Yarışan yarışana Haftanın Albümü

Yarışan yarışana

Türk müzik sektörü içinde bulunduğu ekonomik bunalım ve beraberinde korsana karşı savaşta önemli yer tutan yeni yasal düzenlemenin çıkması beklentisiyle artık müzik marketlere yeni albüm süremez oldu. Bu konuda çok da haklılar. Böylesine bir tablo varken piyasaya yeni albüm çıkarmak pek de akıl karı gibi görünmüyor. Ancak her şeye rağmen albüm çıkarmaktan geri durmayan ve tüm ticari handikapları karşısına alarak mücadelesine devam edenler de var.

Bu mücadele de tek tük albüm örnekleri olarak karşımıza çıkıyor. Halbuki üretim yoğunluğu olsa sektörel cazibe daha da artacak. Sanırım bu cazibe önümüzdeki bahar mevsimiyle daha da yoğunluk kazanır. Yeni yasal düzenleme yapılır ve korsan kaygısı taşımadan her yapım şirketi özgürceprodüksiyonlarını dinleyiciye sunar. Bir geçiş süreci gibi gördüğüm bu zaman dilimi atlatılmaya çalışılırkenbu talihsiz tablonun eksiğini kapatan birileri de oldu. Bu birileri televizyon ekranlarında boy gösteren ses yarışmaları. Bir başlangıç olan Popstar'ın ardından gelen Türkstar ve bu iki yapımın dışında çok daha farklı bir vizyonu olan Akademi Türkiye... Hepsi birer ses yarışması...

En iyiyi bulma yolunda yeteneğine güvenenlere açık olan bu yarışmaların ilk örneği ile kamuoyunda yarattığı etki ve gördüğü ilgi herkesin malumu. Malum olan bir diğer konu ise şarkıcı adaylarından çok jüri üyelerinin popüler duruşları ile programların aktüel bir kimlik kazanması... Popstar'ın kanal değiştirmesi ile birlikteaynı kimliğe sahip ancak isim farklılığı olan- Türkstar'ınyeni bir yarışma olarak gündeme gelişi jüri üyelerinin aktüel kimliklerinin bu yapımlar için ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Her iki yarışmanın da çıkış ve dayanak noktası jüri üyeleri... Eğer bir rekabet unsuru sözkonusu ise Popstar jüri üyeleri özellikleri açısından Türkstar'dan öne çıkar ve her iki yarışma arasında ipi Popstar göğüsler. Neden mi? Jüri üyelerinin aktüel kimlikleri açısından Popstar daha avantajlı da ondan.

JÜRİLERİ MERAK EDİYORUZ
Türkstar jürisinin Popstar'a jüri olurken ortaya koydukları performansı artık hepimiz biliyoruz ama yeni Popstar jürisinin neler yapabileceğini henüz hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama çok merak ediyoruz. Kendi adıma söylemem gerekirse Huysuz Virjin benim için Armağan Çağlayan'dan, İbrahim Tatlıses'de Zerrin Özer'den daha ilgi çekici jüri üyeleri. Hem kitlesel etkileri hem de söylem güçleri sanırım benim gibi bir çok izleyiciyi Popstar'a yönlendirecektir. Bu iki yapımın dışında kalan Akademi Türkiye'ye gelince...

Mevcutların içinde gerçek anlamda bir ses yarışması olduğu için Akademi Türkiye'yi ayrı bir yerde değerlendirmek gerekir. Çünkü jüri üyelerinin söylemine dayanmayan ve akademik eğitimin adaylar arasındaki rekabete kazandıracağı etkileri ön planda tutan bir çıkış noktası var. Haftalar boyunca verilecek profesyonel eğitimin insan gelişimine ne denli katkısı olduğunu gözlemlemek ve bunun sonuçlarına canlı tanıklık etmem inanın benim için jüri üyelerinin yorumlarından çok daha önemlive üstelik de eğlenceli... Bana "senin favorin hangisi" derseniz "bir müzik yazarı olarak hepsini izleyeceğim ama favorim Akademi Türkiye" derim.