SABAH - Karizma yetse Kadir İnanır antrenör olurdu

Şu an 16 Mayıs 2004 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	» Aktüel Pazar

	Bilgi ve Yaşam

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

	Kampüs

Google Arama

Karizma yetse Kadir İnanır antrenör olurdu

Trabzonspor'un çıtasını yükselten teknik direktör Ziya Doğan "Çıkıp rakiplerimizi yenersek şampiyon olmamız engellenemez" diyor
LLiglerin bitmesine beş hafta kala şampiyonluk yarışı kızıştı. Teşvik primleri, hakem hataları Fenerbahçe ile Beşiktaş'ı karşı karşıya getirirken Trabzon sessiz sedasız şampiyonluğun en güçlü adaylarından oldu. Karadeniz ekibinin yükselişinin ardındaki isimse Anadolu takımlarındaki başarılı çalışmalarıyla takdir edilen Ziya Doğan. 1961 yılında Gümüşhane Kelkit'te dünyaya gelen Ziya Doğan 8 yaşında ailesiyle İstanbul'un yolunu tutmuş. Futbola olan tutkusu yeteneğiyle birleşip üzerine de tesadüf eklenince 11 yıl Beşiktaş'ta futbol oynamış. İstanbulspor'da başlayan teknik direktörlük hayatı Beşiktaş'- ta Scala'nın yardımcısı olarak devam eden Doğan, Anadolu'da pek çok takımı çalıştırdı ama düşme hattındaki Malatyaspor'u (takım 6 maçta hiç puan alamamıştı) 1.5 yılda UEFA Kupası'na götürmesiyle futbol çevresinin ilgisini çekti. Doğan'ın şimdiki hedefi ise Trabzonspor'u şampiyonluğa taşımak.

* Trabzon'a gelişiniz nasıl oldu?
Afrika Kupası'nın maçlarına gitmek için tam biletimi almış gidiyordum ki Rize'den teklif geldi. Onlara hayır dedikten yarım saat sonra da Trabzon'dan teklif geldi.

* Trabzonspor'la anlaştığınızda hedefiniz neydi? İkinci yarının başında Beşiktaş puan farkını açmış neredeyse şampiyon ilan edilmişti...
Ligin ortasında bir takımı aldığınız zaman kendi oyun anlayışını futbolcuya yansıtmak, çok kısa bir sürede takım oyununu oynatmak gerçekten zordur. İlk günkü hedefim bu sene yapılabilenin en iyisini yapmak, önümüzdeki yıl takımı şampiyon yapmaktı. Bu sözlerime önce kimse inanmadı ama şimdi herkes inanıyor. Şu anda şampiyonlukta Fenerbahçe kadar olmasa da bizim de şansımız var.

* Hiç maç kaybetmediniz değil mi?
Şeytan kulağına kurşun. Tahtaya vur!

* Bu başarı sürpriz mi?
Hayır sürpriz değil. Ben yöneticilere 6 haftadan sonra bir çıkış yakalarız demiştim. Ama futbolcularımın kalitesi ortaya çıktı ve 4. haftadan itibaren bu çıkış yaşandı. Ama bir gerçek var ki her şey kötü de gidebilirdi. Çünkü kötü giden bir iki maçta şans bizden yanaydı.

* Futbolcular için sürpriz oldu mu?
Bilmiyorum ancak kalitelerinin farkına vardılar. Şu anda bile bir çok oyuncum yüzde 60 kapasitelerini ortaya koyuyorlar. Ama buna rağmen Türkiye onları konuşuyor. Şu andaki en büyük korkum bu ilgiden etkilenip havaya girmeleri. Ama önce ben havaya girmeyeceğim sonra da futbolcularım.

