|
|
|
|
Şeytanın bile aklına gelmez
Para üstü alırken altına da dikkat! Katlı halde 10 milyon diye verilen paranın yarısı 1 milyonluk olabilir
Taksideki Para Tuzağı Para sahteciliğinde "bu kadarına pes" dedirtecek yeni yöntem özellikle taksilerde uygulanıyor. Müşteriye para üstü olarak katlanmış biçimde verilen 10 ve 5 milyon liralıkların diğer yarısı 1 milyon ya da 500 bin lira yapıştırılmış çıkıyor. Para taksiden tam inerken ödendiği için müşteri bu tuzağa kolayca düşebiliyor.
Yüzde Yüzlük Bir İş Son günlerde pek çok kişinin şikâyet ettiği bu sahtekârlığı yapanlar "havadan" yüzde 100'e yakın kâr sağlıyor. Bir 10, bir 5, bir 1 milyonluk ve bir de 500 bin liralık banknot ikiye kesilerek toplam 16.5 milyon liradan 30 milyon lira elde ediliyor. Mağdurların çoğu da kadın oluyor.
*** Para üstünü saymadan alma!
Son dönemde özellikle taksilerde müşteriye para üstü olarak katlanmış biçimde verilen 10 ve 5 milyon liralıkların diğer yarısına 1 milyon ya da 500 bin lira yapıştırılmış çıkıyor. Fark etmeyen yanıyor.
İstanbul'un tam da ortasında taksiler tarafından para üstü hileleriyle dolandırılan kişilerin sayısı son günlerde hızla artıyor. Biliyorum çünkü bunlardan biri de ben oldum. Geçen hafta son derece ustaca hazırlanmış bir para tuzağı ile taksici tarafından dolandırıldım. Benim başıma geleni yaşayan çoğu kişi gibi de meblağ küçük olduğu için ne polise ne de Taksiciler Odası'na şikayette bulunmadım. Şeytana bile şapka çıkartacak olay, gazeteden evime gitmek için her akşam olduğu gibi taksiye binmemle başladı. Biner binmez de, iş çıkışı yorgun ve pek tabii dalgın insan tipine tamı tamına uyduğum için bilmeden uyanık taksicinin kurbanı seçiliverdim. Oysa, yolculuğun başında -her akşam olduğu gibibeş kilometrelik yolu yakınmaları dinleyerek geçirmeyi bekliyordum ki olmadı. Ne sıkışan trafikten, ne müzik sesinden rahatsız olmadım. Yani bir gariplik vardı. Her şey iyi gidiyordu, rahat bir yolculuk yapıyordum. "Lütfen sol tarafta cepte indirir misiniz" dedim "olmaz ben o tarafa gitmek istemiyorum" demeden beni tam da istediğim yerde indirdi.
MELEK Mİ, ŞEYTAN MI? Cüzdanıma baktım hiç bozuk param yoktu. "Ne yazık ki 20 milyonum var" dedim ki bu sözümden sonra büyük bir azar işiteceğimi bekliyordum. Olmadı. Karşımdaki taksici galiba örnek kişiydi "hiç fark etmez" deyip bana daha önceden hazırladığı para üzerini uzattı. Ben de ikiye katlanmış paraları şöyle bir saydım 10 milyon, 5 milyon ve bozukluklar her şey tamamdı. Ya da öyle görünüyordu... Hiçbir şeyin tamam olmadığını anlamam ise ancak ertesi sabah oldu. Gazetenin kapısının önüne geldiğimde cüzdanımdan, önceki gece bindiğim taksicinin verdiği paralardan 5 milyonu çekip uzattım. Sonra da küçük bir şok yaşadım. Bu paranın bir tarafı 5 milyon diğer tarafı beş yüz bin liraydı. İki para birbirine yapıştırılmıştı. Nasıl olur derken taksici atladı "İyi kandırılmışsınız, böyle çok oluyor" diye bana güldü. Şaşkınlığımı üzerimden atamadan bu kez 10 milyona uzandım ki onu elime aldığımda daha da şaşırdım. Bu paranın da bir tarafı on milyon diğer tarafı bir milyondu. Yapıştırılan paralar ikiye katlandığı için açıp inceleyip bakmadıkça fark edilemiyordu.
BEN HİÇ YALNIZ DEĞİLİM Şok içinde ücreti ödeyip, elimde iki adet para şaşkın şaşkın gazeteye çıktığım da bu konuda hiç de yalnız olmadığımı anladım. Çekmecelerinde taksicilerden aldıkları fotokopi 10 milyon liraları çıkaranlar oldu. "Ben de taksiye 20 milyon verdim. Beş milyonun para üstünü vermiş" diye kandırılanlar anlattılar. Bir kısmı uyanık davranıp fotokopi paraları zamanında fark edebiliyordu ama bu kez aldıkları yanıtlar hep aynı oluyormuş "Hay Allah müşteri bize bu parayı vermiş görüyor musun." "Neden dikkat etmedin" diye bana kızanlar da oldu. Saymıştım işte ama yetmemişti. Bir de incelemem gerekiyordu ama ben o güne kadar paranoyak değildim ki, paraları uzun uzun inceleyip öyle cüzdanıma yerleştirme alışkanlığım yoktu. Ama artık var... Son bir haftam bindiğim bütün taksilere de durumu anlatıyorum. Aldığım yanıt hep aynı, "böyle olaylar o kadar çok oluyor ki". Onların da dolandırıldığını anlatıyorlar. "Bu paraları belki de bir müşterisinden almıştır" diyenler oluyor. Sonunda dayanamayıp İstanbul Şoförler Odası'nı aradım. Başkan Yardımcısı Cem Sert'in bana ilk sorduğu soru; "Plakası ne" oldu. Bilmiyordum bindiğim taksilerin plakasını not mu etmem gerekiyordu? Onlara hiç bu konuda şikayet gelmemiş. Zaten İstanbul'da 18 bin taksici varmış ve bunların arasında örnek taksi şoförü o kadar çokmuş ki bir gün beni tanıştırabilirmiş de. Sonra bu konuda şikayeti olanlar 0 212 283 65 42'ye başvururlarsa odanın pek çok yaptırımı varmış aklınızda olsun...
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|