|
|
|
|
|
|
Aile meclisinde töre kararlarını kadınlar veriyor
Aile Araştırma Kurumu'nun Güldünya T.'nin öldürülmesinin ardından yörede yaptığı araştırma acı gerçeği ortaya çıkardı ARAŞTIRMA sonrası hazırlanan rapora göre, bölgedeki kadınlar, namus ve töre konusunda erkeklere göre çok daha katı davranıyor.
Yakın akrabası tarafından tecavüze uğrayan ve hamile kalan Güldünya T.'nin aile meclisi kararı ile öldürülmesinin ardından Güldünyanın memleketi Bitlise giderek araştırma yapan Aile Araştırma Kurumu çok ilginç bir gerçekle karşılaştı. Araştırma sonunda hazırlanan rapor, namus olgusuna bakışta, yöredeki kadınların erkeklere göre daha katı davrandıklarını ve erkekleri yönlendirdiklerini ortaya çıkardı. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahmut Tezcan, namus konusunda kadının erkeği yönlendirme eğilimini kadının eğitimsizliğine ve karşı gelme gücünün yetersizliğine bağladı.
KADINLAR CİNAYETİ MEŞRU GÖRÜYOR Güldünya'nın ailesi, akrabaları, komşuları, Bitlis Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ile konuşan Aile Araştırma Kurumu uzmanları, iki hafta önce bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Yöre kadınının sorulara verdiği yanıtların altının çizildiği raporda, kadınların namus eksenli töre cinayetlerini meşru gördükleri vurgulandı. Rapor'da Güldünya'nın halasının bu olay ile ilgili olarak "Öldü de gitti, namusumuz temizlendi. Olan annesine oldu. Kadın bir yılda 10 yaş yaşlandı" diye tepki vermesi dikkat çekti. Rapor, yöre kadınının namus cinayetlerini meşru görmesini kadının eğitimsizliğine ve psikolojik olarak hemcinsinin namusunu sahiplenmesine bağlıyor.
EN BÜYÜK NEDEN EĞİTİMSİZLİK Aile yapısı ve töre cinayetleri konusunda uzman Mahmut Tezcan ise kadının erkeği namus konusunda körüklediğini doğruluyor. Kadınların bu tutumlarını eğitimsiz ve duyarsız olmalarına bağlayan Tezcan, "Kadın eğitim almıyor. Var olan toplum koşullarında hayatını devam ettiriyor ve ona uyum sağlıyor, herkes gibi düşünmeye başlıyor. Zaten farklı düşünse de o toplumda barınamıyor" dedi. Tezcan, eğitimsizliğin dışında kadınların kızı koruması, savunması durumunda aileden ve çevreden olumsuz tepkiler aldığını ifade ederek, şunları söyledi: "Kızı koruyan kadın korkuyor. Çünkü kızını öldürmeyi planlayanların kendisini de öldürebileceklerini düşünüyor. Kızını savunan anne, hala ya da teyze de bu olayı da tasvip etmiş sayılıyor. Kadın da böyle bir ortamda karşı gelme gücü bulamıyor."
ÇEVRE BASKISINA DAYANAMADILAR Güldünya'nın öldürülme kararına kadar giden sürecin de anlatıldığı raporda olaylar şöyle anlatıldı: "Güldünya'ya tecavüz edildi ve kız hamile kaldı. Olayın farkına varan aile, her türlü çareye başvurarak kızlarını kurtarmak istedi. Aile erkeğe kızları Güldünya'yı ikinci eş olarak alması için baskı yapmış ancak erkek bebeğin kendisinden olmadığını iddia etmiş. Bebeğin DNA testi yaptırılmasına rağmen kızı almamakta ısrar edince kız babası tarafından bir müddet akrabalarının yanına yerleştirilmiş. Ancak olayın uzaması, köylüleri aileye cephe almaya ve selamı kesmeye yöneltmiş. Aile her türlü farklı düşünce üretme isteğine karşın töreye karşı koyamamış."
Aslı UYUR - ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|