Yorum sizin!
Çok üzgünüm. Yorum yapmayacağım. Çünkü yazdıklarımı kanıtlamak zorundayım. Ben anlatayım, yorumu siz yapın. Buyrun efendim: 1- Beşiktaş özel uçakla Rize'ye geliyor. Otele giriş saati sabaha karşı 02.00. Futbolcuların yatış saati 04.00. Böyle ciddiyetsizlik olur mu? Beşiktaş kendi kaderini tayin etmeyecek, başkalarının da kaderini tayin edecek. Yani Beşiktaş büyük takım gibi sahaya çıkıp, oynayacak. Ama o ne yaptı? Sorumsuz ve ciddiyetsiz biçimde maça çıktı. Dahası var; Beşiktaş'ın en önemli oyuncusu Sergen Yalçın oynatılmıyor. Neymiş efendim; Elinin küçük parmağı uf olmuş amcası! (Bu kritik maçta Sergen Yalçın yedek kulübesinde otururken, oyuna 16 yaşını yeni bitiren Serdar Özkan giriyor. Söyle Lucescu ne yapmak istiyorsun?) Beşiktaş'ın böylesine çok önemli bir maça, böylesine ciddiyetsiz çıkmasının anlamı nedir? Beşiktaşlı oyunculara sevgi yoktu, şimdi de Türkiye'nin saygısı yok oldu. 2- Uykusuz ve yorgun Beşiktaş sahada ne yapmak istedi? Bana sorarsanız, hiçbir şey. Yenmek de istemedi, yenilmek de istemedi ve ciddiyetsiz bir maç oynadı. Böylesine çirkin futboldan 3 oyuncuyu ayrı tutuyorum. Kaleci Ramazan Kurşunlu harika oynadı, elinden geleni yaptı. Önünde oynayan genç Gökhan Zan da öyle. (Bay Lucescu genç oyuncu düşmanı olduğun belgelendi. Gökhan Zan harika oynadı. Gördün mü!) Bu ikiliyi içtenlikle kutluyorum. 3. isim ise çocuk yıldız Serdar Özkan. Bir özel not: Koskoca Beşiktaş'ın gol pozisyonu yok. Pardon bir tane var. Onu da Kaan Dobra kullanamadı. Atamadı değil, atmadı sanki. 3- Hakem Mustafa Çulcu'nun bu kadar kolay futbolda bile iki yorum hatası vardı. Birincisi, Kaan Dobra ile girdiği ikili mücadelede yerde kalan Fatih Tatan'ın pozisyonu penaltı değil. Mustafa Çulcu pozisyona çok uzaktı ama penaltıyı çok kolay verdi. Bu pozisyonun daha sertlerine orta sahada devam dedi. İkinci hatası Ronaldo'nun kaleciye verdiği geri pasa devam demesiydi. Oysa bu geri pastı. Altı pastan kullanacaktı, Beşiktaş da barajını kale çizgisi üzerinde kuracaktı. Hayret! Adalet yerini buldu
|