kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Seçimin ardından

Seçimlerden AKP kazançlı, CHP yenilmiş, DYP ve MHP kendi durdukları zemini yanlarına SP'yi de almış halde koruyarak çıktı. Bu partilerin aldığı oylara CHP ve diğer teferruat içindeki AB karşıtlarını da eklediğinizde, Türkiye'nin AB eksenindeki bölünmüşlüğünü yansıtan bir tablo ortaya çıkıyor. Siyasi sistemimizin de halen ikinci partisi çok güçsüz, çağdaş anlamda sol siyaset temsilcisi olmayan, iki buçuk partilik bir noktaya gittiği izlenimi doğuyor. Sonuçlar kesinleşip, elde tüm bilgiler biriktiğinde, kimlerin oy vermediğinden nerelerde ne türden oy kaymaları olduğuna kadar pek çok veri seçmen davranışını anlamayı kolaylaştırır. Buna bağlı olarak da ülkedeki siyasi yönelimler doğru anlaşılır. Asıl sağlıklı analizler de o zaman yapılabilecektir.

Sol ve AB
Şimdiye dek yapılan değerlendirmelerde AKP'nin oy tabanını genişlettiği, politikalarını onaylattığı, merkeze kaydığı ya da merkezi tanımlamaya başladığı savunuldu. Bunun yanısıra Türkiye'nin değişen sosyolojik yapısına hitap edebildiği ve yükselmekte olan merkezdeki çevreyi temsil ettiği de yazıldı. Hepsinin üzerinde kendi bekası için de gerekli olan özgürlük alanlarını, AB perspektifiyle genişletmesinin Türkiye'deki siyasi yapıda sivilleşmeyi ve topluma odaklı siyaset üretimini hızlandırdığı tespit edildi. Buna karşılık sosyal demokrat iddialı CHP'nin tüm bu gereklilikler ve gerçekler yokmuşçasına hareket ederek kendi iktidarsızlığını ilan ettiği üzerinde de genel bir mutabakat var.

Kendi yenilgisinden bile halkı sorumlu tutacak kadar yüzsüzleşmiş sözcüleriyle bu partinin artık sol olma iddiasından vazgeçmesi de tabii ki gerekir. Bu şekilde Türkiye'deki halsiz sosyal demokrat, siyasetin sırtından da düşer. Ancak bu dram Türkiye'de solu ve sosyal demokrasiyi yeniden düşünmek, tasarlamak ve projelerini oluşturmak gibi bir önemli işin de varlığının altını çiziyor. Bu bağlamda sosyal demokratlar açısından her şeyden önce bir örgütlenme ve liderlik sorunu olduğunu saptamak gerekir. Lider eksikliği program, perspektif ve yeni bir dünya ve toplum algılaması gerekliliğinden daha mühim sayılmayabilir. Ancak o türden arayışların bir siyasi hareketlenmeye dönüşebilmesi için de yıpranmamış, söyleyecek sözü olan ve bunu dinletebilecek şahsiyetlerin ya da bir liderin ön plana çıkması da şarttır.

Sosyal Demokrat siyasetin son otuz yılına damgasını vurmuş kişiler, ne denli kıymetli olurlarsa olsunlar artık çok yıprandı. Deneyimlerinden ileride yararlanılabilse bile herhangi bir yeni oluşumda, kitleyle kuracağı etkileşimde şansları sıfıra yakındır. Ülkenin yakasını çoktan bırakmış olması gereken Baykal gibi onlar da geri plana çekilmeyi kabullenmelidir.

Almanya örneği
Bugünün Türkiye koşullarında yeni liderliğin başarılı yerel yöneticiler arasından çıkması beklenmelidir. Almanya ve ABD demokrasilerinde de sık yaşanan yerel yönetimden ulusal yönetime geçiş süreci Türkiye'de de Tayyip Erdoğan'la başlamıştır.
Özellikle de yönetimi beceremedikleri iddiasıyla çok karşılaşan sosyal demokratların, icraatıyla sivrilmiş yerel yöneticilerden yeni bir ulusal hareketlilik için mutlaka yararlanması gerekir. Son yerel seçimlerin sonuçları, Türkiye'de AKP ile birlikte yeni toplumsal ittifaklar oluşturma sürecinin mesafe kaydettiğini de gösteriyor.
AB ile müzakerelerin de başlaması halinde Türkiye siyasetinin yeni parametreleri, politik ekonomisinin çerçevesi bu yeni ittifaklar ve aralarındaki çıkar ortaklıkları ve çelişkileri tarafından belirlenecektir. Sol arayışlar da bu somut durumun somut analizinden hareket ederek siyaset üretmek zorundadır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Heyelan   / 29-04-2004
 100 yaş   / 25-04-2004
 Yaklaşım farkı   / 22-04-2004
 Basiretin İngilizcesi ne ki?   / 18-04-2004
 Karar zamanı   / 15-04-2004
 Siyasi basiretsizlik   / 11-04-2004
 Bremer'in kumarı   / 08-04-2004
 Çözümün anlamı   / 04-04-2004
 Seçimin ardından   / 01-04-2004
 Sonun başlangıcı?   / 28-03-2004
SOLİ ÖZEL
1989 devriminin son durağı
1Mayıs 2004, yalnızca bir...
Alex için çalışıyoruz
Alex için çalışıyoruz
F.Bahçe 2. Başkanı Özdemir, "Brezilya'dan transfer çok zor. Ama...
Söke söke
Söke söke
"Hakeme isyan ettim çünkü oğluna zarar verildiğini gören her baba...
Gül'den diplomatik rötuş
Gül'den diplomatik rötuş
Başbakan Erdoğan'ın "Güney Kıbrıs'ı dünya tanımış 'ben tanımıyorum'...
'KKTC ile ilişkilerimiz değişmeyecek'
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada Kıbrıs Rum...
İngilizler'in utanç fotoğrafları
İngilizler'in utanç fotoğrafları
Irak'ta, ABD askerlerinden sonra İngiliz askerlerinin de işkence...
Sansürsüz basının başarısı
Irak'ta yaşananlar bütün dünyaya İngiltere ve Amerika hakkında...
"Tarih"e can suyu
Eyüp'te 20 yıl önce kapısına kilit vurulan Türkiye'nin ilk termik...
İşte gerçek bayram
Bursa'daki bir okulda öğrencilere "23 Nisan'ı nasıl kutlamak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.