|
 |
|
 |
  |
|
Oğluma eroin parası buluyorum
Emine A. kötü bir şey yapmasın diye eroin parası bulup buluşturduğu oğlu için 'imdat' istiyor
Ne yaparsan yap para bul, diyor, elimdeki her şeyi tek tek satıp mecburen buluyorum.
OĞLUMUN KANI ŞU duvardaki, oğlum enjektör batırırken fışkıran kan izleri. Lekeler her gün çoğalıyor.
ÖTEKİ NE OLACAK EN büyük korkum altı yaş küçük kardeşinin de bağımlı olması. Çünkü hepsini görüyor.
Bağımlılığın yaşı 10'larda UYUŞTURUCU madde trafiğinin tam ortasındaki Türkiye'de uyuşturucu bağımlılığının yaşı 12'ye indi. Bu yaşta esrar kullanmaya başlayan pek çok çocuk sonradan eroine başlayıp dönüşü olmayan bir yola giriyor.
*** Çaresiz bir annenin çıldırtan ikilemi
E.A. 48 yaşında bir ev hanımı. Aynı zamanda 6 yıldır uyuşturucu bağımlısı olan 24 yaşındaki oğlunu kurtarmak için mücadele veren acılı bir anne OYSA 25 sene önce Giresun'dan İstanbul'a geldiğinde ne eroinin ne de uyuşturucunun adını duymamıştı. Şimdi ise oğluna eroin parası bulmaya çalışıyor.
O, eroin bağımlısı bir gencin annesi. Bir yandan çocuğunun göz göre göre eriyişi, diğer yandan 24 yaşındaki oğlunun "Ne yaparsan yap, bana para bulikilemi içinde yaşıyor. İstediği parayı bulmazsam beni sabaha kadar uyutmayacağını, bileziğimi ya da küpemi satmamı söylüyor. Ben de mecbur kalıp ona para buluyorum. Sonra elinde beyaz bir tozla geliyor. Oğlum çok sakin biridir. Ama istediğini yapmazsam kötü şeyler olacağını hissediyorum." Bu sözler, oğlu eroin bağımlısı olan 48 yaşındaki E.A.'ya ait.
ODA BU ÜLKENİN ÇOCUĞU" O anne, uyuşturucunun esiri olan evladına girdiği krizlerden çıkabilmesi için ya evinin bir eşyasını satarak ya da komşularından borç alarak para temin ediyor. Yüreğine taş basarak, oğlunun odasında koluna uyuşturucu enjekte etmesini bekleyen talihsiz anne, her seferinde bir ömür gibi gelen dakikaların ardından yavrusunun bir kez daha ölümü teğet geçmesinin sevincini yaşıyor. E.A.'nın dört çocuğu var. Giresun'dan 25 yıl önce ekmek parası için İsztanbul'a göçen A. ailesinden, R. A., 6 yıl önce uyuşturucunun esiri oldu. Ancak E. A.'nın R.'yi tedavi ettirebilecek ne parası ne de gücü var. "Yitip gidecek olan 24 yaşındaki genç bir beden ve bu ülkenin çocuğu" diye isyan eden anne, devletin kendisine yardım eli uzatmasını bekliyor.
DUVARDAKİ KAN LEKELERİ OTURMA odalarının duvarlarındaki kan lekelerini sorduğumuzda, acılı anne çaresizlik içinde anlatmaya başlıyor: "Koluna şırıngayla eroin enjekte ediyor. Bu lekeler, kendine iğne yaptığı sırada damarından fışkıran kanlar. Her gün bu lekeleri görmek, oğluma yardım edemek beni öldürüyor. Geceleri uyuyamaz hale geldim. 6 senedir esrar içiyor, 1 senedir de eroin alıyor. Oysa sigara bile içmez. Sürekli yatıyor, yemiyor, içmiyor. Kollarında damar kalmadı artık ayaklarından alıyor." Oğlunun eroin parası bulabilmek için evindeki televizyonu, tencere setleri ve cep telefonunu sattığını anlatan E. A., "Ne yaparsan yap bana para bul diyor. Ben de mecbur kalıp ona para buluyorum. Sonra elinde beyaz bir tozla geliyor. Daha iki gün önce 130 milyon lira para verdim. Bana satıcılara borcu olduğunu söyledi. Şu ana kadar hiç kavga etmedik ama para vermezsem kötü şeyler olacağını biliyorum" diyor.
ÇOK SAKİN BİR ÇOCUKTUR" E. HANIM, oğlunu parasızlık yüzünden tedavi ettiremediğini, ne sigortasının ne de yeşil kartının olduğunu belirtiyor. "AMATEM'de bir ay kalması için bizden 4.5 milyar lira para istediler" diyen anne, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: "Ben o kadar parayı nasıl veririm. Zaten komşulara yeterince borcumuz var. Eşim kalp hastası olduğu için o da çalışamıyor. Sadece 18 yaşındaki oğlum Recep'in aldığı maaşla geçiniyorduk. O da birkaç gün önce işten çıkarıldı. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Onunla oturup konuştuğumda hep bırakacağını, kendi kendini tedavi etmeye çalıştığını söylüyor. 'Aklıma getirme, hatırlatma' deyip beni susturuyor, konuşmama izin vermiyor. Herşey rağmen çok sevecen ve sakin bir çocuk. Onun eroin kullandığını bilmeyen kalmadı. O kadar iyi bir çocuk ki komşularımız bize yardımdan kaçınmıyor. Ama nereye kadar gider ki bu böyle..."
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|