|
|
|
|
|
Üç aya kalmaz pişman olurlar
|
|
Brüksel'de SABAH'a konuşan KKTC Başbakanı Talat, referandumdaki tek taraflı evetin bile Türkler'i dünyaya bağlayacağını söyledi. Talat, "Rumlar da üç ay sonra pişman olur" dedi.
*** "Artık biz iyi Rumlar kötü"
KKTC Başbakanı olarak ilk kez gittiği Brüksel'de Mehmet Ali Talat'la görüştük. Bağışçılar Konferansı temaslarında bugüne kadar olan "Rumlar iyi, KKTC'liler kötü" imajını sildiğini söyleyen Talat "Artık muhatabımız bütün dünya. Rumlar'ın tavrını değiştirmek için şok lazım" dedi.
BAŞBAKAN koltuğuna oturduktan sonra yaptığı ilk "AB başkenti" ziyaretinde KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, SABAH'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bağışçılar Konferansı hazırlık toplantısı için Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan Talat, referanduma giden süreçte yaşananları değerlendirdi. KKTC'nin tanınmasını "bir hayal üzerine kurulmuş senaryo" olarak nitelendiren Talat, "Bundan sonra bir 30 yıl daha kimse bekleyemez. İnsan kalmayacak memlekette. KKTC'yi tanıtacağız diye bir tane Kıbrıslı Türk bulamayacağız Kıbrıs'ta" dedi. İşte KKTC Başbakanı Talat'ın AB temasları, adanın geleceği ve referandum açıklamaları:
"İYİ SONUÇ ALDIK" * Dünyanın anlayacağı bir dil var. Galiba ilk kez bu temaslarımız sırasında, en üst düzeyde KKTC yetkilisi olarak bu dili yakaladık. Avrupalılar'a Kıbrıs Türkü'nün düşüncelerini, endişelerini ve sıkıntılarını aktarma fırsatı bulduk. Kıbrıs Türkü'nün isteklerini anlattık. Özellikle Rum tarafından referandumun ertelenmesine ilişkin isteklerine karşı çıkışımızı ifade ettik ve gerekçelerimizi ortaya koyduk. Benim tespitime göre oldukça da iyi bir sonuç aldık.
* AB Komisyonu Dış Politika Temsilcisi Javier Solona ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen'e endişelerimizi, düşüncelerimizi, isteklerimizi ve sıkıntılarımızı aktardık. Verheugen Rum tarafının 'hayır' demesi halinde Kıbrıs Türkü'nün ekonomik sıkıntı ve izolasyon içinde tutulmasının kendi açısından kabul edilebilir olmadığını ifade etmesi önemli bir işaretti. Keşke bunları daha önceden de söyletebilseydik. Söyletemedik, bu noktaya geldi.
"EVET, DÜNYAYA BAĞLAR" * Son anda da Rumların 'hayır'ıyla biz ciddi bir sıkıntı yaşayabiliriz. Ama yine de Brüksel temaslarımızdan gördükki 'evet' gerçekten bizi dünyaya bağlayacak. Biz 'evet' desek, Rumlar 'hayır' dese, Kıbrıs sorunu bir süre daha çözümsüz de kalsa, biz dünyaya bağlanmış olacağız. Rumlar makul düşünseler zaten onların 'hayır'ıyla bizim dünyadan izole edilmeye devam edilmemizin insanlık dışı bir uygulama olduğunu bütün dünya da görecektir. Bugün 'hayır' derler, üç ay sonra pişman olurlar.
RUMLARA ŞOK LAZIM * Kopenhag Zirvesi öncesi çözüm olsaydı, Rumlar bugün 'hayır' deme cesaretini bulamazdı. Çünkü 'hayır' dediği zaman AB'ye giremezdi.
* Rum tarafında durumun değişmesi için bir şok yaşaması gerekir. Bu şoku dünya yaşatır, BM Güvelik Konseyi yaşatır, AB yaşatır.
* Bugüne kadar Rumlar iyi, biz kötüydük. Bundan sonra biz iyi olma yoluna girdik, galiba Rumlar kötü olma yoluna giriyor. Muhatabımız sadece Rumlar değil. Muhatabımız bütün dünya. Dünya tarafından benimsenir hale gelmek, bir dünya devleti ve bir dünya toplumu haline gelmek, gelecekteki çözüm sürecinde ve çözüm sürecinin ilerletilmesinde de son derece önemli.
|
|
|
|
|
|
|
|
|