kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Şiddet ve sorumluluk

AB zirvesi epey hır gür ve itiş kakıştan sonra anayasa konusunda varılan bir mutabakatla sona erdi. Aynı zirve, dokuz yıl öncesinin etnik temizlikçisi Hırvatistan ile de AB'nin üyelik müzakerelerine başlayacağını ilan etti. Balkan- lar'ın batısına istikrar getirme ve demokratik güçlerin konsolide edilmesini sağlama arzusunun bu kararın ardında olduğu malum.
Güvenlik kaygılarının AB kararlarında bu denli ön plana çıkması Türkiye'nin müzakerelere başlama şansını artırıyor. Nitekim Başbakan Erdoğan da bu konuda kamuoyuna hayli iyimser mesajlar verdi. AB içindeki genel eğilimin de Türkiye'de son yılların demokratik kazanımlarından geri atılmadığı taktirde bu yönde ilerleyeceği anlaşılıyor.
Üstelik Türkiye İslam Konferansı Örgütü içinde devrim sayılabilecek bir gelişmenin de öncülüğünü geçen hafta yaparak Batı ile İslam dünyası arasında ortak dili üretme iddiasında bir adım daha attı. Ahmet Hakan'ın da vurguladığı gibi İKÖ'nün Genel Sekreterini'nin seçimle belirlemesi kritik bir dönüm noktası sayılmalı. Gizli oy sayesinde bu seçimin, değerli bilimadamı Profesör Ekmeleddin İslamoğlu'nu Genel Sekreterliğe getirmesi ise Dışişleri Bakanı Gül'ün bir başarısı. Bu süreçteki başarı Türk diplomasisinin kendisine manevra alanları yaratacak siyasi hamleleri yapabilme becerisinin yeni bir örneği aynı zamanda.
AB hedefinin etkisi
Gül, toplantıda yaptığı konuşmada İslam ve Arap dünyalarında son zamanlarda yaşanan bazı demokrasi yönündeki atılımlara atıfta bulundu. İnsan hakları, cinsler arası eşitlik ve şeffaflığın İslam dünyasının çağdaş dünyanın normlarına ulaşması ve kendi tarih ve geleneğine daha layık bir yapıya kavuşması için gerekliliğinin altını çizdi. İsrail'i eleştirirken de teröre ve intihar saldırılarına karşı çıktı. Bir bakıma Türkiye Dışişleri Bakanı İslam alemini dünyaya entegre olmaya davet etti.
Türkiye'nin bu türden bir söylemi kullanabilmesi ve arkasında durabilmesi ise kuşkusuz son yıllarda gerçekleştirilen siyasal liberalleşme ve demokratikleşme süreci sayesinde mümkün oldu. Bunun gerçekleşmesinde AB hedefinin etkisi ve çekim gücü yadsınamaz. Ancak tüm yapılanları buna bağlamak, içeride bu konularda verilen mücadeleleri ve mücadele edenleri hiçe saymak da vahim bir hata olur. Devlet yapısı içinde de bu konuda bir mücadelenin ya- şanmış ve yaşanmakta olduğunu görmezlikten gelmek de benzer şekilde yanlıştır.
Hattah çıkma tehlikesi
Demokratikleşme yolundaki kazanımlar, Türkiye'nin dış politikadaki manevra alanının da açılmasına imkan sağladı. Katı güvenlik korkularıyla beslenen bir kültüre sahip olan ülke 11 Eylül sonrası ortamda özgürlük alanını açabilmeyi de başardı. Bunu gerçekleştirebildiği ölçüde ise bir yandan kendi kaderine daha fazla hakim olma yetisi kazanırken, dünya ölçeğinde de söyledikleri dinlenen bir ülke olma yönünde adımlar atabildi.
Son iki haftadır Türkiye'nin girmiş olduğu bu hattan çıkması tehlikesi yeniden belirdi. PKK'nın ve varlıklarını ona bağlı olarak sürdürenlerin terör tehditleri ortalığı gerdi. Şiddetle aralarına mesafe koyamayan Kürt siyasetçileri reformların kesilmesine kadar gidebilecek bir gelişmeler zincirini tetikleyebilir. Zira bugün Türkiye'de yaşayanların ortak çıkarı demokratik hukuk devleti çerçevesinin tam anlamıyla işlevsel hale gelmesidir.
11 Eylül sonrasında herhangi bir siyaseti şiddet yoluyla savunmaya kalkmak çıkmaz yoldur. Alman Büyükelçisi'nin sözleri de bunu teyit etmiştir. On yıl aradan sonra buldukları dünyanın gerçeklerini anlamayanlar veya onlara bu yeni dünyanın diliyle siyaset yapma imkanını tanımayanlar bu ülkede yaşayan herkese ihanet etmiş olacaklardır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Arayış   / 01-07-2004
 Yeni yol kavşağı   / 27-06-2004
 Bulanık sular   / 24-06-2004
 Şiddet ve sorumluluk   / 20-06-2004
 Şehir ve adam   / 17-06-2004
 Zaman kazanma manevraları   / 13-06-2004
 Reaganizm'in sonu   / 10-06-2004
 60 yılın hatırı   / 06-06-2004
 Strateji arayışı   / 03-06-2004
 Projektör altında   / 30-05-2004
SOLİ ÖZEL
Öfke ve patlama
İstanbul'daki NATO zirvesiyle biten...
Okocha sesleri
Okocha sesleri
Türk vatandaşı statüsü nedeniyle G.Saray'a cazip gelen Okocha,...
Azmin zaferi
Azmin zaferi
Beşiktaş'ın tecrübeli oyuncusu Kaan Dobra, müthiş çabasıyla 15 günlük...
Silahların gölgesinde kurultay
Silahların gölgesinde kurultay
CHP'de olağanüstü kurultay "olağanüstü" şartlarda yapıldı. Baykal,...
Erdoğan'dan dobra dobra
Erdoğan'dan dobra dobra
Erdoğan, imam hatiplerle ilgili yeni bir girişimin bedelini hükümet...
Önce oğlu sonra dört torunu gitti
Önce oğlu sonra dört torunu gitti
Yığınçalı köyünün Hasibe Ninesi iki aydır dermansız acılar içinde...
Depremin yaraları sarılmaya başladı
Depremin yaraları sarılmaya başladı
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde meydana gelen ve 18 kişinin ölümü, 32...
Çalıntı cep telefonu 33 kişiyi yaktı
İzmir'de çalındıktan bir buçuk yıl sonra Urfa'da ortaya çıkan telefon...
Çeyizi kana bulandı
Belgin ile Hakan, Özalp'ten çeyiz alışverişine gelmişlerdi. Çarşıya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.