kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aşk benim hayatımı darmadağın edebiliyor
Aşk benim hayatımı darmadağın edebiliyor
Ercan Saatçi ile dost kalamadık

Aşk benim hayatımı darmadağın edebiliyor

Hande Yener 'olgunluk dönemi çalışmam' dediği 3. albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Romantik şarkılarıyla dikkat çeken Yener, aşkı bulamadığını bunun da albüme yansıdığını söylüyor
Hareketli şarkılarıyla yaz aylarına damgasını vuran Hande Yener, iki yıl aradan sonra çıkardığı "Aşk kadın ruhundan anlamıyor" albümüyle iddialı bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. Yener, bir sonraki albümüne kadar insanların sıkılmadan şarkılarını dinleyecekleri iddiasında da bulunuyor. Güzel şarkıcı son çalışmasıyla ilgili ilk kez Cumartesi Sabah'a konuştu.

* Bu albümde diğerlerinden farklı olarak şarkı söyleme tarzınızda belirgin bir değişiklik var. Sezen Aksu ve Ajda Pekkan'ın ilk yıllarının bir karışımı gibi...
Böyle eleştiriler var. İnsan kendi sesi için böyle yorumlar yapamıyor. Kendi sesini mikrofondan duymak bile tuhaf. Yorumculuğumu biraz daha ilerletmek istediğim ve bunun üzerine oynadığım kesin. Yorumculuğum konuşulsun istiyorum artık.

* Daha önce bu tarz kaygılarınız yok muydu?
Vardı aslında ama ben stüdyo kayıtlarından dolayı istediğim gibi duyamıyordum sesimi. O hataları düzelttik. Tamamen sesimle ilgilenen bir sound engineer (ses mühendisi) vardı. Albümdeki şarkılarda sesimin tonlamasıyla ilgili dengeleri o yaptı ve konserlerde de yanımda o olacak.

* Albümü dinleyenler "Bu gerçek sesine en yakın tonlama" dediler mi?
Evet. Sahnedeki sesime en yakın sesi yakaladığımı söylediler.

* Çok fazla slow şarkı var. Bu sizin tercihiniz miydi?
Aslında yavaş şarkıların sayısı bir öncekiyle aynı. Ama sanırım bu albümde daha dikkat çekiyor. Çünkü slow şarkıda da var olduğumu hissettirmek istedim. İnsanlar beni hep hareketli popüler şarkılarla tanıdılar.

* Daha romantik bir Hande Yener ile mi karşı karşıyayız?
Evet. Enerjik Hande'nin yanında tabii ki!

* Bu albümde Mete Özgencil ile çalışmaya başladınız. Mete Özgencil pek çok star yarattı. Örneğin Candan Erçetin ilk onun şarkılarıyla çıkış yaptı. Candan Erçetin ile aralarının bozuk olduğunu duymuştum. Özgencil'in yeni gözdesi, yeni yıldızı siz misiniz?
Mete Özgencil beni merak etmiş ve bir ışık görmüş. Onu arayacağımı da tahmin etmiş. Nitekim ben de aradım. Mete Özgencil bir şey üretiyor ve onun iyi yorumlanmasını, daha fazla insana ulaşmasını tabii ki ister. Bunları benle yakalayabileceğini söyledi. Bu sadece bana beste verecek anlamı taşımıyor. Ama benim işimle ilgili çok yükseldi ve heyecanlandı. Dolayısıyla diğer albümde daha fazla parçası olacak.

* Albümün kapağından şarkı söyleme tarzınıza kadar büyük bir değişim var. Hande Yener'in "olgunluk dönemi" başladı diyebilir miyiz?
Kesinlikle. Daha profesyonelleştim. Olgunlaştıkça ağırlık ve rehavet de çöküyor insanın üstüne. Fotoğraflardaki durgunluğu özellikle bunu yansıtsın diye verdik. Albüm kapağındaki ifade neyi veriyorsa aynen onları hissediyorum.

* Önceki kapak fotoğraflarında sadece seksiydi şimdi daha gizemli seksi bir Hande Yener var gibi?
Demek ki ruhum da öyle oldu.

* "Kırmızı" parçasının müziklerinde Ajda Pekkan'ın "Hoşgör sen" ve "Kadının fendi erkeği yendi" parçalarının düzenleme havası hakim. Şarkı söyleme tarzınız da sanki ondan esintiler taşıyor. Ajda Pekkan'ın varisi olarak mı görüyorsunuz kendinizi?
Türkiyenin en önemli starlarından biri Ajda Pekkan. Ama kimse kimsenin yerini dolduramaz. Çocukluğumdan beri dinliyorum kendisini, mutlaka etkilenmişimdir. Başarılı olan herkesi takip ediyorum, ama onların yaptıklarını tekrarlamak istemiyorum. Kendim gibi olmak istiyorum. İlerde bir Hande Yener olmak istiyorum. Ölene dek bu işi yapmak ve benim de şarkılarım cover'lansın isterim tabii ki...

