|
 |
|
 |
 |
| Ailenin para harcayan çocuğuyum
|
|
CEM HAKKO ilk kez eşarpların yapıldığı atölyeye girdiğinde 4 yaşındaymış. Gülümseyerek anlatıyor "Kısa pantolonlu bir çocuktum işte. Bay Vitali'nin yanında dolaşıyordum. Yine de çok etkilenmiştim atölyeden." Cem Hakko bugün yine aynı heyecanı duyduğunu gizlemiyor. Eşarp yapımının aşamalarını anlatırken bir taraftan tepkilerimi ölçüyor. Acaba onun hissettiklerini hissediyor muyum? Her renk için ayrı kalıp, her motif için ayrı bir titizlik. Gezerken soruyorum "Cimri misiniz yoksa para harcamayı sever misiniz?" Yüksek sesle bir kahkaha atıyor: "Ben ailenin para harcayan çocuğuyum. Benim için küçüklüğümden beri 'Bu çocuk çok fazla harcıyor, önlemini almak lazım' derlermiş. Bay Vitali de harcardı ama kardeşi onu dengelerdi. Şimdi ben harcıyorum ekibim tutumlu olmam için arkamdan hesap yapıyor. Bazen bir şeyi çok istesem bile "kusura bakmayın ama olmaz" diyorlar. Kabul etmek zorunda kalıyorum tabii, hesapları denk tutmak lazım." Peki ya kıyafetleri? Örneğin eşi Betina Hakko, Vakko'dan başka bir marka giyebilir mi? Giymek istemiyormuş. Cem Hakko ise "Ben başka yerden bedenime göre bir şey bulamam ki" diye cevap veriyor.
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|