|
|
Okuyucu mektupları
Okurumuz (ismi bizde saklı) "Bir Anneden Mektup Var" başlığıyla uzun bir mektup göndermiş. Tamamını burada yayınlamama olanak yok. Ama özetle; 14 yaşındaki oğlunun Kurtlar Vadisi'ndeki mafya üyelerine özendiğini, gardırobunu koyu renk takım elbiselerle yenilediğini, eline bir tespih aldığını, okulda arkadaşlarıyla bir kabadayı gibi konuştuğunu, daha da önemlisi, bıçak taşımaya başladığını yazıyor. "Anneyim, korkuyorum ve çocuğumu tanıyamıyorum. Eskisi gibi kitap okuyan, annesini sayan, doğayı ve yeşili seven, o eski oğlumu geri istiyorum. Bu dizi mutlaka kaldırılmalı" diyor. Okurumuz kaygılanmakta haklı. Pek çok çocuk ve genç, televizyonlardaki görüntülerden olumsuz etkilenebiliyor. Bu konuda en büyük sorumluluk ise ebeveynlere düşüyor. 14 yaşındaki bir çocuğu "Çakır"a özendirmemek elinizde. Daha 14 yaşında olduğuna göre, izlemesi ve izlememesi gereken yayınlar konusunda onu yönlendirebilirsiniz. Bu yöntem büyük ihtimalle işe yaramayacak ve diziye ilgisini arttıracaktır. O zaman ona deyin ki; "Oğlum, su testisi su yolunda kırılır. Kılıçla yatan, kılıçla ölür. Bak Çakır'ın sonuna... Öyle mi olmak istiyorsun?" Eğer bu telkinler de yetmezse, bir uzmandan psikolojik yardım talep edebilirsiniz. Kabul etmeliyim ki, yapımcı, yönetmen ve senaristlerin sorumluluğu çok büyük. Ama "Bu dizi kaldırılmalı" demeden önce şunu da hatırlamalısınız: Çocuğunuzun geleceği de, televizyonun kumandası da sizin elinizde...
|