|
 |
 |
 |
 |
|
Ruhumu ele geçirdiler ama bedenimi asla!
En çok aranılan oyuncular listesine girmek için 10 yıldır çok çalıştığını söyleyen İpek Tuzcuoğlu, ödediği bedellerin fiziksel değil ruhsal olduğunu söylüyor.
Bir yıllık aradan sonra Yavuz Bingöl ile birlikte başrol paylaşacağı diziyle yeniden setlere dönen İpek Tuzcuoğlu, özel ve iş hayatıyla ilgili merak edilen soruları tüm içtenliğiyle yanıtladı.
* Asmalı Konak'tan sonra oyunculuğa bir yıl ara vermeniz riskli değil miydi?
Ben de başta öyle düşündüm; ama baktım ki teklif edilen projeler beni kötüye götürecek, riske girmeyi tercih ettim. 10 yıl boyunca çok çabaladım, çok fedakârlıkta bulundum. Aranılan oyuncular listesine girmişken beni kötüye götürecek projelerde yer almam 10 yıldır verdiğim mücadeleye ihanet anlamına gelirdi.
* 10 yıllık mücadelede nelerin bedelini ödemek zorunda kaldınız?
Kimse bedenimi ele geçiremedi ama birileri zaman zaman ruhumu ele geçirmeyi başardı. Çok şanslıyım veya çok akıllıyım ki ruhumun başkalarının elinde kalması uzun sürmedi. Bazı rol arkadaşlarımı, bazı kameramanları, bazı yönetmenleri ve bazı yapımcıları hiç sevmedim. Aslında bazılarından nefret ettim. Aslında ben insanlardan nefret etmem. Nefreti, barbarlardan kalan bir duygu olarak görürüm. İşte bazı insanlar kendilerinden nefret ettirecek kadar ruhumu ellerine geçirdiler. Bana karşı besledikleri niyetlerinden dolayı nefret ettim onlardan.
* Nasıl karşı koydunuz art niyetlilere?
Bendeki sabır, bir tek mermerde vardır. Önce insanları birçok kez uyarırım. Sonra baktım anlamıyor, bir kalemde silerim. Bir daha da arkamı dönüp bakmam. Art niyetlere karşı geliştirdiğim silahlar ve kendime kalkan olarak kullandığım bazı özelliklerim var.
* Dicle karakterini bir marka haline getirdiniz; ya İpek Tuzcuoğlu'nu?
Dicle karakterini nasıl bir marka haline getirdiysem, İpek Tuzcuoğlu'nu da aynı şekilde marka haline getirdim. Bunu abartmıyorum. Adımın marka olduğunu gösteren çok iyi bir örneğim var. Reklamlarında rol aldığım Loreal'in "Garnie" adındaki ürününün tanıtımını kimin yapması gerektiği konusunda yapılan ankette, 5-6 ünlü isim arasından benim adım ilk sırada yer aldı. Bu benim marka olduğumu göstermez mi? Dünyaca ünlü bir şirket, marka haline gelmiş bir ürünün tanıtımını marka olmayan birine verir mi?
* Dicle karakteri için her ne kadar size başrol oyuncusu ödülleri verilmiş olsa da, yan rolde oynuyordunuz. Şimdi ise başrol. Oynayacağınız bu başrol için ön hazırlık yaptınız mı?
Ben daha önce de birçok dizide başrol oynadım. Asmalı Konak'ta başrolde değildim ama oyunculuk gücümle kendimi başrol seviyesinde tuttum. "Dicle" de işte bu nedenle marka olmuştur. Başrolün sorumluluğu çok fazla. Asmalı Konak'ta bir hata yapıldığı zaman ben çok fazla sorumluluk altına girmezdim. Ne de olsa dizinin asıl başrol oyuncuları vardı. Şimdi ise bütün sorumluluk Yavuz Bingöl ile bana yüklenecek. Başrol için yetenek, bilgi ve psikoloji olarak hazırım.
* Yavuz Bingöl sizin için iyi bir partner mi?
Yavuz benim erkek olanım. Ortak yönlerimiz çok fazla. Hayata bakış açımız da aynı. İş ahlakımız en üst düzeyde. Her ikimiz de kendini beğenmiş ve şımarık değiliz. Yavuz benim için iyi bir partner.
* Başrolde sanıyorum daha fazla para kazanacaksınız...
Para benim için ihtiyaçlarımı gideren bir meta o kadar. Parayı severim ama tapmam. Sevmemin nedeni de ihtiyaçlarımın en üst düzeyde karşılanması içindir. Annem ve babama bir ev aldım. Onun taksitlerini ödüyorum ve bazen bu taksitleri ödemekte zorlanıyorum. Çalışmaya bir yıllık ara vermem taksitleri ödememi güçleştiriyor tabii. Paraya tapan biri olsaydım evimin taksitlerini ödeyecek birini bulurdum herhalde.
MEHMET ÇALIŞKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