* Ligde aslında şu anda maçlardan daha çok hakemler konuşuluyor. Ancak bu konuda sizin cepheden hiç ses gelmiyor. Siz hakemlerden memnun musunuz?
Trabzonspor çok net bir şekilde bileğinin hakkıyla bir çıkış yakalamıştır. Kamuoyu da zaten bunu takdir ediyor. Ben ayrı tarzda bir adam olmaya çalışıyorum. Malatya'da çok zor dönemlerde isyan ettiğim oldu ama sakin kafayla düşündüğümde özür diledim. Duygularla hareket edildiğinde dünyanın en iyi teknik adamı bile olsanız hata yaparsınız. Ancak şunu söylemeliyim ki hakemlerin yerinde olmak hiç istemezdim.

* "Herkes Trabzonspor çok iyi oynuyor ama şampiyon yapmazlar." Öyle mi?
Niye yapmasınlar. Futbol sahada oynanıyor. Çıkıp rakibini yenersen şampiyon olursun. Kimse kimsenin şampiyonluğunu engellemez. Engellendiğini düşünüp bu konuda feryat figan ediyorlarsa bu onların sorunu ve onların ayıbıdır.

* Fatih Tekke ile Gökdeniz'in İstanbul/'a transferine izin verir misiniz?
Şu ana kadar resmi teklif gelmedi. Sadece çocukların kafalarını karıştırmaya çalışılıyor. Neyse ki etkilenmiyorlar. Etkilendiklerinde de konuşuyoruz zaten.

* Şampiyonluğu kovalayan üç direktörden ikisi yabancı bir tek siz Türksünüz. Bu size ayrıca bir gurur veriyor mu?
Hiç aklıma böyle bir şey gelmedi. Türk antrenörlerin görev yapmasını istiyorum. Ama yine de yerli yabancı ayrımı artık yapılmamalı.

* Ama eski röportajlarınızdan birinde "Türk antrenörleri pişsin diyorlar, kül olmak üzereyiz gören yok" demişsiniz.
Çok doğru söylemişim. Türk antrenörler gençken görev almalı. Yabancı hocaya artık bizim ligimizde gerek yok. Çünkü yerli hocalar mantalite olarak gayet yeterli duruma geldi. Üstelik yabancı hocalara göre daha kıvrak zekalıyız. Ancak çok yetenekli bir isimse takımlar yabancı hocayla çalışmalı.

* Önümüzdeki 8-9 yıl daha antrenörlük yapıp daha sonra bu işi bırakacak mısınız?
Arka arkaya bu kadar uzun yıl takım çalıştırmayı düşünmüyorum. Biraz daha aileme vakit ayırmalıyım. Şu anda 43 yaşındayım ama 60 yaşına kadar da bu işi yapmam. Bir de gençlerin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum.

* Milli takım teknik direktörlüğü için çok tartışmalar oldu. Sonunda Ersun Yanal getirildi. Doğru bir karar mı?
Çok doğru bir karar. Tırnaklarıyla buralara geldiğini düşündüğüm bir isim. Geçmişte yaptıklarına bakarsnız gayet iyi bir çizgisi var.

* Hedefinizde Milli takım çalıştırıcılığı var mı?
Ben hiç bir göreve talip olmadım bugüne kadar. Bundan sonra da hayatta benden böyle bir şey duyamazsınız. Ben bulunduğum yerde sadece başarıyı yakalamak istiyorum. 3. lig takımı çalıştırayım ama sonuçta heyecan duyayım.

* Her teknik adamın bir tarzı bir de karizması var. Karizması olmayanı da futbol dünyası çok sevmiyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz neler?
Karizmayla bu iş olsaydı Kadir İnanır'ın çok iyi teknik direktör olması gerekirdi. Çünkü müthiş bir karizması var. Ben yapılan işlerin ve başarıların reklam edilmesinden çok hoşlanan biri değilim.

* Aileniz İstanbul'da yaşıyor. Otelde yaşamak zor değil mi?
Trabzon'a geleli 2,5 ay oldu. Malatya'dayken eve çıktım. Ancak sabah kalk kahvaltı hazırla, yok evi topla. Baktım bu işler bana göre değil, doğru otele geri döndüm. Şimdi o yüzden Trabzon'da da ev tutma girişiminde bulunmuyorum.

Dilek Sancılı