Phoneix Daum!

TSYD'nin balosundayım. Daum'u gördüm, inanılmaz gergin ve sinir içinde, bağıra çağıra telefonla konuşuyordu. O an gözlerindeki müthiş öfkeyi gördüm. Ve Daum'a şunu dedim: Sakin ol lütfen. Bu futbolu her maçta oyna bu sezon şampiyon olursun!
Sonra da elimdeki kağıttan notları okudum: Fenerbahçe sürekli baskılı ve hücum oynamış. 36 yan orta yapmış, 22 şut atmış. İstanbulspor ise savunmanın 3 pozisyon hatasından 3 gol atmış. Hepsi bu!...
Daum o sevecen haline döndü, "Senden başka böyle düşünen var mı?" dedi. Sonra da Türk gibi konuştu: Burası Türkiye. Herkes sonuca bakar. Kaybedersen yanarsın!
O an anladım ki Daum haklı. Çünkü burası Türkiye ve herkes skor yazarı. İşte o günden sonra, "Dahi antrenör" dediğim Daum'a saldırılar başladı.
Amaç Fenerbahçe'nin kaybetmesi değildi. Amaç, Daum'un kaybetmesiydi. İşte o an eleştirmenler haklı çıkacaklar, "Daum, dahi değil deli" diyeceklerdi.
Bakınız ben hala şunun altını çiziyorum. Diyorum ki: Daum dahi bir antrenör ama inanılmaz da şanslı. Daum, meslektaşı Lucescu'nun altın tepsi içinde sunduğu şampiyonluğa hayır demedi.
Şimdi gerçek başka. Soruyorum: Bu Galatasaray gelecek yıl ne yapar? Biliyorum ki, "Para yok, oyuncu yok, gelecek karanlık" diyorsunuz.
Aynı soru Beşiktaş için de geçerli. Cevabınızı ben söyleyeyim: Beşiktaş darmadağın. Gelecek karanlık.
İşte gelinen nokta bu. Yani; Fenerbahçe geleceğe yatırım yapan takım oldu. Üstelik şampiyon olurken. Dahası şu; Daum yönetiminde Fenerbahçe 5 yıl şampiyon olursa kimse şaşırmasın. (Sayın Başkan Yıldırım, Daum'a sahiplenerek dünyanın en iyi 5 antrenöründen birinin kariyerini tekrar parlattı. Almanlar şimdiden Daum'a "Ne olur geri dön" diyorlar ama çok geç.)
Tekrar bizim medyaya dönelim: Hıncal Usta, Daum, Beşiktaş antrenörü olunca İçişleri Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu. "Atın bu kokainman adamı" dedi. "Çocuklarımıza kötü örnek oluyor" dedi. (Bu satırların yazarı ise "Kötü örnek, iyi örnek olur" dedi. Daum'a bir şans lütfen diye çırpındı durdu...). Daum, F.Bahçe'ye antrenör olunca Hıncal Usta sustu, herkes sustu. Hayret!!!!
Şimdi soru şu: Beşiktaş, Daum'u göndermeseydi ne olurdu? Fener, Daum'u almasaydı ne olurdu? Elbette bu sorunun cevabını herkes biliyor. Ama Beşiktaşlıların bilmesi gereken nokta şu; Lucescu, Daum'un bıraktığı mirasla Beşiktaş'ı şampiyon yaptı. Beşiktaş, kötü gününde Daum'a sahip çıktı, her sorun çözülünce Daum gönderildi. Bilgili'nin bu tarihi hatası Fener'i şampiyon yaptı.
Son söz: Daum vefalıdır, unutmaz. Bir gün "Beşiktaş'ı unuttun mu?" dedim, Daum da kalbini göstererek "O sevgi burada saklı" demişti. Daum bir kez daha Phoneix kuşu (Anka kuşu) gibi küllerinden doğdu. Bu nedenle arkadaşım Dahi Daum'a artık kimse kokainman diyemez.