çıkarabildiler Biyoenerji uzmanı ve oyuncu Hatice Er, üçüncü vagondaydı. Kazadan hemen önce trenin titremeye başladığını kaydeden Er, şunları anlattı: "Titremenin etkisiyle valizler düştü. Ortalığı bir toz dumanı kapladı ve bulunduğum vagon sağa devrildi. Camlar kırıldı. Ardından derin bir sessizlik oldu. Aradan ne kadar zaman geçtiğinin farkında değildim. İlk duyduğum ses bize yöneltilen 'Herkes iyi mi? Panik yapmayın. Herkesi çıkaracağız' sözleri oldu. Ben ve birçok kişiyi kırılan camlardan çıkardılar."
4- Sigaranın bir gün hayatımı kurtaracağı aklıma bile gelmezdi Tren kazasından yaralı kurtulan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak Mühendisliği Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Tevfik Uyar, kazadan sonra konuştuğu Başbakan Erdoğan'a 'Fransa'ya uçak satmadan ölmeyeceğini' söyledi. Uyar, Eskişehir'deki ailesini görmeye ve kirli çamaşırlarını yıkatmaya gidiyordu. İlk defa hızlandırılmış trene bindiğini söyleyen Uyar, "Kaza günü kız arkadaşımla buluşacaktım. Ona daha çok vakit ayırmak için hızlandırılmış trene binmiştim" diyor. Sigara içilen birinci vagondan bilet aldığını söyleyen Uyar, "Kurtulanların çoğu birinci vagondaymış. Hiç aklıma sigaranın hayatımı kurtaracağı gelmezdi" diye konuşuyor. Uyar, kazadan önce Fransızca çalıştığını söylüyor: "Trenin döndüğünü hissettim. Sarsılmaya ve sola yatmaya başladı. Okuduğum bölüm gereği trenin devrileceğini anladım. Koltuğa sarıldım. Bulunduğum vagon sola devrildi. İnanılmaz bir gürültü koptu. Camlar patladı. Devrildikten sonra ortalığı derin bir sessizlik kapladı. Her tarafım çim ve topraktı. Beni bir tıra bindirdiler. Beni babamın arkadaşının sahibi olduğu İlhan Tan Tesisleri'ne bırakmalarını istedim. Tanıdıklarımız beni Pamukova Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Oraya giden ilk hasta bendim. Pamukova'dan Sakarya Devlet Hastanesi'ne sevk edildim." Uyar, "Tüm yazlık kıyafetlerim gitti. Kütüphaneden ödünç aldığım iki 'Linear Cebir' kitabını da kaybettim. Geri veremeyeceğim" diyor.
Pınar ŞENGÜL/İnci DÖNDAŞ/Pervin KAPLAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|