|
 |
|
 |
 |
Çıksa da kurtulsak
|
|
‘Müzakere tarihi için Leyla Zana dışında gölge kalmadı’ diyen Gül, hükümetin tavrının dışarıda olsa da kurtulsak biçiminde olduğunu söyleyip ekledi: AB’ye artık hazırız...
Dışişleri Bakanı Gül AB ile ilgili kararlılığını bugüne kadarki en net ifadelerle dile getirdi. AB'ye "Kapınızı kırıncaya kadar çalacağız," içeriye de "Reformları kimse engelleyemez, direnenlere hoşgörümüz yok" dedi.
ÖNCE AB'YE SESLENDİ AVRUPA Birliği-Türkiye arasında en yüksek istişare organı olan Ortaklık Konseyi toplantısında Gül şöyle dedi: "Siyasi eksiklikleri tamamlamadan kapınızı çalmayacağımı söylemiştim, şimdi o eşiği aştık ve artık kapınızdayız."
SONRA DA ANKARA'YA AB üyeliği sürecinin devlet politikası olduğunun altını çizen Dışişleri Bakanı "Reform uygulamalarının engellenmesini kesinlikle tolere etmeyeceğiz" deyip ekledi: "Yapılanlar Türkiye'nin çıkarına."
AB'nin Zana tepkisi haklı BAKAN Gül "Avrupa Konseyi'nin denetleme sürecinden çıkmak üzereydik ve bu çok önemliydi, ancak mahkemenin Zana kararı nedeniyle denetimden çıkamadık. Mahkemenin kararını eleştirmiyorum ama, bize getirisi de budur" dedi.
*** AB'nin kapısını kırana kadar çalarız
Brüksel'deki AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantılarına katılan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, görüşmelerde hükümetin AB reformları konusundaki kararlılığına dikkat çekti "Reformlara direnenlere asla tolerans göstermeyiz" diyen Bakan Gül, şöyle devam etti: Kendi eksiğimizi bile bile kapıyı çalmayız ama bitirdiğimizde kıra kıra çalacağız.
1- AB reformlarını kimse engelleyemez Avrupa Birliği- Türkiye arasında en yüksek istişare organı olan Ortaklık Konseyi'nin Brüksel'deki toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB reformları karşısında hiç kimsenin duramayacağını söyledi. Gül, "Bu işi riske atmayacağız. Direnen ve müdahale eden olursa kensinlikle tolere etmeyeceğiz" dedi. 43. Ortaklık Konseyi'nden sonra temaslarını değerlendiren Bakan Gül; AB konusunun devlet politikası olduğunu, hükümetin bütün enerjisini bu işe verdiğini vurguladı. Bu işi riske atmayacaklarını, direnç ve müdahaleye tole rans göstermeyeceklerini belirten Gül; AB ile müzakerelerin başlaması için ne gerekiyorsa onun yapılacağını belirterek şöyle dedi:
KRİTİK EŞİĞİ AŞTIK "TÜRKİYE'NİN AB yolunda yaptığını bügüne kadar hem Avrupa'da hem de Türkiye'de kimse rüyasında bile göremezdi. Herkes hayretle ve şaşkınlıkla yaptığımız çalışmaları takip ediyor. Türkiye'de her şey 'Meclis' denetimi kapsamına alındı. Demokratik ülkelerde olduğu gibi... Türkiye son yaptığı anayasa değişiklikleri ile AB kriterlerinin karşılanması alanında 'kritik eşiği' aştı. Artık AB sürecini riske atmak istemiyoruz. Direnen ve müdahale eden olursa da, bunu kesinlikle tolere etmeyeceğiz." AB sürecinde gerekli değişiklikler yapıldığı için rehavete kapılmayacaklarını da ifade eden Dışişleri Bakanı Gül, bundan sonra yapılacak uygulamalar hususuna önem vereceklerini söyleyerek, ekledi: "Uygulamadaki sorunların üzerine eğileceğiz. AB reformlarına direnenlere karşı duracağız. Reform İzleme Grubu, bundan sonra daha sık toplanacak. Her Bakanlar Kurulu toplantısında gündem maddesi olarak bunu konuşacağız. Uygulamadaki sorunları mercek altına alacağız. Bu reformlar Türk halkının çıkarınadır. Bu reformları gerçekleştirmek ise Türkiye'yi sevmektir" diye konuştu.
