kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

AK Parti'cilerle AKP'ciler

Seçim sürecinde gözlerden kaçan ilginç bir ayrıntı vardı:
Toplumun ve medyanın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yaklaşımıyla ilgili farklı bakışla ya da çifte standartla ilgili bir ayrıntı.
Toplumun ve medyanın bir bölümü iktidar partisinin kısa adını yazıp söylerken AK Parti demeyi tercih ediyor.
Önemli bir bölümü ise AKP'yi kullanıyor konuşma ve haberlerinde.
Türkiye'nin simgeler üzerinde siyaset geliştirmeyi alışkanlık haline getirdiği eski hastalığından kurtulamadığı anlaşılıyor.
Çünkü AK Parti ve AKP tercihleri yapılırken; kısaltmalar arasında "basit" bir seçim yapılmıyor aslında.
Tercih edilen isme göre siyasi göndermelerde bulunuluyor.
Gizli kimlik tanımı yapılıyor.
Yandaşlık ve karşıtlık adreslerinin altı çiziliyor.
AK Parti diye yazıp söyleyenlerin daha çok bu partiye yakın oldukları düşünülüyor.
AKP'cilerse genelde iktidar partisine karşı duruş sergileyenler arasından çıkıyor.
Bilinçüstü ya da bilinçaltında durum genellikle böyle.

***

Oysa işin gerçeği farklı...
Ve de kamuoyunun büyük bir bölümü bu gerçeğin farkında değil:
Türkiye'de kısa adı AKP olan bir parti yok.
Resmen ve hukuken yok.
Tüm partiler, Siyasi Partiler Kanunu'na göre uzun ve kısa isimlerini kendileri belirleyerek kuruluş başvurularını yapıyorlar.
İsimlerini tescil ettiriyorlar.
Yüksek Seçim Kurulu da oy pusulalarına isimlerini onların istediği gibi yazıyor.
Bundan daha doğal bir şey de yok.
Herkes, her kurum, her kuruluş, her şirket, her parti, kendi adını ve amblemini kendi belirlemek hakkına sahip.
Biz de onların isimlerini, onların koyduğu şekliyle söylemek durumundayız.
İnsanlara doğumlarında verilen isimleri değiştiremeyeceğiz gibi kurum ve partilerin de, kuruluşlarında aldıkları isimleri değiştirmek hakkına ve tasarrufuna sahip değiliz.
O insanları ve o kurumları sevmeyebiliriz, hatta nefret edebiliriz, düşman olabiliriz. Ama çare yok, kendi koydukları isimleri kullanmak zorunda kalırız.
Adalet ve Kalkınma Partisi de kendine kısa ad olarak AK Parti'yi seçip tescil ettirmiş.
Ama toplumun geneli böyle düşünmüyor. Büyükçe bir kitle, kendi kendilerine yakıştırdıkları AKP kısaltmasını kullanıyor. Bir bölümü -özellikle yazılı basında- kolayına geldiği ve daha kısa bulunduğu için böyle davransa da, çoğunun bilinçaltında "AK" sıfatını bu partiyle yan yana kullanmama eğilimi yatıyor.
Kendilerine benzer kısaltmalar almış başka partiler için bu ayrımın hiç yapılmamış olması, bilinçaltındaki eğilimlerin en büyük kanıtı..
Yıllar yılı herkes ANAP'a ANAP; SODEP'e SODEP; HADEP'e HADEP; DEHAP'a DEHAP demiş... Kimsenin aklına ANAP'a AVP; SODEP'e SDP; HADEP'e HDP; DEHAP'a da DHP demek gelmemiş.
Sembollerle siyaset yapılan ülkede şaşırtıcı değil elbette AK Parti'nin AK'ından sakınmak.
Öte yandan; insanların "AK" sıfatıyla "Parti"lerinin ismini yan yana kullanmaktan kaçınmasında, AK Parti de "geçmişteki sicili"nden gelen "şüphe"lerin varlığını görmek durumunda...
Lakin... Hiçbir partinin kendisine koydurduğu sıfatla "AK"lanmış olamayacağını da herkes yine geçmiş tecrübelere bakarak anlamak zorunda...
"AK" günlere diyerek iktidara gelenlerin, kısa sürede bütün bir ülkeyi bitmek tükenmek bilmeyen "aydınlık kesintileri"yle mum ışığı "karanlık"larına mahkum ettiğini hatırlamayan var mı?
AK Parti de "AK"ına sığınmasın isminin ebediyen!.. Hiçbir şeyin "sigorta"sı değildir semboller...
İlk seçimde "ebedi" karanlığa iniverir şarteller...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Arka kapak   / 17-04-2004
 Cehennemi olmayan gemiler   / 15-04-2004
 Taksi şoförünü dinleseydi!.   / 10-04-2004
 Bir yıl önceydi!...   / 08-04-2004
 Hadi durma, kutla bu zafer senin!   / 06-04-2004
 Seçim ve referandum!   / 03-04-2004
 AK Parti'cilerle AKP'ciler   / 01-04-2004
 Takiyenin sonu!   / 30-03-2004
 Deniz ne yana düşer usta? (x)   / 27-03-2004
 İçinde "hayat" yok çoğu hayatların!   / 25-03-2004
ERGUN BABAHAN
Biz Türkiye'yiz..
SABAH bugün 19'uncu yaşını kutluyor.
ERDAL ŞAFAK
Bir sorumuz var
Aşkelon'daki Şikma cezaevinin kapıları...
AHMET HAKAN COŞKUN
Bir film, bir kitap ve bir albüm
"Neredesin Firuze"nin...
MEHMET BARLAS
Emre Aköz'le, Burger King'deki tarihi buluşmayı...
ALİ KIRCA
Tavır!
Yürek çeperlerinizin en zayıf olduğu anda veya...
ÖMER LÜTFİ METE
Vanunu günü
Bugün, İsrail ile ilgili olarak 'iyi...
REFİK DURBAŞ
İmam hatip liseleri meselesi
Son yıllarda manevi...
SAVAŞ AY
Saklı kent Diyarbakır'ı dünyaya tanıtsak ya!..
Eskilerin...
HINCAL ULUÇ
Cahit'in Hınç ve Kılıç'ı..
Kendi kendime kaçıncı söz...
Penaltı mı? Sakın ha!
Penaltı mı? Sakın ha!
Cruzeiro'da oynarken Rio derbisinde Mineiro maçında penaltı kaçırınca...
Şaibe sorgusu
Şaibe sorgusu
Kulüp binasına gelen Başmüfettiş Özgüç, siyah-beyazlı kulübün başkanı...
Erdoğan'a AB mesajı
Erdoğan'a AB mesajı
Kıbrıs'ta tarihi referanduma üç gün kala Saraybosna'da...
Yüce Divan'da hesap verirler'
Yüce Divan'da hesap verirler'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, TBMM'de düzenlediği...
Basra kanla tanıştı
Basra kanla tanıştı
Irak'ın güneyindeki Basra kenti dün ilk kez bombalı saldırıya maruz...
Otogar işleticisi Borsa'ya geliyor
Büyük İstanbul Otogarı'nın işletmeci şirketi Büyük İstanbul...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.