|
|
|
|
|
|
Tecrübe bazen işe yaramıyor
Bir sürü yaşını başını almış kadın ve erkek stüdyoda tanıştığı insanlarla flört etmeye çalışıyor. Bu İkinci Bahar programı, "Yetişkinlerin tecrübelerinden ders çıkartılır" sözünü adeta yalanlıyor
Bu yayın döneminde TV'lerde inanılmaz bir yarışma enflasyonu yaşadık. Birbiri ardına yarışmalar düzenlendi. Düzenlenmekle kalmadı bunların jürisi, yarışmacısı, sansasyonları magazin basınına en büyük kaynak oldu. Ne enteresandır ki düne kadar adını bile duymadığımız insanlar bir yarışmaya katılıyor ve birkaç hafta sonra hepimiz tanıyoruz. En mühimi tanımakla kalmayıp, özel hayatını en ince ayrıntısına kadar merak ediyoruz. Kim kiminle aşk yaşamış, hangi yarışmacının kimde gözü varmıştı, bizim için inanılmaz bir ilgi alanı haline geliyor. Millet olarak ne kadar özel hayatın didiklenmesine hatta aslında hiç de umurumuzda olmayan insanların özel hayatlarının kurcalanmasına meraklıyız ki magazin dünyasına bu kadar iş yaptırıyoruz. Pop star bilmem kim bilmem kime alaka duymuş da şimdi bitmiş. Bize ne, niye ilgilenelim? Zannedersin ki kadın Madonna adam da Brat Pitt. Onlar da bu gazla havaya girip, hemen kendilerini çok mühim zannedip o dergi senin bu dergi benim koşturup soyunmaya, poz vermeye başlıyorlar. Onlara da boşu boşuna prim vermeyelim. Bütün bu yarışmalar içinden biri büyüklerimizin bize yıllardır söylediği birçok tezi benim gözümde çürütüverdi birden. O da İkinci Bahar diye, kim kiminle evlenecek programının ileri yaş versiyonu. Efendim hani tecrübe çok önemliydi, hani bir nusubet bin nasihattan iyiydi? Bunların geçerli olmadığını bu programı seyredince anlıyorsunuz.
Aşk Nerede? Bir sürü yaşını başını almış insan bir araya gelmiş, orada tanıştıkları diğer insanlarla flört ediyorlar ya da etmeye çalışıyorlar. "Ne güzel, her yerde oluyormuş" demeyin çünkü konusu da aşk falan değil. Bir bayağılıktır, bir kavga gürültüdür gidiyor ki sormayın. Gençlere örnek olmasını beklediğimiz insanlar, birçok gencin değil yapmaya, konuşmaya bile utandığı şeyleri milyonların önünde pervasızca yapıyorlar. Hani genç bir çift bir hata yaptığında büyükler "onlar daha çok genç, tabii hayat tecrübeleri yok, zamanla düzeltirler, hayat onları da olgunlaştırırlar" diyorlar ya artık inanmıyorum. Evet tecrübe yaşamların toplamı belki, ama demek ki bunları da düzgün beyinlerin toplaması gerekiyor. Hayatın size yaşattıklarını beyin süzgecinizden olgun düşüncelerle geçirmeniz gerekiyor. Yaşadıklarınızdan doğru ders çıkarmak çok mühim yoksa ne yaşadığınızın ya da kaç kere üst üste yaşadığınızın bir önemi yok demek ki. Kadınların kıskançlık krizleri, erkeklerle konuşmaları, onlara davranışları bırakın genç kızlara örnek olmayı, mahalle kavgalarına bile örnek teşkil etmez. Bir kadında alıştığımız zarafet, incelik hiçbirisinde olmadığı gibi ekran önünde olduklarını da unutup ciyak ciyak bağırıyorlar. Erkekler deseniz hayatta özel bir duruşu olmayan o kadınlarla kıyı bucak dedikodu yapan tipler. Hele biri var ki Nurhan Bey, ev halkına dayılanıp sindiriyor. Hadi onlar yapıyor da işin acısı bu kadınların en basiti erkeklerin de en dayı en efesi birinci oluyormuş. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz, maalesef ki hanımefendilik ya da beyefendilik prim yapmıyor. Bu bayağılıkları televizyonlara taşımayalım bari. Bırakalım gençler temiz, oyunsuz aşklar yaşasınlar. Aşk evlilikleri yapsınlar, sevgiyle aile olsunlar ki o sevgi ortamında sağlıklı çocuklar yetiştirsinler.
AYŞE
|
|
|
|
|
|
|
|
|