  |
|
Üçüncü yıldızın kahramanları
Fenerbahçe formasındaki üçüncü yıldıza 1984 yılında başlayan uzun bir maratonun sonunda kavuştu. Üçüncü yıldızın gelişinde pek çok teknik adamın, yöneticinin ve futbolcunun emeği var. Beş şampiyonluğun da macerası ayrı. Şampiyonluk kimi zaman son dakika golüyle, kimi zaman açık ara puan farkıyla ve rekorlarla geldi. İşte 1984'den bu güne üçüncü yıldızın hikayesi.
***
Üçüncü yıldızın 20 yıllık öyküsü
Hikaye 1984 yılında başladı. Bu uzun maratonda pek çok teknik adamın, futbolcu ve yöneticinin emeği ile ter, gözyaşı ve sevinç var
Geçtiğimiz hafta görkemli bir kutlamayla üçüncü yıldızı Galatasaray'dan sonra formasına takmayı başaran Fenerbahçe bu yolda onlarca teknik adam, yüzlerce futbolcuyla mücadele etti. Kimi zaman son dakika golüyle şampiyonluğa ulaştı, kimi zaman açık ara şampiyon oldu. Ancak 3. yıldıza giden yolda bugün hayatta olmayan pek çok kişinin alın teri bulunuyor. Biz de Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin 3. yıldız hikayesinde tüm emeği geçen beş şampiyon takımın hikayesini bu yazıda bir araya getirdik. Fenerbahçe'nin üçüncü yıldızı alabilmek için aldığı beş şampiyonluktan ilki 1984 - 85 sezonunda kazanılan şampiyonluktu.
Dönemin şimdi hayatta olmayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Fikret Arıcan ile yine bugün hayatta olmayan dönemin Futbol Şubesi Sorumlusu Hüsnü Çil tarafından takımın başına Yugoslav antrenör Todor Veselinoviç getirildi. 50 puan toplayan Fenerbahçe aynı puandaki olan Beşiktaş'ı averaj farkıyla geçip şampiyon oldu. Kadroda Yaşar, İsmail, Erdoğan Arıca, Hasan, Cem, Onur, Abdülkerim, Önder, Müjdat, İlyas, Arif, Hüseyin, Selçuk vardı.
REKOR KIRDILAR
1988 - 89 sezonunda 4 yıl aradan sonra yeniden şampiyonluğa kavuşan Fenerbahçe sezon boyunca Beşiktaş ile şampiyonluk için yarıştı. O yıl Yugoslav teknik direktör Veselinoviç yeniden takımın başındaydı ve Tahsin Kaya kulüp başkanıydı. Bitime bir hafta kala Konyaspor karşısında aldığı galibiyetle şampiyonluğu garantileyen Fenerbahçe'nin 100. golünü Sarıyer maçında Turhan attı.  Aykut Kocaman ise 29 golle sezonun gol kralı oldu. Ancak bu şampiyonluk yarışında yine şike dedikoduları alıp başını yürümüştü. Son haftaya girerken Fenerbahçe'nin Cimbom'u Avrupa'ya göndermemek için yenileceği konuşulurken Fenerbahçe Sarıyer'i 4-3 yenerek tüm bu dedikodulara son verdi. 1988 - 89 sezonu pek çok rekorun da kırıldığı bir yıl oldu.
Lig tarihinde ilk kez bir şampiyon takım en fazla galibiyeti aldı, 103 golle en fazla gol sayısına ve 93 puanla en yüksek şampiyonluk puanına da imza attı. O şampiyon takımın kadrosunu şu isimler oluşturuyordu. Schumacher, İsmail, Nezihi, Müjdat, K. Şenol, Turhan, Oğuz, B. Şenol, Serdar, Rıdvan, Hasan, Aykut. Fenerbahçe bu şampiyonluğunun ardından uzun dönem suskun kaldı. Fenerbahçe taraftarı şampiyonluğa o kadar susamıştı ki efsane başkan Ali Şen'in yeniden kulüp başkanlığına gelmesinin ardından yer gök "Ali Şen Başkan, Fenerbahçe Şampiyon" sloganıyla inledi. 1995- 96 futbol sezonuna dünyaca ünlü Brezilyalı teknik direktör Parerria ve Ali Şen'in aldığı 11 yeni futbolcuyla başlayan Fenerbahçe 7 yıldır hasret kaldığı şampiyonluğa ulaşmak için tıpkı bu yıl olduğu gibi Trabzonspor'la bitime iki hafta kalana kadar süren zorlu bir yarışa girdi.
