kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Yaşar Kemal'e, haddim olmayarak...

Sevgili Yaşar Ağabey; 40 yıl öncesine giden hatıralardan da güç alarak, ellerinle uçurtma yapıp gözlerini gökyüzüne, ufuklara, sonsuzluğa dikebilmesine yardım ettiğin "uçurtmacı çocuklar"dan biri olarak yazma cesareti buldum.
Ve 40 yıldan beri, bir ağabeye, bir ustaya, sana, nasıl saygılı bir "sen" diyebilmişsem, "siz"in resmiyetine sığınmadım.
Başka türlü de olabilirdi bu yazı, ama bu toprakların içtenliğini temsil ettiysen bunca sene, yine yaparsın diye umduğum için doğrudan sana hitap ettim.
Yarın, dünyanın dört bir yanından gelmiş gazete sahipleri ve yöneticileri önünde özel bir konuşma yapacaksın. Bu çok önemli ve o kürsüyü sana verenler sağ olsunlar!
Bundan ben de gurur duydum; o konuşmayı orada olup izleyebilmek de isterdim.
Ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini elbette sen bilirsin.
"İyi bilirsin" üstelik.

***

Hitap edeceğin örgüt, "dünyada basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi"ni temel ilke edindiğini beyan eder hep.
Bu ülkeye karşı, senin de, başkalarının da, aslında hepimizin az çok payına düşmüş "düşünce ve ifade özgürlüğü" acılarından kalkarak "soğuk" önyargıları da olabilir...
"Demokratikleşme haberleri" doğrultusunda, "sıcak" takdirleri de.
Eminim, anlatacaksındır ki, bu ülke, bu konuda acılar biriktirdiği kadar, bir sürü bedel ödeyen kendi çocuklarıyla da akıl, vicdan, düşünce ve mücadele birikimine sahiptir.
Sadece birilerinin bir gün nihayet "demokrat" oluvermesi ile "vitrin" düzeltmemiş, "imaj" cilalamamış, büyük medyasının "Avrupalı" olmaya karar vermesiyle "basın özgürlüğü" güzergahına girmemiş...
Yarın o salonda olmayacak, öyle salonlara yanaştırılmayan binlerce isimli, isimsiz evladının çileleri, acıları ve inatlarıyla da bu
yolu açmıştır.
Eminim, orada asıl onların sesi olacaksın.

***

Eminim, biliyorsun;
"Onların sesi olmak", bazılarının yabancı konuklara yapacakları bir "şov"un malzemesi olmamak, onlara bu ülkeden sunulacak bir "Türk lokumu" kalmamak manasına da gelir.
Olmazsın, kalmazsın.
Değil mi usta?
Olmayacağını, kalmayacağını düşündüğüm için de...
Eminim ki;
Düşünce, ifade ve basın özgürlüklerinin, halkın doğru bilgi ve haber alma hakkının, eleştiri özgürlüğünün, basının iktidarları ve güçleri denetleme işlevinin; sadece birkaç anti-demokratik yasanın temizlenmesiyle sağlanamayacağı üstünde de durursun.
Gazetecilerin örgütlenme özgürlüğünün olmadığı...
Şimdi "basın özgürlüğü" cakası satan kimilerinin, bir iş güvencesi yasasına gazetecilerin sokulmaması için uğraştığı...
Hakların kolaylıkla budanabildiği bir ülkede, kanunlar karşısında, kağıt üstünde var olan "basın özgürlüğü"nün "gazetecinin özgürlüğü" olamayacağını da anlatırsın.
Bunların, köleleştirerek, kullaştırarak, gönüllü ya da zoraki zincirlere bağlayarak gazeteci vicdanını gasp ettiğini, demokrasiyi ve halkı vurduğunu da.
Eminim ki;
Bizzat bir kısım büyük medyanın, doğrudan düşünce, ifade ve basın özgürlüklerini açıkça ihlal eden bir kanunun çıkmasında nasıl ön ayak olabildiğini, iktidarlarla nasıl pazarlık yapabildiğini, bu amaçla gazetecileri, koca koca yazarları nasıl susturabildiğini hiç anlayamadığını söylersin.
Sen Anadolulusun, bu toprakların sesisin, dobrasın. Ev sahipleri alınacakmış diye düşünmezsin, eminim.
Eminim; gazeteciliğin, halkları ezen savaş ve işgal çığırtkanlığına alet edilmesine de iki çift sözün olur.

***

Sevgili Yaşar Ağabey;
Maksadım, koskoca Yaşar Kemal'e neler söylemesi gerektiğini hatırlatmak olamaz elbette.
Neleri söylemeyi unutursa, "Keşke o konuşmayı hiç yapmasaydı" diyeceğim ya, işte o yüzden!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yarından önce, bugün, yavaş yavaş ölürken...   / 06-06-2004
 Kimyası bozuk bir dönemin anısına   / 04-06-2004
 Vicdanlara rağmen bu ısrar neden!   / 03-06-2004
 Bu özgürlük size ne de yakışmış!   / 02-06-2004
 Yerli Çelebi'ler yine sahnede   / 01-06-2004
 Ne desem ki...   / 31-05-2004
 Yaşar Kemal'e, haddim olmayarak...   / 30-05-2004
 Şebekenin Türkiye şubeleri hatırınızda mı?   / 28-05-2004
 Cesaret gazlaşıp buhar olurken...   / 27-05-2004
 "Dipsiz medya"nın kara sularında...   / 26-05-2004
EMRE AKÖZ
Şu Alex meselesi...
Birkaç gündür özellikle ...
MEHMET ALTAN
Kadınlar Cehennemi
Dünkü Radikal gazetesinde, kırsal...
UMUR TALU
Sahici trenlerle oynayan çocuk
Ve zaman dediğimiz nedir...
İşte Dan Brown'ı yıkan ikili
ABD'li iki gencin kaleme aldığı ve 500 yıl önce Venedik'te yazılan...
Ebu Garib'ten çuvalla çıktı
Tahmin edeceğiniz gibi burası Irak. Fotoğraftaki kişi de...
Karar Hagi'nin
Karar Hagi'nin
Oyun kurucu olarak düşünülen Djalminha ve Gallardo arasında tercih...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.