kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Önemli Türkler, Başkan Bush'u nasıl dinlediler?
Bu, kesinlikle Arap modası değil!

Önemli Türkler, Başkan Bush'u nasıl dinlediler?

Galatasaray Üniversitesi'nde ABD Başkanı Bush'un, arkasına Ortaköy Camii'ni ve Boğaz Köprüsü'nü alarak yaptığı konuşmayı dinleyenler arasında, bu satırların yazarı da vardı.
Buraya bizleri, ABD Büyükelçisi Edelman'ın davet ettiğini biliyorduk.
Derken "Hürriyet"te, "Bush'u dinlemeleri için en önemli 120 Türk'ün listesi yapıldı" benzeri bir haber çıktı.
Hürriyet böyle "En"li sıralamalar yapmaya meraklı ya... "En iyi 10 lahmacuncu", "En iyi 10 kır kahvesi" veya "En temiz 10 halka açık tuvalet" gibi listeleri, hep yapmıyorlar mı?
"En önemli 120 Türk" haberini okuyunca biraz ürktüm... Acaba Amerikalılar, "Önemli" ile "Değerli" arasındaki farkı Çetin Altan'dan öğrenmemişler miydi?
Sabah, Galatasaray Üniversitesi'nin rıhtımında toplandık biz Önemli Türkler... Anladım ki, Türkiye'deki önemlilerin ancak bir bölümü buradaydı. Ayrıca davetli sayısı 120 değildi. Benim sayabildiğim kadarıyla, 312 kişiydik.
Bir ara Aydın Doğan'la beraber olduk. Sarıldık, öpüştük. Başyazar olarak ilk patronum Aydın Doğan'dı... Milliyet'i yeni almıştı ve 42 yaşındaydı 1980'de...
İki önemli Türk olarak o günleri konuşup, hatıraları yad ederken, şıklığına ve kravatının göz alıcılığına işaret ettim.
- Galiba buradan çıkıp, Laila'ya gideceksin, dedim.
Güldü,
- İstersen beraber gidelim. Ama ikimizi aynı masada görünce, Babıali'de dedikodular başlar hemen, dedi.
Ben de,
- Dedikodulara aldırma. Olsa olsa, Aydın Doğan Sabah'a transfer oluyor, derler dedim.
Özetle, bizim katıldığımız "Resepsiyon" 11.30'da başladı. Bush'un gelip konuşmasını yaptığı 14'e kadar, önemli Türkler olarak aramızda bol bol konuştuk.
Gazeteciler, işadamları, generaller, bakanlar, sivil toplum örgütleri yöneticileri, diplomatlar, politikacılar vardı 312 davetli arasında.
Güneş de alabildiğine aydınlatıp, yakıyordu herkesi...
Baktım bir tentenin altında, Şarık Tara'nın yanındaki sandalye boş. Oraya oturdum ve Şarık Tara'nın koltuk değneğini alıp, çeneme dayanak olarak onu kullandım.
Gelen geçen herkes bana "Geçmiş olsun. Kaza mı geçirdin" demeye başladı.
Böyle önemli insan enflasyonun olduğu bir toplantıda, daha da önemli olmak veya dikkat çekmek isterseniz, yanınıza bir koltuk değneği almanızı tavsiye ederim. Derken, bizleri güneşin altında dizilmiş sandalyelere oturttular. Bush'un konuşacağı kürsünün önünde, Galatasaray arması vardı... Çünkü burası Galatasaray Üniversitesi'ydi...
Bunun, iki anlamı olabileceğini düşündüm.
Birincisi, Türkiye'de Fransız kültürünün simgesi olan Galatasaray'ı, bu şekilde "Pax Americana"ya katmış oluyordu Bush...
Bir gün önce "Sen Türkiye ile AB'nin arasına giremezsin" diyen Fransız Cumhurbaşkanı Chirac'a verilmiş bir cevap olabilirdi bu.
1960'lı yıllarda Galatasaray'da De Gaulle konuşurken, 2004'te Bush vardı artık.
İkinci mesaj da, belki Fenerbahçe'yeydi.
Belki Bush Fenerbahçeliler'e "Siz şampiyon olabilirsiniz ama, bir üniversiteniz bile yok" demek istiyordu.
Bu olaydan sonra, Aziz Yıldırım'ın, işe ilkokuldan başlamasını öneririm.
