Türk ekonomisi istenen faiz dışı fazlayı yaratacak düzeye geldi
Hazine Müsteşarı Çanakçı, Türk ekonomisinin yüksek oranlı FDF üretecek düzeye geldiğini söyledi.
Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakçı, 2004 yılı bütçesi hazırlanırken ilave önlem ihtiyacının yüzde 1.6'ya gerilediğini belirterek, ''Bu şu anlama geliyor. Mevcut gelir ve harcama politikalarının devam etmesi durumunda, mevcut yapının korunması durumunda, Türkiye'de kamu maliyesi yüksek oranlı bir faiz dışı fazla (FDF) üretme kapasitesine ulaşmıştır'' dedi.
4. Türkiye İktisat Kongresi'nde ''Sürdürülebilir Yüksek Büyüme ve Makroekonomik İstikrar Paneli''nde konuşan Çanakçı, Mart ayında ortaya konan tedbirle bu yıl da faiz dışı fazlada yüzde 6.5 hedefine ulaşılacağını bekliyoruz. Mart sonu itibariyle elde etmiş olduğumuz veriler, faiz dışı fazla için belirlenen hedefin önemli ölçüde aşıldığını göstermektedir diye konuştu. Faiz dışı fazla verilmesi için geçmişte birtakım ek önlemlere ihtiyaç olduğunu hatırlatan Çanakçı, "Bu çerçevede 2003 yılının başında GSMH'nın yüzde 4.6'sı oranında bir tedbir paketi yürürlüğe konulmuştur" dedi.
KAMUDA TASARRUF ŞART Türkiye'nin yüksek faiz dışı fazla hedefini yakalayabilmesi için sağlıklı ve sürekli gelir kaynakları yaratması ve kamu harcamalarında tasarruf yapması zorunluluğuna herkesin katıldığını söyleyen Çanakçı, bu anlayış çerçevesinde kamu kesiminde çok kapsamlı bir reform programının yürürlüğe konulduğunu kaydetti. Çanakçı, Türkiye'nin sürdürülebilir yüksek büyüme ve makroekonomik istikrarın tesisinde hem kendi potansiyeli hem de diğer ülke deneyimleri ile kıyaslandığında yeterli performansı gösteremediğini kaydetti. Özellikle 1990'lı yıllarda düşük performans ve makroekonomik istikrarsızlığın çok daha belirgin hale geldiğini söyleyen Çanakçı, bunun mali disiplinden uzaklaşılması ve yapısal değişimlerin gerçekleşememesinden kaynaklandığını belirtti.
Bunların yapılamamasının kamu finansmanı ve büyümenin kırılgan hale gelmesine yol açtığını kaydeden Çanakçı, yüksek enflasyon ve reel faizler ile borç stokunun büyüklüğünün 90'ların karakteristik özelliği olduğunu söyledi. Uygulanmakta olan ekonomik programın geçmişten gelen tecrübelerden çıkarıldığını vurgulayan Çanakçı, temel hedefin, makroekonomik istikrarın tesisi ve sürdürülebilir büyüme hızının kalıcı hale getirilmesi olduğunu kaydetti.