Rüzgardaki atlarla dans
Zingaro At Akademisi'nin şiirsel bir ayin niteliğindeki gösterileri izleyenlerde büyüleyici bir etki yaratıyor. Binicilerin atlara saygısı da görülmeye değer
Çocukluğumdan beri tutkuyla bağlıyım atlara. Kimi kez süzüm süzüm süzülerek, kimi kez dörtnala koşarak gidişlerine, hendek atlayışlarına, filmlerde inanılmaz numaralarla karşıma çıkışlarına, parlak tüylerine, güçlü kaslarına.... Hele hele binicisiyle tamamen "füzyonel" bir beraberlik yakalamış atların o mucizevi sadakatına, insanla hayvanın birlikte yakaladığı tempoya, ahenge... İyi bir atın koşuşunu seyretmek, usta bir dansçıyı muhteşem bir koreografide izlemek gibi gelmiştir hep bana. "İşte" derim kendi kendime, "İşte bir bedenin ulaşabileceği mükemmeliyet noktası..." Benim ve at tutkunu tüm Parizyenlerin, on yıldan bu yana asla kaçırmadığımız bir randevumuz vardır: Zingaro At Akademisi. Ne bir sirk gösterisine benzer bu temsil ne de atlı bir akrobasi numarasına. Her seferinde estetik bir şoktur, inanılmaz bir şiirselliktir ve gerçek bir ayindir. Zingaro'nun binicileri, sahnede aklınızın almayacağı şeyler yaparlar ama bir an bile, atlara saygıda kusur etmezler. Zingaro, her yıl, yeni bir temsil sahneye koyar ve mucize her seferinde gerçekleşir: Atların peşine takılır, modern zamanlardan çıkıp, Marko Polo ya da İbn-i Batuta gibi seyyahların yollarına düşersiniz sanki; ağlar, güler, şaşırır, sonra da günlerce rüyanızda görürsünüz. Bu yılki gösterinin teması Tibet, misafirleri de Tibet rahipleri. Rahipler, boğuk sesleriyle incecik bir tülden yapılmış bir göçebe çadırının kenarında ağıtlar söylemeye başlar başlamaz, Himalayalar'da bir ayine geldiğiniz hissine kapılıyorsunuz. Dünyanın damı Himalaya'nın ritmleri, at, toprak, tütsü kokuları, davul, zil, çıngırak, tesbih sesleri... Ve atlar. İnsanın atıyla, hayvanıyla tek varlık olarak dönüşü... İçimizdeki her bir atomun, varlıklardaki her bir toz tanesinin, atın ve insanın kozmik dönüşü... Hayvanlar, o çorak dağların insanlarının, yoksulluklarına rağmen, elleriyle dokudukları rafine kumaşlarla, işledikleri muhteşem takılarla tılsımlanmışlar sanki. Zingaro'nun bu yılki gösterisinin adı: "Rüzgardaki Atlar" idi. Gösteriden çıkarken, aklıma atlarla ilgili yüzlerce efsaneden biri geliyor: Tanrı, Güney Rüzgarını huzuruna çağırır ve der ki: "Öyle bir hayvan yaratacağım ki, iyilere mutluluk, kötülere uğursuzluk getirecek..." Ve atı yaratır.
Sedef Ecer
|