Bugün iki ufaklığı güneşle tanıştırdım
Bu sabah köpeklerim güneşle tanıştı. Aşıları yeni tamamlanmış iki afacanı sokağa çıkardım. Hayata merhaba dercesine yüzlerini güneşe kaldırışlarını saatlerce izleyebilirdim
22 yaşında kuzeninin kocasının tecavüzüne uğruyor. "Ben kuma olarak giderim" diye boyun eğiyor. Kabul etmiyorlar. Aile meclisi toplanıyor, çıkan karar: ÖLÜM! Neden? Tecavüze uğradığı için, kadın olduğu için İnfaz gerçekleşmeden önce anne baba kızlarına acıyor, diyorlar ki "Sen kaç kurtul."
22 yaşında karnında bir bebekle kendini İstanbul'da buluyor. Biraz huzur, biraz gülümseme Bebeğini doğduktan hemen sonra evlatlık veriyor. Daha öpemeden, koklayamadan teslim ediyor tecavüzün çocuğunu. Bir gün iki küçük kardeşi dikiliyor karşısına, gözlerini öfke bürümüş. "Neden?" diye sorabilmek istiyor, zamanı olmuyor. Kurşun yağdırıyorlar ablalarının üstüne, öldü diye bırakıp gidiyorlar. Ama o ölmüyor. Gözlerini hastanede açtığında haberciler var bu sefer karşısında, belli belirsiz bir şeyler mırıldanıyor.
Öylesine gururlu öylesine dik bakıyor ki kameralara, şaşırırsınız. Kardeşler ablanın ölmediğini öğreniyorlar, bu sefer infaz hastanede gerçekleşiyor. Bu sefer bir kurşun da kafasına Neden? Tecavüze uğradığı için, kadın olduğu için Ben Güldünya'nın hikayesini okurken o bitkisel hayattaydı, beyin ölümü gerçekleşmişti. Ne güzel bir isim o öyle, Güldünya
*** Kadın yan daireden gelen çığlıkları duyunca ne yapacağını şaşırıyor. Gitse mi gitmese mi? Dayanamayıp soluğu komşusunda alıyor. Karşılaştığı manzara tüyler ürpertici. Bilekleri ve boğazı kesilmiş genç bir kadın var gücüyle haykırıyor "Çocuğumu kurtarın o kadından" Komşu etrafına bakınıyor ama bebeği göremiyor. Çılgıncasına bebeği aramaya başlıyor. Neden sonra bir anda fark ediyor. Eyvah, bebek çamaşır makinesinde! Hadi canım, olabilir mi? Ani bir hamleyle makineyi durduruyor ve içine bakıyor. Bebek orada ve hayatta Henüz 25 günlük Neden orada peki? Eski eş kocasının yeni sevgilisini ve çocuğunu kıskanıyor da ondan
*** Adam sokakta kaçak VCD satıyor. "Gel ablam gel, sana göre de romantik filmler var burada. Nicole mü istersin, Julia mı? Boşu boşuna sinema parası verme, al bizde hepsi var. Beğenmezsen geri getirirsin." Bir adamla 12-13 yaşlarındaki çocuğu yaklaşıyor tezgaha. Küçük oğlan ilgili, "Vurdulu kırdılı film var mı?" diye soruyor babası. Olmaz mı abim, hem de en iyisinden.
Adam sesini alçaltarak, "Köpek dövüşü istiyoruz biz, iyi film var mı?" diyor. Hani şu köpeklerin birbirlerini parçaladığı filmlerden Hani şu karanlıkta aç susuz bekletilip ardından rakibinin üzerine salınan çılgın köpeklerin filmlerinden Hani şu kavgaları uzun süren, mümkünse bolca kan akan sonunda mutlaka bir tanesinin öldüğü filmlerden Var mı? "Olmaz mı?" diyor satıcı. Bu aralar en moda filmler onlar. Neden? Köpek dövüşü yasak ama filmi değil. Ara sıra kendinizi mutlu azınlıktan hissettiğiniz olmuyor mu? Buyum ben işte, mutlu azınlık üyesi.
Etrafıma bakınıyorum ve niye içimden köpek dövüşü seyretmek gelmiyor hiç bilmiyorum. Aksine bu sabah köpeklerimi güneşle tanıştırdım. Aşıları yeni tamamlanmış iki afacanı sokağa çıkardım. Saatlerce izleyebilirdim, toprağı, asfaltı tanımalarını, koklamalarını. Hayata merhaba dercesine yüzlerini güneşe güneşe kaldırışlarını Birini öldürebilecek kadar niye kıskanmadığımı da anlamıyorum bir türlü. Sahi gerçek aşk değil mi benimki? Gerçek aşkta nefret, intikam falan vardır. Bebekleri bile çamaşır makinesine atabilirsiniz. Hadi hepsi bir tarafa niye bu namus meselesine çok takılmıyorum ben?
Asıl namussuzun tecavüzcü olduğunu düşünüyorum. Ağzımdan bela kelimeleri çıkıyor, ama utanmıyorum. Sabah akşam Güldünya'yı düşünüyorum, bir de evlatlık verdiği tecavüz çocuğunu Bu kadar şiddet niye? Sahi niye? Bu yazıyı yazarken kara bulutlarla kaplıyım. Mutlu azınlığın bir üyesiyim belki ama hiç mutlu değilim bugün inanın!
|