Sabancı üzüntüsü, Irak sıkıntısı
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın bugün Tokyo'daki resmi temasları sıkıntılı ve üzüntülü bir ortamda başlayacak. Üzüntünün nedeni, birçok Anadolu topraklarına yatırım yapan, ürkek Japon sermayesini Türkiye'ye getirmeyi başaran Sakıp Sabancı'nın hayata gözlerini yumması. Sabancı adı, Türkiye kadar Japonya için de önemli. Nitekim, iki yıl önce Tokyo yakınlarındaki Toyoto City'e gidip de adını söylediğimizde bazı çalışanların kendisini tanıdığına tanıklık etmiştik. Nedeni Toyoto'nun merkezi ile Türkiye'deki fabrikası arasında işçi değişiminden kaynaklanıyordu. Toyoto City'de çalışanlardan bazıları, Sakıp Sabancı ile karşılaşıp konuşma fırsatı bulduklarını söylerken, kendisine duydukları hayranlık yüzlerinden okunuyordu. Rehine krizinin son günü Erdoğan'ın gezisindeki sıkıntının temelinde ise Irak var. Irak'ta Şiilerin ABD güçlerine karşı ayaklanması sonrası, 3 Japon vatandaşı, "Mücahitler Tugayı" adlı örgüt tarafından rehin alınmıştı. Mücahitler Tugayı adlı örgüt, Irak'ta 1000 askeri bulunan Japonya'dan üç gün içinde askerini geri çekmesini istemişti. Bu olmadığı takdirde üç rehineyi öldüreceğini açıklamıştı. Örgütün verdiği süre de Erdoğan'ın ayağını Tokyo'ya bastığı gün doluyor. Erdoğan'ı konuk edecek olan Başbakan Junichiro Koizumi, Irak'ta bulunan "Özsavunma Kuvvetlerini" geri çekmeyeceğini açıklamış olsa da ülkesindeki savaş karşıtı gösteriler de kendisini bunaltmış bulunuyor. Ankara da sıkıntılı Ayrıca, Irak'taki Şii ayaklanmasının boyutlarının genişlemesinden, ABD gibi Japonya da Ankara da rahatsız. Washington yönetimi, Irak'ta kontrolü bütünüyle ele geçirip, dün Başkan George W. Bush'un da söylediği gibi 30 Haziran'da yönetimi Irak halkına devretmeye kararlı gözükse de Ankara'nın kaygısı devam ediyor. Ankara Irak'taki gelişmelerin başlangıcı gibi, gidişinin de olumlu olmadığı görü- şünde. Nitekim, Erdoğan'ın Koizumi ile yapacağı görüşme dosyasında da Irak'ta yapılan yanlışların masaya yatırılması bekleniyor. Ankara'ya göre, yanlışların başında ABD'nin Irak'ı işgalindeki yöntem yatıyor. Toplum varlığını göz ardı eden bir tutum içine girilmesi, altyapı başta olmak üzere yatırımların bir türlü başlamaması, "nefret etse" de Irak halkına Saddam dönemini aratıyor. Ankara'nın en büyük korkusu ise Felluce bölgesinde başlayan direnişin yayılıp Arap-Kürt çatışmasına dönüşmesi. Bunun Türkiye'yi de sıkıntıya sokacağını görüyor. Ayrıca, ABD'nin bütün gücünü çatışmaları bastırmak için odaklaması durumunda, Haziran sonuna kadar PKK/KONGRAGEL'in bölgeden temizleneceğine yönelik sözünün yerine getiremeyecek olması da Ankara'nın bir başka kaygısı. Ankara bu nedenle hafta ortasından bu yana, bölgede etkin olduğu taraflara çatışmaları sona erdirme çağrısı yaparken, bazı etnik gruplara da "bu işin içine karışmayın" telkininde bulunuyor. Ortak yatırım Ankara, biran önce yatırımların başlaması ve Irak'ın ekonomik varlıklarının harekete geçirilmesi halinde, çatışmaların bir daha yaşanmayacağına inanıyor. Erdoğan'ın, Koizumi ile görüşmesinin ana temasını da Irak'ta ortak yatırım oluşturuyor. Türk işadamlarının deneyimi ve Japonya'nın da ekonomik gücünün birleştirilmesini istiyor. Bu yapıldığı takdirde, Afganistan örne- ğinde olduğu gibi başarılı bir işbirliğinin sağlanabileceğine işaret ediyor. Başbakan Erdoğan'ın bunun yanı sıra, Türkiye'nin teröre karşı mücadeledeki tecrübeleri ve Irak'taki El Kaide konusundaki bilgilerini Tokyo hükümeti ile paylaşacağı belirtiliyor. Ankara, bir süredir odaklandığı Kıbrıs odaklı mesaisini, Tokyo gezisi sonrası tekrar Irak'a çevirmeye hazırlanıyor.
|