Blair: Türkiye'nin şampiyonu olacağım
Başbakanların bir ülkeyi ziyaretlerinde ana muhalefet partisi liderini kabul edip görüşmeleri de adettendir. Diplomatik teamülün bir gereğidir. Nitekim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da geçen hafta Yunanistan'a gittiğinde kaldığı otelde aralarında Yorgo Papandreu'nun da bulunduğu muhalefet liderleri ile görüşmüştü. Hem de partisi, sosyalist enternasyonal gibi aynı birlik ve siyasi görüş içinde olmamasına rağmen. İngiltere Başbakanı Tony Blair'in gezisinde ise bu olmadı, ana muhalefet partisi CHP lideri Deniz Baykal ile görüşmedi. Oysa yakın zamana kadar CHP lideri Baykal, Blair'in politikalarına, hatta davranışlarına övgüler yağdırmış, kendisine hayranlığını her fırsatta sergilemişti. Bundan da önemlisi Blair'in başında bulunduğu İşçi Partisi, CHP gibi Sosyalist Enternasyonal üyesi... Baykal da Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı... Son dönemde ortaya çıkan bir diğer benzerlikleri de her ikisinin de partisi ile sorun yaşıyor olması. Blair, Irak politikası dolayısıyla bir zamanlar kendisini iktidara taşıyan en yakınlarından dahi sert eleştiriler alıyor. Baykal da benzer şekilde Türkiye'deki politikası dolayısıyla bir zamanlar kendisine en yakın olan milletvekilleri tarafından koltuğundan indirilmek isteniyor. Görmezden gelmişler Görüşmenin neden gerçekleşmediği konusunda dün küçük bir araştırma yaptık. Aktarıldığına göre, görüşme ile ilgili bir talep, İngiltere Başbakanlığı'ndan da CHP'den de gelmemiş. "Zaten 6 saatlik bir ziyaret" denilerek her ikisi de birbirini görmezden gelmeyi tercih etmiş. Böyle bir talep İngilizler tarafından gelseydi, Baykal görüşmeyi tercih eder miydi; orası da biraz tartışmalı... Nitekim, dün Baykal'ın yakın çevresinden, "Irak dolayısıyla kendisiyle politikamız ters düşüyor, biz de kendisini sert eleştiriyoruz" yaklaşımı geldi. Yine de hangi cepheden bakılırsa bakılsın ortada diplomatik teamüllere pek uymayan bir durum söz konusu. Erdoğan-Blair görüşmesine gelince.. Perde arkasına ilişkin bazı detay bilgiler de dün ortaya çıkmaya başladı. Basına yaptığı açıklamalarda da ifade ettiği gibi Blair, Türkiye'nin AB'den tam üyelik için müzakere tarihi alması için destek vermekte kararlı. Bunu Erdoğan'a da her aşamada ifade etmiş. Hatta bir adım daha ileri gidip, İngiltere'nin bu konuda başat ülke olacağını belirterek şöyle demiş: "AB'den tam üyelik müzakere tarihi alması konusundaki uğraşımla Türkiye'nin şampiyonu olacağım..." Blair'den taktikler Blair, AB konusunda bazı taktikler de vermiş. Türkiye'nin gereken AB normlarını tamamlamasına ilişkin AB raportörlerinin yapacakları hazırlıklara dikkat edilmesini istemiş. AB ilerleme raporuna temel teşkil edecek raportörlerin görüşlerinin önemli olduğuna vurgu yapıp şöyle demiş: "Eğer bu hazırlıklarda bir kriz sinyali alırsak, biz sizi uyaralım. Siz bir sinyal alırsanız bize söyleyin. Hemen devreye girip olumsuzlukları giderelim." Blair, Türkiye'nin son dönemde Anayasa değişikliği ve ardından Kıbrıs'taki referandumda gösterdiği tutumla önemli bir çıkış yaptığına da dikkat çekmiş. Bunların yeterli olmadığını belirterek şu öneride bulunmuş: "Avrupa'daki liderler nezdinde Türkiye'nin imajında bu atılımlar olumlu etki yaptı. Ancak bu olumlu imaj Fransa'da olduğu gibi hala halka yansımadı. Onun için iletişim ve tanıtım çalışmalarına hız vermelisiniz." KKTC'ye izolasyonların kaldırılması için gereken desteği vereceğini de kayda geçirmiş. Blair, AB'nin Türkiye'ye tam üyelik için müzakere tarihi vermesiyle KKTC'nin sıkıntısının da çözüleceğini belirtmiş. KKTC'deki havaalanlarına İngiliz ve ABD yolcu uçaklarının iniş kalkışının sağlanması için AB dışında oluşan Uluslararası Hava Güvenliği kuruluşunun da ikna edilmesi gerektiğini vurgulamış. En büyük sıkıntısının Irak'taki durum olduğunu belirtmiş. Bütün bunlara rağmen Irak'tan çıkmalarının ve parçalanmasına izin vermelerinin olası olmadığını da kayda geçirmiş. Erdoğan'ın, "Baas döneminden kalma komutanları devreye sokun" önerisine de Blair, "Hazirandan sonra yönetimi yerel halka devrettikten sonra bunu yapacağız" sözüyle karşılık vermiş. Bütün bunlara ilave olarak; Blair'ın altı saat süren Ankara ziyaretinden çıkan bir diğer sonuç Erdoğan ile dostluğunun bir kat daha artması olmuş...
|