kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı bitirir!..
Kurumsal mutabakat çok önemlidir!
ŞAKA

"Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı bitirir!..

Başbakan Erdoğan, toplumu ikilemler arasında bırakmayı, bir alışkanlık haline getirmemelidir. Örneğin, TBMM'nin ve YÖK'ün iradeleri arasında bir seçim yapmak söz konusu olduğunda, elbet "Egemenlik, ulus adına buna sahip olan TBMM'nindir" diyeceğiz.
Elbet, yürütme erkinin de sahibi, YÖK değil Hükümet'tir.
Ama, demokrasinin içeriğindeki "Toplumsal Mutabakat"ın, sadece "Vekaleti veren millet"te aranmasına ve "Kurumlar arasında" aranmamasına ilişkin sözleri de yanlıştır.
Artık öğrenmiş olmamız gerekiyor. Bu sadece "Realite"nin değil "Teori"nin de kanıtladığı bir gerçektir.
Millet (veya seçmen), partileri iktidar yapıyor.
Ama iktidarlar, ancak kurumsal mutabakatı sağlayabildikleri takdirde, koltuklarını istikrar içinde koruyup, icraat yapabiliyorlar.
Eğer bir ülkedeki çeşitli kurumlar çeşitli konulardaki mutsuzluklarını, bildirilerle, gösterilerle ve hatta eylemlerle seslendirirlerse, o ülkede iktidar da, icraat da zorlaşıyor.
İktidarda bulunanlar, muktedir olamıyorlar.
Bunu Erbakan görememiş ve kurumsal tepkileri "Yapay Gündem" diyerek geçiştirmeye kalkmıştı.
Bir de, "Öncelikler" meselesi var. Bir iktidar ulusun önüne "Avrupa Birliği" gibi öncelikli bir hedef getirdiyse...
Bu hedefe giden yoldaki tutarlı ve başarılı politikaları sonunda, o iktidarı oluşturan siyasi partiye destek vermeyenler bile "Bu iktidarı tutmak gerekir" diyorlarsa, o öncelikli hedefi, başka tali meselelerle dağıtmamak gerekir.
Örneğin aralık ayında AB'den müzakere takvimi almaya kilitlenmiş kamuoyunun önüne, sadece bir kesimi ilgilendiren "İmam Hatip Sorunu"nu, bir gerginlik konusu olarak getirirseniz...
Anayasayı en radikal değişikliklerle sivil demokrasinin aracı yaparken, araya "YÖK- İmam Hatip Tasarısı"nı da sıkıştırırsanız...
Bu tablolar "Öncelik" kavramını dağıtır. "Zaten bunlar böyle" diyenlerin eline ve diline, koz verilmiş olur.
Bir başka mesele de, Başbakan Erdoğan'ın "Medya" konusundaki sözlerine ilişkindir.
Doğrudur... Geçmişte bazı medyalar (veya medya sermayeleri) ülkeyi kendilerinin yönettiği iddiasına sahip olmuşlardır.
Ama 3 Kasım'dan beri, medyanın çalışanları ile değil patronlarıyla haşır neşir olan da, Tayyip Erdoğan'ın kendisi değil midir?
Eğer bugün medyada, AK Parti iktidarının Kıbrıs politikasını ve AB politikasını medya mensuplarından bazıları destekledi ise, bunu "Patronlar istedi" diye böyle yapmadı onlar.
İnandıkları için destek verdiler. AB'ye destek verenlere "Karen Fogg'un Çocukları" denildi.
Kıbrıs'ta çözüm isteyenler için "Hainler Listesi" yapıldı.
Kimse, patronları hedef almadı ki. Ama Tayyip Erdoğan da, kendinden öncekiler gibi, medyayı "patronlar" diye algıladı.
Yani medyayı eleştirmeden önce, bir kez aynaya bakması gerekir.
Başbakan Erdoğan, toplumu ikilemler arasında bırakmamalı.
Elbet YÖK'ü değil, TBMM'yi tutuyoruz. Ama Erdoğan, sadece kendi dar tabanına oynarsa, bir anda, "Azınlık İktidarı" olduğunu görüverir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!   / 13-05-2004
 "Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı bitirir!..   / 12-05-2004
 İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..   / 11-05-2004
 Aynı medya grubunun farklı gazeteleri, farklı politika izler mi?   / 10-05-2004
 Kızını gelin etmek denilen acıklı mutluluk!..   / 09-05-2004
 Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara uymayın!   / 08-05-2004
 Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!   / 07-05-2004
 Suya sabuna dokunmayanlar, tüm çamaşırları AK Parti'ye bıraktı!   / 06-05-2004
 "Rahat"ın iktidara da batması şaşırtıcı değil mi?   / 05-05-2004
 Amerikan ittifakı olmadan AB üyeliği fazla anlam taşımaz!   / 04-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Ecevit'in misyonu
Başlığa bakıp, "Memleketin onca derdi...
AHMET HAKAN COŞKUN
O mektupların yeri çöp sepetidir
Meclis Genel...
MEHMET BARLAS
Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!
Amacımız...
ÖMER ÇELİK
Düşüş ve kopuş
Irak'ta ortaya çıkan işkence...
HINCAL ULUÇ
Çanakkale'yi yaşamamak eksikliktir!..
Turgut Özal...
ÖMER LÜTFİ METE
İşkencenin vazgeçilmezliği
Türkiye gibi işkence...
REFİK DURBAŞ
TCDD'nin "hat" açıklaması...
Sabah Posta Kutusu'nda 29...
SAVAŞ AY
Hiç kimse kendi dirseğini yalayamaz!..
Profesyonel...
Yarış kızışıyor
Yarış kızışıyor
Teknik direktör olarak Matthaeus ile anlaşan Demirören, Nihat...
Lucescu işini çöz başkan!
Lucescu işini çöz başkan!
Bilgili'nin dün buluştuğu 4 başkan adayı da Lucescu krizinin...
Dünyaya zeytin dalı uzatalım
Dünyaya zeytin dalı uzatalım
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na bağlı Kültürlerarası Diyalog...
YÖK'te söz sırası Çankaya'ya geçti
YÖK'te söz sırası Çankaya'ya geçti
YÖK Tasarısı Meclis'ten, 19 saatlik maratonun sonunda AKP'nin 251...
Çalışsaydık bu kadar çok çocuk yapmazdık
Çalışsaydık bu kadar çok çocuk yapmazdık
Bismil'de mikrokredi ile iş kuran 245 kadından biri de 7 çocuk annesi...
Nostradamus'un kehaneti çıktı
Nostradamus'un kehaneti çıktı
Kehanet 2/54: Asya’da Bir Ülkenin Başına İtalyan Kadın Geçecek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.