|
|
Ölü şehrin türkücüsü
Geçen hafta jet hızıyla Siirt'e gitmiş ve kaşla göz arasında seçim geçim notları aktarmıştım ya.. Bitti sanmayın.. Heybemizde daha çok kelime var, daha çok göz tanıklığı var. Fırsat oldukça sözlerimizi esirgemeyecek ve Siirt notlarına devam edeceğiz... Mesela, Siirt'e gidip de Cumhur Kılıçoğlu'na uğramamak var mı, ondan, "bölge insanı" hakında, feyz ve bilgi, görgü almadan dönmek var mı.. Ve Cumhur Kılıçoğlu'nu bir daha, bir daha hatırlatmamak olur mu? Cumhur Abi... Kendi ifadesiyle "ölü şehrin türkücüsü!" Siirt'in sembol isimlerinden, emektar gazetecilerinden, iyi adamlarından. Bölgenin nabzını sahiden çok iyi tutan, doğruyu, yanlışı pek güzel ayırdeden ve adam gibi olmayı ilke edinen, hainliğe de, yüreği ısınmak, içi gülmek isteyen her göze "hain"diyene de prim vermeyen iyi bir yurttaş.. Siirt'in en köklü gazetesi "Mücadele"nin kurucusu, sahibi, yazarı, muhabiri, mürettibi, dağıtımcısı, ilan müdürü ve tek çalışanı. Gazete deyince, gözünüzün önünden, görkemli ofisler, modern baskılar, içiçe geçmiş ekler, haber ağları, sayfa sayfa makaleler geçivermesin sakın.. "Mücadele"nin 45 yıllık serüvenini, yeryüzünün bu kendine has gazetesinin geçirdiği sıkıntıları bir belgesel objesi yapmak ve anlatmak Ve bir de Siirt'in ortayerinde, tek göz odalı yazıhanesinde "Mücadele"yi yayınlamaya (ilkel zaman teknolojisiyle, elle dizip, mürekkep kokusuyla harmanlama yöntemiyle, kurşunlar, üçüncü hamur kağıtlarla haşır neşir olarak) hem de azimle devam eden Cumhur Kılıçoğlu'nu taçlandırmak gerek. Bu arada, Kılıçoğlu'yla da, sadece gazetecilerin değil siyasetçilerin de, antoropologların da, arkeologların da her konuda danışması, fikir alışverişi yapması ve "kırk yıllık hatra" dönüşecek bir fincan kahvesini içmek şart. Evet evet, gazetesine, her sayıda iri puntolarla "Bu gazete antika değerindedir, elle dizilmekte, iki kere açılmakta dört kere basılmaktadır.. Parasız satılmaz, yere atılmaz, üzerine basılmaz, ambalaj yapılmaz, okuduktan sonra ihtimamla katlayıp, il dışındaki bir akraba ve dosta gönderilir!" diye manifesto iliştiveren Kılıçoğlu'ndan özellikle bu seçimlerde ve özellikle Siirt'i önemseyen pek çok siyasinin feyz alması elzem! İşine, hayatına, insanına, gazetesine, böylesine içten ve samimi bir bağlılık taşıdığı için.. Kendi öyküsünü yalana, dolana, talana aldırış etmeden dokuduğu, minicik tirajıyla dahi güçlü ve bağımsız olduğunu hissettiği ve hiçbir güce angeje olmadığı için! Kısacası, uzak, sessiz, yalnız ve ölü bir şehirde belki de "bir başına" türkü söylediği söylemeye devam ettiği için..
|