Oyun disiplini
İsveç çok başarılı bir futbol sergilediği bir maçta, farklı bir skorla üç puanın sahibi oldu. İlk yarıda, belli bir süre boyunca takımlar birbirlerine üstünlük sağlayamadılar. Ama Bulgaristan'ın takım savunmasındaki yetersizlikleri bilhassa dörtlü savunmasını çağdışı bir anlayışla, rakip ataklar olgunlaşırken öne çıkarması, başlarına bir iş geleceğinin habercisiydi. Nitekim böyle bir pozisyonda kolay bir gol yediler. Ardından oyun disiplinleri iyice bozuldu. İkinci yarıya İsveç, akıllı bir taktikle başladı. Oyunu geride kabul eder görünerek, risk alan rakibini üstüne çekti ve kazandığı toplarda orta sahasını da defans kulvarlarına sarkıttı. Bu düşünce İsveç adına önemli bir ofansif güç oluşturdu. Ve sonrasında da arka arkaya gelen güzel golleri izledik. Böylece beş farklı bir skora zorlanmadan ulaştılar. Modası geçmiş futbol! İsveç'in iki etkili forveti var. Bilhassa Zlatan İbrahimoviç, sırtı dönük de oynamayı çok iyi biliyor ve bu sayede mükemmel asistler yapıyor. Ayrıca orta sahada başta Ljungberg olmak üzere depar kulvarlarına zamanlamalı koşular yapan oyuncuları var. Bu şekilde hücumda aktif oluyor ve üretkenlik sağlıyorlar. Aynı zamanda takım savunmaları da çok başarılı. Fakat görünen en büyük artıları da oyun disiplinleri. Elde ettikleri farklı skora rağmen son dakikaya kadar hiç rehavete kapılmadılar ve aynı ciddiyetle maçı sürdürdüler. Bulgaristan modası geçmiş bir futbol oynuyor. Fizik güçleri yetersiz ve takım savunmaları rahatsızlıklar ile dolu. Defans blokları çok ağır isimlerden kurulu. Ayrıca taktik anlayış olarak da çok kötüydüler. Teknik direktör Markov, etkili forveti Berbatov'u ileride yalnızlıktan kurtaracak bir formül dahi üretemedi. Kısacası Bulgaristan'ın bu görüntüsüyle bu şampiyonada hiç şansı olamaz.
|