|
|
Otobüs diyalogları
- Hayırlı yolculuklar evladım... Hayırlı yolculuklar diyorum çocuğum... Bak hiç duyuyor mu? Oğlum sana diyorum. - Hoorrrr... - Hahaaaaa... Uyuyor numarası ha?! İyi numaradır. Biz de zamanında çok yaptık. O zamanlar otobüsler kağnı gibiydi. Şimdi otobüsler uçak uçak... - Offfff... - Hiç oflama... Daha gençsin. Neler göreceksin neler? Öyle otobüste yanına tatlı tonton bir amca otururdu, iki de soru sordu diye oflarsan işin var işin... - Bakın tatlı ve de tonton amca... Finallerden yeni çıktım. Çok yorgunum. Memleketime gidiyorum ve uyumak istiyorum. - Finallerden çıktın demek. Ama unutma ki, her final aslında bir başlangıçtır. - İnanmıyorum yaaa... - Gençlikte olur. Biz de zamanında nelere inanamadık ama sonunda eşek gibi kabullendik. - Bak amca, canım hiç konuşmak is-te-mi-yor. - Aaaaa... Yolculuk konuşmadan geçer mi oğlum? Allah dil vermiş o kadar. Şimdi sen direnme de sorularıma cevap ver. Memleket nire? İçinden misin? Sen de mi Bursa'ya? İstediğin sorudan başlayabilirsin. - Amca baydın ama. - Baydım mı? Ee daha ne, biz gençken yerimiz bayan yanı olsun diye dua ederdik. Adi muavinler ne zaman bayan yanına otursak kaldırırdı. Hehehee... Espri yaptım, fark ettin mi? - Amca adamı hasta etmesen?! - Benim hasta etmem gerek yok. Sen hasta görünüyorsun zaten. Benim hanım olsa sana bir ilaç tarifi verirdi, daha tarifi dinlerken iyileşirdin. Ben bu yaşıma geldim, daha grip olmadım. Grip ama gerçek... Hahhaha... Bak gene espri yaptım. Yani garip demiyorum grip diyorum... Eee?! Gülmedin ama... - Amca iliğimi kemiğimi kuruttun ya... - Kuru dedin de, dur sana kuru kayısı vereyim. İstersen kuru üzümle dut kurusu da var. Hatta kuru pasta bile var. - Kuru fasulye de var mı amca? - Yok adı kuru ama yemek olarak sulu kapsamına giriyor. Ama onun yerine ilgini çekecek başka bir şey var bende. Hehehe... Al bakalım. - Ohaaaa... Amca bu... Bu Suşi... - Susss... Şiişşşş... Bağırma öyle, sonra herkes ister. Övünmek gibi olmasın ama ben yaptım. Kore gazisiyim. Oralarda öğrendiydim. Hiç unutmam Kunuri'de Amerikalılar iki ateş arasında kalmış, biz de o sırada arkadaşlarla Suşi yapıyoruz. - Anlaşıldı amca. Bunu sen istedin. - O ne? Walkman. Demek bana walkman çektin haa?.. Kulağına takacaksın, hesapta yırtacaksın demek... Merak etme evlat, benim için fark etmez. Sesim gürdür. Hele gençken bir uzun hava okurdum, Hafız Burhan geldi sanırlardı. Bak sana bir tane okuyayım.
|