2- Kapıyı kıra kıra çalacağız AB Dönem Başkanı İrlanda Dışişleri Bakanı Brian Cowen, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen ve AB Ortak Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile Ortaklık Konseyi toplantısına Türkiye'yi temsilen katılan Gül; muhataplarına Türkiye'de yapılan son reformları anlattığını ve Kopenhag siyasi kriterlerine büyük ölçüde uyum sağladıklarını belirtti. AB'ye hoş görünmek için değil, Türkiye'nin kendi iyiliği için bu reform paketlerini hazırladıklarını yenileyen Gül; daha önceki Ortaklık Konseyi toplantılarında AB'ye 'Siyasi kriterleri yerine getirmeden önce kapınızı çalmayacağız' dediğini hatırlattı. Gül, "Ben daha önce 'bugün Türkiye konusunda rapor yazıyor olsam, Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirdiğini söylemem' demiştim. Şimdi şöyle diyorum: Kendi eksiğimizi bile bile kapınızı çalmayacağız ama bitirince kıra kıra çalacağız" diyerek devam etti: "Daha önce söylediğimiz gibi AB'nin kapısını çalmadık. AB'li muhataplarımıza reformları gerçekleştirmeden 'kapınızı çalmayacağız' sözünü yerine getirdik. AB'ye 'kritik eşiği' geçtiğimize inandığımızı söyledik. Herkes tarafından büyük bir hayranlık ve takdirle karşılanan reformları gerçekleştirik. Bunları yaptıktan sonra artık biz münakaşasız müzakerelerin başlaması gerektiği kanısındayız. Artık AB'nin kapısını çalıyoruz. Hem de kırıncaya kadar çalacağız."
3- Zana serbest kalsa kurtulsak KAPATILAN eski DEP milletvekili Leyla Zana ve arkadaşlarının tutukluluk hallerinin AB sürecini gölgelediğini belirten Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hükümetin genel görüşünün 'Zana dışarda olsa da kurtulsak' şeklinde olduğunu söyledi. Gül, şöyle devam etti: "Leyla Zana kararı Türkiye'de yapılan bir çok olumlu çalışmayı gölgeledi. Mahkeme kararına bir şey demiyorum. Mahkeme kararını eleştirmek istemiyorum. Ama Zana kararının getirisi de budur. Avrupa Konseyi'nin 'Denetleme Süreci'nden çıkmak üzereydik. Avrupa Konseyi Denetleme Komisyonu karar vermişti. Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nun karar vermesinden birkaç gün önce Ankara 1. No'lu DGM'nin aldığı kararla denetleme sürecinden çıkamadık. Oysa 'denetleme sürecinden çıkmak' çok önemliydi bizim için. AB, Zana konusunda Türkiye'yi eleştirmekte haklı ancak işkence konusunda eleştirmekte haksız" dedi. Zana davasında sürecin devam ettiğini belirten Gül, davanın Yargıtay'da olduğunu ve yargıya müdahale etmenin söz konusu olmadığını söyledi. Hükümetin genel görüşünün 'Zana dışarıda olsa da kurtulsak' şeklinde olduğunu söyleyen Gül, yargıya müdahalenin söz konusu olmadığını bunu İngiltere Başbakanı Tony Blair'in de Ankara temaslarında dile getirdiğini belirtti.
4- Azeri-Ermeni ihtilafını çözeriz ORTAKLIK Konseyi toplantısının ardından Brüksel'de bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de biraraya gelen Gül; Azeri-Ermeni ihtilafında Türkiye'nin arabulucu olacağını söyledi. Gül; Aliyev'le Ermenistan- Dağlık Karabağ ve Kıbrıs konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını ve Azerbaycan Devlet Başkanı'na İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Yüksek Memurlar Toplantısı'nda Türk tezlerini destekleyen çalışmaları için teşekkür ettiğini belirtti. Gül, görüşme esnasında Aliyev'in bizzat kendisinin Avrupa Konseyi'nde 'Kıbrıslı Türkler'e siyasi temsil hakkı' tanıyan oylamaya katılmayan Azeri milletvekilleri konsunu dile getirdiğini ve bundan üzüntü duyduğunu söylediğini belirtti. Gül, "Aliyev Avrupa Konseyi'nde yaşanan olaydan dolayı üzüntülerini dile getirdi. Dost ve kardeş ülke olarak Türkiye'nin yanında ve Türkiye'nin meselelerinde en önde olmak istediklerini söyledi. Ben de teşekkür ederek, KKTC'ye uygulanan ambargoların kalkması için kendilerinden destek istedim" dedi.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|