kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hayatın hızını sorgulatıyor
Hayatın hızını sorgulatıyor

Hüseyin Çağlayan'ın 'Place to Passage' isimli video yerleştirmesi, izleyenleri farklı bir dünyaya götürüp hayatın hızını sorgulamalarına neden oluyor. Bu çalışmada bir kapsülün içinde Londra'da başlayan yolculuk Türkiye'de bitiyor.

Her yeni hafta, hayatımız için yeni bir başlangıç olabilse; düşünsenize ne kadar renkli ve hızlı bir yaşantımız olurdu. Genellikle yaşadığımız hayatı bir düzene ve sisteme oturtmaya gayret gösteriyoruz. Nedense her şey yerli yerine oturmadan, yaşanılan hayatın monoton ve kendini tekrarlayan çarkının içinde olmaktan mutsuz oluyoruz. Şimdi "bu konu da nereden çıktı?" diyorsunuzdur. Bunları düşünmeme, insanoğlunun hep farklı arayışlar içinde olma, keşfetme ve yaratmak adına ne denli duyarlı, istekli bir varlık olduğunu hissetmem neden oldu. Bana göre tamamıyla yeteneklerle donatılmış şanslı bir insan kitlesi var ki, onları diğerlerinden ayıran, farklı boyutlarda düşünebilme, olayları herkesten farklı şekilde algılayabilme yetenekleri. Bu monotonlaşan, sıradan gidişata bir başka açıdan bakıp size olayları farklı hissettirebiliyorlar.

YARATICI VE YENİLİKÇİ
Geçtiğimiz günlerde moda tasarımının sınırlarını zorlayan yaratıcı ve yenilikçi koleksiyonları ile tanıdığımız tasarımcı Hüseyin Çağlayan'ın "Place to Passage" isimli video yerleştirmesi ve moda gösterileriyle birlikte diğer çalışmalarının da yer aldığı sergisini, Proje 4L İstanbul Güncel Sanat Müzesi'nde görme fırsatı buldum. Gerçek bir tasarımcının, aslında hayata dair birçok şeye dokunuşunu ve bundaki başarısını görmekten çok haz aldığımı söyleyebilirim. Olayın bana göre mutluluk verici bir yanı da, güncel ve magazinsel bir olaya değil, sanatsal ve gelecek nesillerin bakış açısını zenginleştirecek bir olaya sponsor olan firmaların varlığıydı. Serginin ilk gösterimi Kasım 2003'te Londra'da gerçekleşmiş. Bu özel olayın bir bölümünü oluşturan film, izlerken sizi farkı bir dünyaya götürüp, hayatın hızını sorgulamanıza neden oluyor.

HER ALANDA BAŞARILI
Film deyince aklınıza bir sinema filmi gelmesin! Burada bir kapsülün içinde Londra'dan başlayan yolculuğu Türkiye'de biten Çağlayan'ın kendi özüne dönüşünü anlatan farklı bir yapıttan söz ediyorum. Bildiğiniz gibi Çağlayan Kıbrıs doğumlu, eğitimini Londra'da tamamlamış, uluslararası ödülleri olan bir isim. 1994 yılında moda tasarımına başlayıp daha sonraları New York'ta sahnelenen bir operada kostüm tasarımcılığı, Michael Clarks dans grubunun Current/See adlı gösterisinde kostüm tasarımcılığı 2002 yılında "C magazine" dergisinde editörlük ve küratörlük gibi farklı alanlarda, ama bana göre hepsi yaratıcılıkta bütünleştiği için ayrı kategoride birçok işte başarıyla varlık göstermiş bir tasarımcı Hüseyin Çağlayan. Koltuk kılıflarını elbiseye, koltukları valize ve masayı eteğe dönüştüren Çağlayan'ın bu sunumu hala hafızamda. Film esnasında da Bennu Gerede'nin içinde bulunduğu kapsülün etrafınızda dolaştığı hissine kapılıp bazen de kendinizi kapsülün sakin ortamının yarattığı düşünce sığınağının içinde hissediyorsunuz. Farklı bir ruh hali ve düşünce hissiyle olayları yaşamak böyle bir şey. Tabii Çağlayan dışında bu yapımda birçok farklı kişi, kurum, teknik kadro, ekipman ve yeni teknoloji ürünleri kullanıldığı için sergi, yaratıcılığın tek bir alanda olmadığının bir kanıtı haline gelmiş. Fütüristik dünyayı yaratmak için dört ayda 6 bin bilgisayar saati harcanmış. Bu sergi, 5 Haziran'a kadar açık. Tasarım, film, mimari, moda gibi yaratıcılık ortak paydasında buluşan, hayalgücünün sınırlarını keşfetmek isteyen herkesin bu sergiyi görmesi gerek. Tüketen, savaşan, horlayan, yıkıcı varlık olan insanoğlunun; yapıcı, üreten, destekçi, yaratıcı, barışçıl, keşfeden ve kendini her geçen gün yenileyip geliştiren bir varlık olarak, olumsuz hırslarını bir gün yok edeceğine inanıyorum. Ayrıca üretip yaratabildiğim için çok mutluyum. Bir şeyleri tasarlayıp yoktan var etmenin hazzını anlatamam, bunu yaşamak gerekir. Onun için sanırım bu tarzdaki çalışmalar beni çok etkiliyor çünkü yapılan işin yanı sıra, çalışmaların üretim safhasındaki heyecan ve inandığınız bir projeye hizmet duygusunu hissedebiliyorum. Hepinizin buna benzer duyguları yaşamanız, hayata zaman zaman da olsa farkı bir pencereden bakıp, farklı dokunmanız dileğiyle.

Dilek Hanif

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Reklamdaki Mahmut dizi yıldızı olacak
 Müezzinoğlu hipnozu şov amacıyla kullanıyor
 Anadolu Ateşi Ruslar'ı mest etti
 Bağdat Caddesi'ne ultra lüks spor salonu
 İzmir'de yeşillikler içine Bordo-Yeşil açıldı
 Egzotik bir atmosfer ve orijinal lezzetler İstanbul'da
 Akademi'ye kim geri dönecek?
 Cip kullananlar idiot!
 Ebeveynler artık çocuklarının 'KANKASI'
 Ajur tekniği
 Osmanlı Mezat'tan dev bir müzayede
 Göreme, ithal gelin diyarı haline geldi
HAKAN & UTKU
Bir reklam dört versiyon
- Soldaki meşhur bir marka,...
AYŞE TÜTER
İrmik pastası
Bir tencereye irmik, tozşeker ve sütü...
"İngiltere'deki alternatif tıp uzmanından kür alıyorum"
Mehmet Ali Erbil'in o deli dolu, fıkır fıkır görünen hayatı içinde,...
Bakanlık uyardı: Kanser kötü besleneni seçiyor
Bakanlık uyardı: Kanser kötü besleneni seçiyor
Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı kanser raporunda, şişmanlığın kanser...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.