|
 |
|
 |
Onların yürekleri kocaman
Önce koruyucu ailesi oldukları Mustafa'yı hastalanınca evlat edinen Mertler, oğulları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyorlar.
Hamza ve Sebahat Mert ile alkolik babası tarafından yetiştirme yurduna terk edilen Mustafa'nın yolları 11 yıl önce kesişti. Mert çifti, Koruyucu Aile Projesi kapsamında Kayseri Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı Çocuk Esirgeme Kurumu'nda bulunan 3 yaşındaki Mustafa'nın koruyucu ailesi oldu. Mertler Mustafa'yı haftada iki kez evlerine getirerek, sıcak bir aile ortamının tadını almasını sağladılar. Altı yıl böyle geçti. Ancak Mustafa dokuz yaşına geldiğinde tüm hayatını etkileyecek bir hastalığın belirtilerini göstermeye başladı. Kasları eriyordu. Gün günden eli ayağı tutmaz hale geliyordu. İşte tam bu sırada Mertler'in kocaman yüreği devreye girdi. Hamza ve Sebahat Mert hastalığı hızla ilerleyen çocuğu kaderine terk etmek yerine evlat edinmeyi seçtiler. Onu tüm sorunları ile kabul edip evlerini ona açtılar. Mustafa'yı kendi çocuklarından ayırmadılar. Ve öylesine yürekten sarıldılar ki ona, Mustafa bir gün bile onların gerçek anne ve babası olmadığını düşünmedi. Hâlâ da bunu bilmiyor.
"O BİZİM OĞLUMUZ" Hamza Mert söze Mustafa'nın küçükken çok şirin bir çocuk olduğunu anlatarak giriyor. Sonra da dördüncü bir evlada nasıl sahip olduklarını anlatıyor. "Aslında aklımızda böyle koruyucu aile olmak falan yoktu. Eşimin ısrarı üzerine sevap olur düşüncesi ve bir doktor hanımın tavsiyesi üzerine, Mustafa'nın koruyucu ailesi olduk. Sonradan da Mustafa'yı çok sevdik ve ayrılamadık. Onu evlat edindiğimizde komşularımız, 'Sizin zaten üç çocuğunuz var, ne gerek vardı' dediler. Komşularımıza, bunu herkesin yapması gerektiğini söyledik. Mustafa konuşmaya başladığında içine kapanık bir çocuktu. İlgiye ve yardıma muhtaçtı. Diğer çocuklarımız da Mustafa'yı öz kardeşleri gibi sevdiler. Bugüne kadar Mustafa'ya kendisini Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan aldığımızı da söylemedik." Sonrası zorlu olmuş. Hastalığı her geçen gün biraz daha ilerleyen Mustafa bir süre sonra elden ayaktan da kesilmiş. Tekerlekli sandalyeye muhtaç hale gelmiş. Ama Mertler çocuk için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlar. En iyi doktorlara götürüp, tedavisinin yapılmasını sağlamaya çalışmışlar. Mustafa tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelince hiç yakınmadan, yüksünmeden her ihtiyacını karşılamışlar. Mustafa'yı evlerine 150 metre uzaklıktaki okula her sabah sırtlarında götürüp, sırtlarında getirmişler.
MUTLULUKLARI ARTIK TAM İkinci kattaki evlerine yine sırtlarında çıkarırken bir gün bile "of" dememişler. Ama Mustafa bir yandan büyürken bir yandan da hastalığı nedeniyle kilo almaya başlamış. Onların da yaşı ilerlemiş. Ailenin bu olağanüstü fedakarlığını yakından izleyen Kayseri Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri buna bir çare bulmaya karar vermişler ve en azından çocuğun evine giriş çıkışının sağlanabilmesi için harekete geçmişler. O nedenle Mertler bugünlerde çok mutlu. Çünkü ikinci kattaki evlerine çıkan bir asansör yapıldı. Hamza Mert artık oğullarını daha sık dışarıya çıkarabileceklerini, gezdirebileceklerini anlatıyor sevinçle. "Hayırseverlere çok teşekkür ediyorum. Mustafa, Zekiye Has İlköğretim Okulu'nda okuyor. Derseleri çok iyi. Sınıfında da sevilen bir çocuk. Ancak okulunda da bazı sıkıntılarımız var. Okul girişinde rampa olmadığı için Mustafa'yı sırtımızda sınıfına götürüyoruz. Aslında tüm okullarda rampa sisteminin olması gerekiyor" diyor sonra. Tüm özürlü çocukları hatırlatarak... Sebahat Mert ise Mustafa'yı evlat edindikleri için asla pişman olmadıklarını söylüyor. Mert, "Onu evimize getirdikten sonra ayrılamadık. Çocuklarıma gösterdiğim ilginin daha fazlasını ona gösterdim" diye konuşuyor.
"HERKESE ÖRNEK OLSUN" Yapımı 13 milyar liraya mal olan asansör ise dünden itibaren çalışmaya başladı. Kayseri Sosyal Hizmetler İl Müdürü Şahin Ertarhanacıoğlu, Mustafa hastalandığında aileye geri alabileceklerini söylediklerini ancak onların bunu reddettiğini anlattı ve "Bu ailemiz herkese örnek olmalı. Aile sıcaklığına muhtaç çocuklarımıza bir aile, bir anne ve baba olmaya çağırıyoruz. Bu çocuklar bizim çocuklarımızdır" dedi.
A.Oğuz GÜNDÜZ/MERKEZ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|