Çünkü Galatasaray'ın stadı olmasa bile üniversitesi var. Bunu da, canlı yayınlarda bütün dünya gördü.
Bush'un konuşmasına gelince.
Beş tane Türk'ün adını geçirdi konuşmasında. Biri tabii ki Atatürk'tü.
- Atatürk'ün Batı ile kaynaşma rüyası bu kuşakta gerçek olacak, dedi.
Türk toplumunun Amerika'ya katkısına örnek olarak Detroit'in oyuncusu Mehmet Okur'u örnek verdi. Yazar Orhan Pamuk'tan alıntı yaptı.
Tabii Tayyip Erdoğan'dan da övgüyle söz etti.
Ve "arkadaşım" diyerek andığı "Başkan Sezar"ın adını da zikretti.
Ahmet Necdet Sezer'in soyadı, Bush'un ağzında "Sezar" oluvermişti.
İyi ki şaşırıp, Neron veya Kaligula falan demedi. Ya da, Doğu Roma başkentinde olduğunu düşünüp, "Başkan Jüstinyen" de diyebilirdi.
Bush, Türkiye'nin önemini bize anlattı.
Neticede Türk'ün Türk'e propagandası değil, Amerikalı'nın Türk'e propagandası olarak, farklı bir şeydi bu.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İnsanların değerini onlar ölmeden anlamak çok mu zor?   / 07-07-2004
 Gündoğan'da yaşanan "Dolar" krizi   / 06-07-2004
 Saddam'a bakıp "Bu herkese ders olsun" demek mümkündür   / 05-07-2004
 Saddam "Cesur"cu ise, Bush da "Sarar"cı değil mi?   / 04-07-2004
 İsim vermek kolay ama o ismi korumak çok zordur!   / 03-07-2004
 Paradan sıfır atmak kolay, beynimizdeki sıfırlar ne olacak?   / 02-07-2004
 Önemli Türkler, Başkan Bush'u nasıl dinlediler?   / 01-07-2004
 "Sessiz Çoğunluk", AB hedefine kilitlenmiş durumda!   / 30-06-2004
 Ya Tayyip Erdoğan küsüp NATO Zirvesi'ni boykot etseydi?   / 29-06-2004
 Amerika Irak'ta yenilip kendi içine kapansaydı?!.   / 28-06-2004
ERGUN BABAHAN
Yine Türk Ceza Yasası
Yıllarca her türlü değişime ayak...
ERDAL ŞAFAK
Kıbrıslılar'a pes
Galiba Kıbrıs'ta bir terslik var.
AHMET HAKAN COŞKUN
Yasayı destekliyorum
Hükümet, sinema yasasını Meclis'e...
MEHMET BARLAS
Ahirette iman ve Bodrum'da mekân mı?
Her yaz olduğu gibi...
ALİ KIRCA
Yanlış sorulara yanlış cevaplar
Önce 11 Eylül, ardından...
ÖMER LÜTFİ METE
Sezer'in rektör fetihleri
Rektör atamaları ile...
REFİK DURBAŞ
Modernlik, düşüncede saklıdır
SABAH Posta Kutusu'nda...
SAVAŞ AY
Merkez Haber Ajansı üzerine...
Hepsi geleceğin sıkı...
HINCAL ULUÇ
Türkiye hâlâ birinci torbada..
Gündemdeki konu,...
Yeni bir heyecan: 2-0
Yeni bir heyecan: 2-0
Siyah-beyazlı ekip, teknik direktörü Del Bosque yönetimindeki ilk...
Sergen'i Bile Gönderirim
Sergen'i Bile Gönderirim
"Şartlarımıza uymayanı göndeririz. Bu Sergen bile olsa, değişmez"...
Porno seyretmeyen milletvekili var mı?
Porno seyretmeyen milletvekili var mı?
TCK Tasarısı'nın mühtehcenlik maddesi görüşmeleri ilginç diyaloglara...
Baykal'a çifte dava açılıyor
Baykal'a çifte dava açılıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başı tazminat davalarıyla...
Olimpiyat nine şimdi Atina yollarına düştü
Olimpiyat nine şimdi Atina yollarına düştü
Mefaret Işık, 1936 Berlin oyunlarından beri tüm olimpiyatları izledi.
NATO'dan sonra nikâh zirvesi
NATO'dan sonra nikâh zirvesi
İstanbul Emniyeti, Başbakan'ın kızı Esra ile Berat Albayrak'ın nikâhı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.