|
Gül'ün başarısı
Tam da İslam ülkelerinin en büyük organizasyonu İslam Konferansı Örgütü'nden umudu kesiyorduk ki, İstanbul Zirvesi'nde dün akşam yaşananlar, umudu yeniden yeşertti..
İstanbul Zirvesi, tarihe geçecek nitelikte..
Neden mi? Açıklayalım: Bu zamana kadar İslam Konferansı Örgütü'nde genel sekreterin belirlenmesi, hep yapılan görüşmeler sonrasında bir isim üzerinde anlaşma sağlanması yöntemiyle gerçekleşiyordu.
Kural bu değildi ama teamül böyleydi.. Zemin yoklamalarının ardından bir isim üzerinde anlaşma sağlanır ve göstermelik bir seçimin ardından belirlenen isim genel sekreter olurdu.
Neden böyle? Çünkü İslam ülkelerinin yöneticileri, "seçim yarışı"na girmeyi "ayıp bir şey" gibi algılıyorlardı.
Gerekçeleri de hazırdı: Bu tür yarışlar, ülkeler arasındaki kalıcı dostlukları zedeler!
Demokrasi, serbest seçim, halk iradesi.. Bunların önemi yoktu. Onlar halkları için en doğrusunu bilirler, en uygun kişiyi iş başına getirirlerdi.
Bu anlayış, İslam Konferansı Örgütü'ne de kısmen yansıyordu.
İstanbul Zirvesi, bu anlayışın değişmesine neden oldu..
***
İslam Konferansı Örgütü'nün tarihinde ilk kez genel sekreter, hakiki bir seçimin ardından iş başına geldi.
Bence işin bu yönü, seçilen genel sekreterin Türk olmasından çok daha önemli..
Hiç kimse İslam Konferansı Örgütü'nde yapılan bu seçimin arkasında Amerika'nın ya da "Büyük Ortadoğu Projesi"nin etkisini aramasın..
Seçim, "İslam ülkeleri, başkalarının müdahalesine imkan vermeden kendilerine çeki düzen vermeli" diyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geliştirdiği inisiyatifin etkisiyle yapılmıştır.
Zaten Abdullah Gül de, seçimin kazanılmasının ardından yaptığı açıklamada, işin bu yönüne dikkat çekti.
***
Çeşitli gruplaşmaların ve kümeleşmelerin yaşandığı İKÖ'de Türkiye, bu zamana kadar ağırlığını yeterince ortaya koyamamıştı.
Daha önce "genel sekreterlik" için zemin yoklamaları yapılmış, ancak resmen aday gösterme aşamasına gelinememişti.
İlk kez İKÖ Genel Sekreterliği'ne bir Türk'ün seçilmesinde en büyük pay Abdullah Gül'ün..
Sonuç, hem İslam ülkeleri nezdinde Türkiye'nin ağırlığının ortaya çıkması açısından, hem de bundan sonra İKÖ'nün etkinliğinin arttırılması açısından çok önemli..
Mısır'da doğmuş, ilk gençliğini Kahire'de geçirmiş Profesör Ekmelettin İhsanoğlu, hem Arap kültürüne hakim, hem de Batı'yı biliyor. Yıllardır İKÖ'ye bağlı bir kuruluşun başında..
İhsanoğlu'nun İKÖ Genel Sekreteri olarak önemli başarılara imza atacağına inanıyoruz.
|
