Baykal Ecevit CHP DSP oldu..

CHP kurultayı yapıldı.. Sonuç..
Hırgürün dışında CHP adına yeni bir şey yok.. CHP dün neyse bugün de aynı..
Zaten böyle olacağı çok önceden belliydi.. CHP'deki kavganın adı net biçimde ortaya konmadığı için, toplumda zaman zaman farklı beklentiler yaratılıyor..
Kavganın özü şu..
Muhalifler diyor ki: 'CHP'yi yönetemiyorsunuz, bırakın biz başa geçelim.'
Yönetimdekiler de cevap veriyor: 'Parti başarıyla yönetiliyor. Bir sonraki seçimde bunun meyvelerini toplayacağız. Susun, bekleyin. Ortalık yerde konuşarak partiye zarar vermeyin.'
İşte cumartesi günü yapılan kurultay bu temel üzerine kuruluydu.. Delegeler geldi, parmaklar indi kalktı.. Genel Merkezciler kazandı..
Partiiçi iktidar mücadelesi bitti veya bir başka bahara ertelendi..
Ancak bunlar olurken, CHP'de 'konuşma, tartışma' geleneğine de son verildi.. CHP'ye otoriter parti rotası çizildi..
Yani CHP, DSP'leşti.. Bunda, bünyesinde partiiçi muhalefeti her dönem koruyan, tartışma ortamına açık olan CHP'nin, 1999 yılında baraj altında kalıp, otoriter DSP'nin iktidara gelmesinin önemli rolü var..
Baykal, 1999 yılından sonra yönetim anlayışını değiştirdi.. Ecevit'in çizgisine geçti.. Partide kimsenin konuşmasını istemiyor..
Nasıl bütün DSP'liler yıllarca Ecevit'in ne söyleyeceğine bakıp ona göre pozisyon aldılarsa..
Ecevit'in iyi dediği iyi, kötü dediği kötü olduysa, Baykal da CHP'lilerden bunu bekliyor..
Yerel seçimlerden sonra kimseyle konuşmadan CHP'yi başarılı ilan etmesi, bunun tipik göstergesiydi..
CHP resmen tek adam partisidir..
DSP yasa gereği onca kurultay yaptı.. Kim konuşabildi, kim fikrini söyledi? Konuşmaya çalışan partiden gönderilmedi mi? Şimdi aynı gelişmeleri CHP'de yaşamaya başladık..
Baykal kurultayda güvenoyu almadı.. Bu partiyi tıpkı Ecevit gibi 'Tek başıma yönetirim' yaklaşımını hem tescil ettirdi hem de Türkiye'ye ilan etti..
Şimdi deniyor ki, böyle kurultay yapmak CHP'ye yakışmadı... Peki böyle kurultay yapmayı kim istedi?
Delegeler..
Medya içeri alınmasın diyen kim?
Delegeler..
Partinin gerçek sahibi kim? Delegeler..
Onlar oy vermese CHP kapılarını dünyaya kapatamazdı.. CHP'liler medyanın kendilerine yeteri kadar ilgi göstermediğinden, faaliyetlerini, düşüncelerini yansıtmadığından yakınır..
Şimdi bu yakınmaları anlamını yitirdi.. CHP yönetiminin değil, CHP delegelerinin oylarıyla medya tukaka ilan edildi..
Bazı çevreler diyor ki; 'CHP'de halkla kaynaşmanın nasıl olacağı konuşulmuyor.. Asıl sıkıntı burada.'
Hayır değil.. Bu eskimiş siyasetin sorunuydu.. Bugün ise halkla kaynaşmak değil, halkın içinden çıkmak önemli..
CHP ilk seçime kadar otoriter bir parti olarak varlığını sürdürür.. Genel Merkez daha etkin, daha belirleyici olur; il-ilçe örgütlerinin bir değeri olmaz, delegelerin esamisi okunmaz..
Tıpkı Ecevit'in DSP'si gibi..
İlk seçimde kararı seçmen verir..