Düğümü çözecek maç Avni Aker Stadı'nda Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanacaktı. Maçtaki ilk gol Trabzonspor'dan geldi ancak Oğuz  ve Aykut'un golleri sezonun şampiyonunu ilan etti. Son maçını Vanspor ile yapan Fenerbahçe şampiyonluk kutlamalarına daha gidiş yolunda başlıyor ve Vanspor'u 3-0 yenerek akşam kendi stadında Fenerbahçe izleyicisiyle şampiyonluğu doyasıya yaşıyordu. 84 puanla ve sadece iki kez yenilerek şampiyon olan Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamaları Ali Şen ile Fenerbahçe'nin simge futblcuları Aykut ve Oğuz arasındaki soğuklukla gölgelendi. Taraftarın tepkisine rağmen Ali Şen geri adım atmadı Oğuz ve Aykut ile yollarını ayırdı. Ligi 84 puanla şampiyon olarak kapatan kadro ise şu isimlerden oluşuyordu; Rüştü, İlker, Uche, Högh, Erol, Oğuz, Tayfun, Saffet, Boliç, Aykut, Kemalettin, Feyyaz, Atkinson, Aygün, Emre.
ALİ ŞEN BAŞKAN FENER ŞAMPİYON
Ali Şen ise o dönemdeki şampiyonluğu şöyle anlatıyor; "Şampiyonluğumuzun yanı sıra takımım Avrupa şampiyonlar liginde o zamana kadar hiç bir Türk takımınn elde edemediği başarıyı elde edip 7 puan topladı. Şampiyonluk yarışında en önemli maçımız Trabzonspor'la oynadığımız maçtır. O yıl Trabzonspor tarihindeki en iyi kadroya sahipti. İyi ki bu yıl Fenerbahçe şampiyonluk maçını Denizlispor'la oynadı. Yoksa son maç Trabzonspor'la Trabzon'da olsaydı taraftarın Ali Şen'e neden 'Büyük Başkan' dediği daha iyi anlaşılırdı. Oğuz ve Aykut'u gönderdiğim için hiç pişmanlık duymadım.Onların yerine gelen Okocha ve Boliç onlardan daha iyi futbolcuydu."
Bu şampiyonluğun ardından  Fenerbahçe dünyanın en önemli yıldızlarını bünyesinde bulunduruyor, dünyanın en pahalı teknik direktörlerini transfer ediyor ancak bir türlü mutlu sona ulaşamıyordu. Şampiyonluğa hasret kalan Fenerbahçe taraftarı için Aziz Yıldırım başkanlığında ve Mustafa Denizli'nin teknik direktörlüğündeki 2000 2001 sezonu tahammül edebilecekleri son yıldı. Tüm bu baskılar altında yeni sezona başlayan Fenerbahçe sezonun ilk 5 haftasında sadece 2 galibiyet alabiliyordu. Tüm bu olumsuzlukların üzerine Mustafa Denizli'nin Beşiktaş karşısında 6 yabancıyı oynatması tepkilere neden oluyor Beşiktaş'a 3-0 yenilen takımın hükmen aynı skorla yenilmesi morak bozukluğu yaratıyordu. Bu olumsuzluklara rağmen ilk yarıyı Galatasaray'ın üç puan gerisinde kapatan Fenerbahçe ikinci yarı 17 maçlık galibiyet serisi yakaladı.
Sezonun en unutulmaz maçıysa Fenerbahçe'nin kendi sahasında oynadığı ve ilk yarıyı 3-0 yenik kapadığı Gaziantepspor maçı oldu. İkinci yarıda maçı 4-3 kazanan Fenerbahçe belki de şampiyonluğun ilk sinyalini de verdi. Son hafta Samsun'u 3- 1 yenen Fenerbahçe 76 puanla lig şampiyonu oldu. Bununla birlikte teknik direktör Mustafa Denizli ise Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayı başaran ilk Türk teknik adam olarak spor tarihine geçti. Bu şampiyon takımın kadrosu; Rüştü, Mustafa Doğan, Mert Meriç, Mirkoviç, Uche, Serkan, Ogün, Johnson, Abdullah, Lazetiç, Revivo, Ali Güneş, Yusuf, Moshoeu, Andersson, Rapaiç, Baliç, Serhat Akın'dan oluşuyordu.
Dilek Sancılı
|
