|
|
|
|
|
|
Efes-Ülker ligi
Efes ile Ülker arasında gidip gelen ligde hiçbir takım ve müessese yatırıma cesaret edemiyor. Ucu kendilerine dokunsa da iki takım, altyapılara kadar müdahale edip rekabeti köreltiyor.
Türk basketbolu, geçtiğimiz aylarda yasalaşan özerkliğin gerçekleşmesini beklerken 2001 yılında çıktığı zirveden de hızla aşağı iniyor. Seyirci salonlara gelmiyor, basketbol Türkiye'nin sporu olmaktan çıkıp İstanbul-Ankara-İzmir üçgenine sıkışıyor, maçlar ekranlarda yer bulamıyor, yatırıma hevesli müessese takımları ikinci ligde küstürülüyor, potansiyel sponsorlar bu ilgisizliği gördükçe potaya bulaşmaktan köşe bucak kaçıyor. 40 milyonluk genç nüfusu olan Türkiye, Avrupa'nın en az takımlı birinci liglerinden birine sahne oluyor, Birinci Lig kulüpleri takım sayısının arttırılması fikrine soğuk duruyor ve bu kaos ortamında herkes topu başkasına atıyor.
Herşeyi yutuyorlar Son 10 yıldır basketbolu lokomotif gibi çeken Efes Pilsen ve Ülkerspor da artık gerilemenin temel nedenlerinden olarak görülüyor. Büyüdükçe güçlenen ve bu düzende her yıl final oynayacakmış gibi görünen Efes ve Ülker artık kendine rakip olabilecek herşeyi yutup yok ediyor. Diğer takımlarda kendini gösteren isimler ya Efes, ya Ülker tarafından hemen kapılıyor. Efes-Ülker'in milyon dolarlık yabancılarına karşı diğer takımlar 3- 5 bin dolarlık adamlarla idare ediyor. Altyapılarda bile yetenekli çocukların başka kulüplerde oynamasına tahammül edilmiyor. NBA'i zorlayacak Fatih, Muratcan, Arda gibi isimler bu yanlış gidişin kurbanı olarak karşımızda duruyor. İki lokomotif, altyapıya dahi yurtdışından eklemeler yaparak gelişmenin önünü kapatıyor.
Sonuç: Avrupa'da hüsran Bu düzen aslında dönüp dolaşıp ligin efendileri Efes ve Ülker'i de vuruyor. Ligde rekabet ve çekişme olmadığı için bu iki dev kulübümüz Avrupa'ya çıktıklarında bekledikleri başarıların uzağında kalıyorlar. Bütçelerini Avrupa'ya göre değil, lige ve birbirine göre ayarlayan iki kulüp, Avrupa şampiyonluğuna hep çok uzaktan bakıyor. Basketbolumuzu kaostan çıkarıp yeniden zirveye doğru ivme kazandıracak isimler konsensus sağlanmak bir yana, birbirine diş biliyor ve cepheler oluşturuyor. Aralıksız 12 yıldır görev başındaki federasyon ise, oluşumuna seyirci kaldığı bu bozuk düzeni değiştirecek olan liglerin genişletilmesi çalışmalarını 1 yıl ötelemekte hiçbir sakınca görmüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|