|
|
Fiat'ta sanki devrim başlıyor
Geçen yıllarda bu sayfalarda reklamlarını en çok eleştirdiğim markaların başında Fiat geliyordu. Durmadan otomobilin teknik özelliklerinden söz ediyorlardı. Oysa ürün özelliklerini ön plana çıkaran iletişimin daha çok yazılı medyaya kaydırıldığını, TV reklamlarında ise duygusal mesajların ön plana çıkarılması gerektiğini 'Üsküdar'daki sağır Sultan' bile duymuştu. Neden duygusal mesaj, ya da reklamcı diliyle 'emosyonel fayda'?.. Çünkü, ürünlerin maddi özellikleri arasındaki farklar giderek ortadan kalkmakta. Bunun doğal sonucu olarak da, insanlar satın alma kararlarını, 'deneylik testleriyle' değil, eşit fiyat, eşit teknik donanım dilimindeki ürünlerde, duygusal algılamalarına göre veriyorlar. Pek çok reklamda, otomobilin dahi gözükmemesi bu yüzdendir. İnsanlar artık otomobil değil bir yaşam stili satın alıyorlar... Fiat Stilo reklamı, gerek çekim dili gerekse müziği ile Fiat reklam stratejisinde bir devrimin başlamak üzere olduğuna işaret ediyor. Bu kadar etkili bir Fiat reklamı uzun zamandır izlememiştik. Benim gençlik aşkım Mina'nın "Vorei che fossi amore" adlı romantik parçasının eşliğinde ve ritminde hareket eden üç Stilo, bir tür yaşam stili vadediyor. Amaç da herhalde artık bu zaten. Fiat, aracı tuzluk gibi gösterip teknik özelliklerden söz eden sıradan reklamlardan kurtulacak gibi. Bunun bir rastlantı mı, yoksa uzun vadeli bir stratejinin bir parçası mı olduğunu, önümüzdeki günlerde göreceğiz herhalde.
|