kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 

Taksim'den Üsküdar'a el sallayabilir misiniz?

Onca yıl, çoluk çocuk, sevgilerinden hiçbir şey götürmemiş. Telefonda, biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında birbirlerini gördüklerini iddia ediyorlar

Bir kilo sotelik kuzu eti alacaksınız. Kısık ateşte, tercihen mısırözü yağı ile çevireceksiniz. Etin zaten kendi yağı var, bir süre sonra kendi yağında pişmeye başlıyor. Suyunu çekene kadar pişireceksiniz. Tuzu unutmayın tabii, 1 yemek kaşığı yeter. Sonra bolca yeşil soğan, öyle bir iki demet değil, daha da bol... Küçük küçük kıyın. 2 domatesle birlikte çevirin. Aman ha domatesler erimesin öyle ateşte. Sonra ete ekleyin. Peki baharat? Karabiber, kırmızı biber, kekik kıyılmış sarımsak ve bir de reyhan, tadına da kokusuna da güzellik katsın diye... Telefonun ucundaki yumuşacık ses öylesine güzel anlatıyor ki, canım çekiyor. Yemeğin adı nedir peki? Karşımdaki adam gülümsüyor, pek bir gururlu. "Soğanlı kuzu eti" diye cevap veriyor, "Özleyiş Hanım'ın özel tarifi." Özleyiş Hanım'a teşekkür ettikten sonra telefonu karşımdaki adama uzatıyorum. Yüzünde güller açıyor adeta. Konuşuyor konuşuyorlar.

Bir ara adam yüzünü cama çeviriyor, İstanbul'u Avrupa yakasında bir yerlerde yükseklerden görüyoruz. - Sen neredesin? - Üsküdar'da mısın? - Evet, tabii ki sana bakıyorum, taa buralardan. - Görüyorum elbette, oralardasın. Adam bir anda beni fark ediyor. Hay aksi, keşke bir anda görünmez olsam, gizlice izlesem onları, konuşmalarını dinlesem. Belki uzun yıllar evli kalabilmenin sırrını keşfederim. Belki onca işin arasında, sevdiğiniz kişiyle konuşmanın önemini not alırım kenara köşeye. - Görmüyorum canım, nasıl göreyim buralardan? - Kapatıyorum, görüşürüz hanım.

Hadi bakalım sırf senin yüzünden Balçiçek. Adam ne güzel karısıyla konuşuyordu... Karşımdaki bu mavi gözlü adam İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş. Telefonda hiç tanımadığı birine yani bana (Sırf yemek yapmayı yeni tarifler öğrenmeyi seviyorum diye) uzun uzun soğanlı kuzu etini nasıl yapacağımı anlatan yumuşak ses ise 30 yıllık karısı Özleyiş Topbaş. "Otuz yıl" diyorum, dile kolay. Onca yıl, çoluk çocuk sevgilerinden hiçbir şey götürmemiş. Hala telefonda, biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında birbirlerini gördüklerini iddia ediyorlar. Tersine inandıramazsınız onları, biri Taksim'de diğeri Üsküdar'da, birbirlerine el salladılar diyorum. Kadir Topbaş'ın seçim bürosundayım. Bir koşuşturma sormayın. Geçen hafta Mustafa Sarıgül'ün ofisindeydim. Manzara tıpatıp aynı. Yeni projeler, seçim gezileri, fikirler, röportajlar...

Her şey havada uçuşuyor adeta. Kadir Topbaş bir gün önce bürodaki çalışma arkadaşlarına "Niye eve gidiyoruz ki, bari burada kalalım" diye bir öneri getirmiş. "Özleyiş Topbaş memnun mu bu tempodan?" diye soruyorum. Özleyiş Hanım alışıkmış ama bir şartı varmış, başkan yediğine dikkat edecek. Mümkünse sebze yiyecek. Üstüne de tabii ki Saray Muhallebicisi'nden aşure... Kim ne derse desin, seçim koşuşturmasını seviyorum. Üstüne üstlük politikadan son derece soğumama, benim gibi düşünen siyasetçileri özlememe rağmen bayraklar, bilboardllar, broşürler... İş yaratıyorlar bir kere...

Kadir Topbaş'ın aday olduktan sonra havaalanında nasıl karşılandığını gördünüz mü? İğne atsanız yere düşmezdi. Peki bir de seçilirse ne olacak? Siz tebrik kabul etmekten çalışamazsınız diye takılıyorum. Vallahi 6 ay sürer, millete teşekkür edip, konuk ağırlamak, malum biz sıcakkanlı bir milletiz. "Doğru söylüyorsunuz" diyor, "Büyük zaman kaybı, halbuki hemen işe başlamak gerek."

***

Özleyiş Topbaş'ın Soğanlı Kuzu Eti'ni öneririm. Çok leziz. Soğanı bol koyun ama. Bugün laf yemekten açıldı yemekle bitirelim bari. Arman Kırım ismini bilir misiniz? Hatırlayamadınız mı? Mor İnek desem? Arman Hoca yine bir mor ineklik yapmış ve müthiş bir kitap yazmış. İsmi "Tazesi Makbuldür". Arman Hoca tüm sıfatlarının yanı sıra harika bir aşçı. Türk Mutfağı'nın gelişimi hakkında olumlu şeyler düşünmüyor, "Gerileme dönemi yaşıyoruz" diyor ve ekliyor, "Yeni akım Türk Mutfağı'nı yaratmak zorundayız." Nasıl mı olacak? Bugün yerim dar, ayrıntılar ve tarifler önümüzdeki hafta...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tanımadığım adamlarla niye selamlaşayım ki anne?   / 16-05-2004
 Alo hayatım, bir çocuk evlat edindik   / 09-05-2004
 Dünyanın en şanslı çocukları   / 02-05-2004
 Aslında herkesin hayali öylesine farklı ki...   / 25-04-2004
 Bağdat Caddesi'nde küçük kadınlar yürüyor, yaşları 14   / 18-04-2004
 Ünlüler mezar taşlarını yazdı   / 11-04-2004
 Az daha eve bir lama alıyordum   / 04-04-2004
 Çocuğunuz korktuysa ne yapacaksınız?   / 28-03-2004
 Taksim'den Üsküdar'a el sallayabilir misiniz?   / 21-03-2004
 Herkes gizlice güzelleşiyormuş meğer   / 14-03-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
MEHMET ALTAN
Düşmanını Sev
İlginç kitaplar yayınlayan ve sadakatle...
BALÇİÇEK PAMİR
Olimpiyad meşalesini taşıyacağım, acaba ağır...
ALİ POYRAZOĞLU
İki yılda bir açan çiçek
İki yılda bir güzellikler saçan...
Önümüzde şarap arkamızda boğalar
Bodegas Altanza 300 milyon Euro'luk bir yatırım ile iddialı bir şekilde şarap...
Küçük vitamin deposu
Sarı, oval, bir ucu kabarık limonun görünüşü çekici olduğu kadar da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.