* "Bir iz gerek" parçasında alaturka bir hava var. Bir vokal koçuyla çalıştınız mı bunun için?
Hayır, içimden öyle söylemek geldi. Mete'ye (Özgencil) de sordum onun da hoşuna gitti.

* Neden ilk klip albümün adını taşıyan şarkıya değil de "Acele etme"ye çekildi?
Benim için bütün şarkılar çıkış şarkısı niteliğinde. "Acele etme" coşkulu bir şarkı olduğu için tercih ettik. Klip Roma'da koreograf, yönetmen Luca Tommassini tarafından çekildi. Onunla çalışmalarımız konserlerle devam edecek çünkü kendisi aynı zamanda Kylie Minouge ve Madonna ile de çalışmış bir konser direktörü.

* Albüme neden bu ismi vermeyi uygun buldunuz. Çok iddialı değil mi?
"Aşk kadın ruhundan anlamıyor" bütün şarkılarda aşka isyan eden ve aşkla ilgili problemi olan bir kadını tasvir ettiği için albümün ruhunu anlatıyor.

* Sizin tercihiniz miydi bu konsepte sahip şarkılardan oluşan bir albüm yapmak?
Tercih demek doğru mu bilmiyorum, benim hayatımı, kişiliğimi yansıtıyor bu.

* Bildiğim kadarıyla Tarkan'ın menajeri Uygar Ataş ile bir ilişkiniz var. Aşka bu isyan neden?
(Muzipçe gülümsüyor) Ben özel hayatımla ilgili ayrıntı vermek istemiyorum. Yalnız olsanız da aşkı bulsanız da istediğiniz gibi yürümeyince mutsuz oluyorsunuz. Benim hayatımı darma duman edebiliyor. Aşkı bulduğum zaman milli piyangodan trilyon kazanmış kadar mutlu ediyor beni. O yüzden yaşayamadığım an ya da istediğim gibi olmadığı zaman çok yıpranıyorum. Şarkılar da benim duygularımı anlattığı için hiç zorlanmıyorum okurken. Ama aşka inanmıyorum anlamına gelmiyor bu. Aşkı istediğim boyutunda yaşayacağıma inanıyorum bir gün.

* Niye? İstediğiniz gibi bir ilişki yaşayamıyor musunuz? İlişkinizden bahsetmeyecek misiniz?
Yok! (Kahkaha atıyor)

* Yönetmeninizi de Uygar Ataş'ın bulduğunu duymuştum?
Yok. Styling de dahil olmak üzere Sanem Habib yönlendirdi. Zaten dostluğumuz vardı. Piyasadaki insanlarla dostluğumuz var ve ben zaman zaman fikir danışırım. O insan da bana, herkesin yardım ettiği boyutta her zaman yardımcı olmuştur. Ama yönetmenimizle beni o tanıştırmadı.

Aynur Erdem

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Fakirliği çok iyi tanırım
 Bir Faulkner klasiği daha
 Halit Kıvanç tadıyla Türkiye'de futbol
 Haftanın Kitapları
 Hollywood yıldızları yaz kış bot giyiyor
 Moda dünyasında son yenilikler
 Yelkenler fora denizciler geliyor
 En Yeni Kozmetik Ürünleri
 Makyaj Çantası
 Sağlık olmadan, güzellik sadece mucizeyle olabilir
 Motorsporlarına hükmeden kadınlar
 2000 İranlı onun için Türkiye'ye geliyor
 Dünyaya diş hekimi yetiştiriyor
 Beyazperdenin son yakışıklıları
 Bu romanın kahramanları gerçek
 Asla halka mal olmak istemem
 Alo AIDS'e mi yakalandım?
 Zayıf ve güzel görünmek elinizde
 Boğaz'a karşı masaj keyfi
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Takıntılar bilmem kaç
Sonuçta yeni bir yazıya daha...
ŞAFAK KARAMAN
Özcan Deniz nereye?
Bir sanatçı değişim içinde olduğunu...
Masumiyetin içindeki canavarlık
Masumiyetin içindeki canavarlık
Amerikan bağımsız sinemasının usta ismi Gus Van Sant'ın sıradışı...
Hayatın unuttuğu ruhlar
Hayatın unuttuğu ruhlar
Amerikan bağımsız sineması, sistem tarafından emilerek bir ölçüde...
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde...
Sosyete bu ilaçla 24 saat eğleniyor
Amerika ve Avrupa'daki jet sosyetenin son gözdesi, uzun süre uyumadan dinç bir...
Sihirli bir dokunuş
Çok eski kültürlerin faydalı, değerli ve hatta mucizevi varlıklar olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.