|
|
Doğan sözünü niye tutmadı?
Dün Bilgin ile Doğan arasında yapılan iki ayrı protokol üzerine düşüncelerimi ve bazı şüphelerimi aktarmıştım. Ancak bu protokollerin yarattığı sonuçları da gözden kaçırmamak gerekiyor. Örneğin; Bilgin Grubu, protokole dayanarak, gazetesinin tüm mali ve idari işlerini Doğan Grubu'na teslim ederken, eş zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile borçların tasfiyesi için masaya oturmuştu. Masaya otururken Doğan Grubu'nun üst düzey yöneticileri olan İmre Barmanbek ve Soner Gedik arkalarındaydı. TMSF ile Bilgin Grubu arasında bir tecil protokolü imzalandı. Bu protokol, tüm borcun (itiraz bile edilmeden) 5 yıllık süre içinde ödenmesini öngörüyordu. Protokol, kamu alacaklarını düzenleyen 6183 sayılı kanun kapsamında yapılmıştı. Anlaşma, Bilgin ve Doğan gruplarının taahhütlerini yerine getirmesiyle devreye girecekti. Bilgin Grubu, TMSF'nin izni ile bir gayrimenkul satarak 7.5 milyon dolarlık peşinatı yatırdı. Ardından Etibank'a borcu bulunmayan SABAH Yayıncılık da dahil tüm şirketlerini, Etibank'tan kaynaklanan borçların kefili, yani borçlusu haline getirdi. Ayrıca, TMSF, Bilgin Ailesi'nin kontrolündeki tüm hisselere, ipotek koyabildi. Peki Bilgin ile ayrı bir protokol imzalayarak, SABAH'ı kurtarmak için kefalet vereceğini belirtenler ne yaptı? Bilinen o ki, Doğan'a ait Yaysat ile Bimaş sözünü tutmadı ve anlaşmaya rağmen tüm borçlar için TMSF'ye kefalet vermedi. Bu yüzden TMSF, Bilgin ile yaptığı anlaşmayı geçersiz saydı. Ama SABAH tüm borçların kefili yapıldığı için TMSF'nin peş peşe gelen ödeme ve haciz emirlerine muhatap oldu ve yaşayamaz hale getirildi. Tarihe bu notları da düşmek gerek. Devam edeceğim...
|