|
 |
|
 |
  |
|
Kafatasına yama yapıldı geçen ayları hatırlamıyor
HSBC'ye atılan bombanın en yakınındaydı güvenlik görevlisi Koray Yıldırımkaya... Patlamanın etkisiyle dağılan kafatasına bacağındaki kemiklerle yama yapıldı. Yaşadığı olayı hatırlamıyor bile.
Koray Karakaya, Erdem Kara, Abdurrahman Aydoğan, Hasan- Hazma Özsoy... Bu yıl İstanbul'u dünyanın gündemine taşıyan bombalı terör saldırılarının kurbanlarından yalnızca birkaçı onlar. HSBC, İngiliz Konsolosluğu, sinegog ve Çapa'da havaya uçan otobüsün içinde bulunan ama mucize eseri kurtulan insanlar... Onlar bir taraftan bomba ile yaşamları bir anda değiştiği için çok şanssız olduklarını düşünüyorlar. Bir taraftan da... Etraflarındaki pek çok insan bir anda ölürken yaşayabildikleri için çok şanslı olduklarını... "Sadece pat diye bir ses duyduk, sonrası dumandı" diye anlatıyorlar. Bombanın göbeğinde yaşananların hiç de dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını, hayatın devam ettiğini ancak yaşananların unutulmayacağını gösteriyorlar. Yaralarını sarmak için aylardır büyük uğraş veriyorlar. Herkesin onları unutmaya başladığı şu günlerde, verdikleri mucizevi hayatta kalma öykülerini ve yaşama tutunma çabalarını anlattılar...
HSBC'DE meydana gelen patlamaya en yakın kişi güvenlik görevlisi Koray Yıldırımkaya'ydı. Patlamadan hemen sonra dağılan kafa kemikleri bir havluya sarıldı ve 'galiba ölü' diye hastaneye götürüldü. Aradan geçen yedi ay ve doktorları bile şaşırtan ameliyatların ardından sağlığına kavuştu. Onun bugün gösterdiği gelişme için doktorları 'mucize' diyorlar. Koray henüz 24 yaşında, gencecik bir adam. Son üç aydır her gün dört saat fizik tedavi görüyor. İyileşip eski günlerine geri dönebilmek için müthiş bir gayret gösteriyor. Hâlâ sağ kolu felç ama giderek kullanmaya başlamış. İki ay öncesine kadar yalnızca sürüyebildiği sağ bacağı ise eski haline dönmek üzere. Üç kez beyin ameliyatı olmuş. Bacağından alınan kemiklerle yok olan kafatasına ek yapılmış. Beyninin bir bölümü patlama nedeniyle yok olmuş, beyin zarı hasar görmüş; vücudunun diğer bölümlerinden alınan parçalarla yama yapmışlar. Ancak şimdi sağ kolundaki felç dışında hiçbir şikayeti kalmadı. Doktorları, onun da fizik tedavi ile büyük oranda giderileceğini söylüyorlar.
KONUŞAMAZ DEMİŞLERDİ TEK şey eksik hayatında Koray'ın... O güne dair hiçbir şey hatırlamıyor. Beyni, ona bunları yaşatan dakikaları tamamen silmiş. "Bankanın kapısında bekliyordum sonra gözlerimi açtığımda bir hastanedeydim" diyor. Onun hatırlamadığı ve hayatından tümüyle sildiği bu süre tam iki ay. Koray'ın hayatından silinen bu dönem yakınları için kabus olmuş. Yoğun bakımda geçen haftalar için doktorları tıbbi verilerine bakarak çeşitli senaryolar üretmişler. Beynin sağ tarafı felç olduğu için artık konuşmasının imkansız olduğunu söylemişler, sağ tarafını kullanmasının mümkün olamayacağını, belki de artık hiç bilinçli olamayacağını söylemişler. O ise tüm bu senaryoları çürütmüş. Gözlerini açtığında ilk sözü "Ben neredeyim" olmuş.
DOKTORLARIN UMUDU YOKTU AYLAR boyunca tedavi gördüğü Florance Nightingale Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mercan Sarıer, şunları söylüyor: "Görüntüleri izleyince onun binanın önünde kanlar içindeki kişi olduğunu fark ettim. Bize getirildiğinde kafatası kırılmıştı. Beyni açıkta, havlunun içindeydi. Ameliyata aldığımızda hiç de umutlu değildik. Ancak başına yirmiyi aşkın doktor geldi. Hepimiz teröre adam vermeyiz diye düşündük. Herkesin tüyleri diken diken ameliyatı sürdürdük. Sonrasında onun gayretinin de büyük etkisi var." Koray'ın patlamayla birlikte bu hale gelmesi yaklaşık bir-iki saniye almış. Düzelmesi içinse aylardır onlarca doktor çalışıyor. İç organlarının çoğunda hasar meydana gelmiş. Akciğer zarı yırtılmış, beyin zarı bile hasar görmüş. Yoğun bakımda doktorlar onunla özel olarak ilgilenmişler. Hergün başına gelip "Ha gayret oğlum iyileşeceksin" diye hayata bağlamaya çalışmışlar. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra sağ tarafı olduğu gibi felçliymiş. Şimdi ise yalnızca sağ kolu için günde dört saatini fizik tedavide geçiriyor.
Esra Tüzün
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|