|
|
|
|
|
|
Oyuncaklarla kendilerini keşfediyorlar
Yeni geliştirilen bir eğitim programı olan "Yöneticinin Pabuçları"na katılan işadamları ve yöneticiler performanslarını arttırmanın yollarını, anaokulundaki çocuklar gibi yerlere serilip oyuncaklarla oynayarak ve resimler yaparak arıyorlar
Bir odanın ortasında yerlere serilmiş takım elbiseli, kravatlı koca adamlarla, şık ve bakımlı kadınları oyuncaklarla oynarken ya da resimler yaparak birbirleriyle şakalaşırken görürseniz ne yaparsınız? Elbette şaşırırsınız. Üstelik bu odadaki adamların ve kadınların üst düzey yöneticiler olduklarını söylesek şaşkınlığınız daha da artacaktır. Ancak, anaokullarında çocukların yaptıkları faaliyetleri anımsatan bu görüntülerin asıl amacı tabii ki sadece oyun oynamak değil. Bu yöneticilerin performanslarını arttırmaya yönelik bir eğitim programının bir parçası.
Etkileşim Psikolojik Eğitim ve Yönetim Danışma Merkezi'nin başlattığı "Yöneticinin Papuçları" programı ile işadamları ve yöneticiler, resim yaparak, çamurla, oyuncakla oynayarak sorunlarını keşfetmeye ve çözmeye çalışıyor. Bireysel, gruplarla ya da şirketlere özel olmak üzere üç biçimde uygulanabilen bu programı geliştirenler ise Psikolog Dr. Aysın Turpoğlu Çelik ve Psikolog Dr. Meltem İdiğ Çamuroğlu olmuş. "Programın amacı hem örgütsel hem de bireysel başarıyı arttırmak. İkisinin birbirine çok bağlı olduğunu düşünüyoruz" diyen Aysın Turpoğlu Çelik, bu programın mevcut eğitim programlarından çok farklı olduğunu belirtiyor: "Öncelikle bizim programımız tek doğrucu bir program değil. Her örgüt kendisine özel bir organizma. Her kişi de öyle. Bu bağlamda her insanın ve her örgütün ihtiyaçları farklı. Onun için biz böyle bir şablon uygulamıyoruz. Bir başka özelliği ithal bir program değil. Piyasadaki bir çok program, ithal ediliyor. Batının bireyci toplumuna yönelik hazırlanmış bu programlar bize uygulandığında müthiş bir kafa karışıklığı yaratıyor. Çünkü değerler sistemimiz, kültürel yapılarımız çok farklı. Sonra asla didaktik olmayan bir tarzımız var. Biz kişinin kendi doğrularını bulması için aracılık yaptığımızı düşünüyoruz. Bunu yaparken de dışavurumcu sanat tekniklerini kullanıyoruz. Dışavurumcu sanat teknikleri sözün bittiği yerde başlıyor. Sözel olarak günlerce aylarca çalıştığımız zaman ortaya çıkmayan bir sorun bu tür dışavurumcu tekniklerle çok kolayca ortaya dökülebiliyor."
MALZEME KIŞKIRTICI GELİYOR Peki ama koskoca yöneticileri yerlere oturtup oyun oynamaya ikna etmek zor olmuyor mu? diye sorduğumuz Aysın Turpoğlu Çelik, "Önce bir şaşkınlık yaşayanlar oluyor tabii. Ama sonra malzeme çok kışkırtıcı geliyor onlara. Çok kısa bir zaman içerisinde o koskoca yöneticilerin büyük bir keyifle çalışmaya başladıklarını görüyorsunuz" diye yanıtlıyor ve bunun psikolojik açıklamasını da şöyle yapıyor: "Hepimiz doğuştan yaratıcı ve spontan bir potansiyele sahibiz. Çocuklarda bunu çok iyi gözlemliyoruz. Anında tepki verebilir ve yaratıcıdır. Bir çocuğun üç beş parça legosu vardır onunla dünyalar kurar. Fakat zaman içinde kalıplayıcı, tek doğrucu eğitim sayesinde biz bu özelliklerimizi yetirmeye başlıyoruz. Asıl bizim yaptığımız bu programda doğuştan getirdiğimiz yaratıcılığımızı spontanlığımızı geri kazanmak. Yöneticilik işi, bütünüyle yaratıcılık ve spontanlığı gerektiren bir iş. Biz bu özelliklerimizi kaybettiğimiz zaman mutsuz oluyoruz. Psikolojide hastalık tanımı yaratıcı ve spontan tepki verememektir. İyileşmek de bu tür tepkileri verebilir hale gelmektir"
Bilgi için: (0212) 230 80 40 Psikolog Dr. Aysın Turpoğlu Çelik
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|