SABAH - 11/06/2004 - Ligin gerçek tadı: 71-59

Şu an 11 Haziran 2004 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	» Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Bilgi ve Yaşam

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

	Kampüs

Google Arama

	Ligin gerçek tadı: 71-59
	Efes, Ülker'i 5. kez geçti
	Ayakta alkışlıyorum

Ligin gerçek tadı: 71-59

Nefesleri kesen mücadelede Efes Pilsen'i şampiyonluğa 4.çeyrekte rakibi Ülkerspor'a sadece 10 sayı attıran muhteşem savunması götürdü.

Öncelikle şunu belirtelim ki böylesine stres dolu ve kritik karşılaşmalarda teknik ve taktik analizleri derinlemesine yapmak ve bu konularda detaylara inebilmek gerçekten çok zor. Aslında maçı incelemeden önce iki takımı da kutlamak isterim. Çünkü yıllardır Türk basketboluna çok büyük yatırım yapan Efes Pilsen ve Ülkerspor, bizlere Avrupa'nın en zevkli play-off finallerinden birisini izlettirdiler. Dün akşam belki sahada çok kaliteli bir basketbol ve çok estetik hareketler yoktu. Ancak salonlarda ender görülebilecek güzellikte hırslı ve istekli bir mücadele vardı. Karşılaşmanın başından itibaren hem psikolojik hem de özgüven olarak üstün olan taraf Efes Pilsen'di. Play-off maçlarından önce sakatlanan İbrahim'in eksikliğinde, skor olarak önemli rol üstlenen Serkan'ın da sakatlığı nedeniyle takımdaki yerini alamaması Ülkerspor'a hücum gücünü çok önemli ölçüde kaybettirdi.

En değerlisi Granger
Booker'ın seri boyunca süren üstün skorer oyunu ile birlikte Kerem Gönlüm ve Blair'in gayretlerine rağmen teknik olarak Efes Pilsen'e karşı üstünlük sağlamaları gerçekten zordu. Efes Pilsen ise play-offların en değerli oyuncusu olduğunu düşündüğüm Granger'ın çok etkili oyunuyla ve de seri boyunca başarılı bir performans sergileyemeyen Kerem Tunçeri'nin önemli katkılarıyla şampiyonluğu kazanmayı bildi. Belki de gecenin en tatsız olayı Ergin Ataman'ın kariyerine yakışmayacak bir şekilde yapmış olduğu sportmenlik dışı protestoydu. Son söz olarak şunu söyleyebiliriz ki; Kazanmayı bilmek kadar yenilmeyi bilebilmek de sporda önemli bir karakter özelliğidir.

KEMAL DİNÇER