Bakan Ali Babacan, "Kamu bankaları ne küçülecek, ne de kamu bankası olma özelliğini kötüye kullanacak. 3 ayrı çalışma ile özelleştirme sürecine devam ediyoruz"dedi.
DevletBakanı Ali Babacan, kamu bankalarının özelleştirilmesine hükümetin sıcak bakmadığı şeklindeki yorumların yanlış olduğunu belirterek, "Kamu bankaları konusunda 3 ayrı çalışma yapıyoruz. Bu bankalar büyüklüklerini, rekabet güçlerini kötüye kullanmayacaklar" dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı ile birlikte Hazine'de düzenlediği basın toplantısında kamu bankalarına yönelik soruları yanıtladı.
Babacan, kamu bankalarına ilişkin çalışmaları, Pamukbank'ın Halk Bankası içinde entegre edilmesi, Ziraat Bankası'nın rasyonelleştirilmesi ve Vakıfbank'ın değer tespit çalışmasından sonra hisse yapısında özel sektör payının arttırılması olarak sıraladı. Babacan, şöyle devam etti: "Bu çalışmalara start verilmiştir. En fazla 2.5-3 ay içinde bu çalışmaların tamamlanmasını planlıyoruz. Kamu bankaları ne içine kapanıp, küçülme yoluna gidecek, ne de kamu bankası olmanın verdiği avantajları, rekabet üstünlüğü olarak kötüye kullanacaktır. Kamu bankaları yönetimlerine talimatlar bu şekildedir." Bu arada Bakan Babacan, 2004 yılı sonunda stand-by anlaşmasının sona ereceğinin bilindiğini, ancak bu sürenin Ocak 2005 tarihine kadar uzadığının hatırlatılması üzerine, 3 yıllık stand-by anlaşmasının 2002 Şubatı'nda başladığını, anlaşma süresinin 3 olduğunu ve teknik olarak 2005 yılı Şubatı'nda bitmesi gerektiğini söyledi.
Yardımına devam edeceğiz Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de, Türkiye'nin son 30 yılda IMF ile 18 stand-by anlaşması imzaladığını, bunlardan sadece bir tanesinin, süresini doldurduğunu bildirdi. Vorkink, ''Bu da bu hükümetin reform konusunda ne kadar kararlı olduğunu bize göstermektedir. Bu nedenle önümüzdeki 3 yıl içinde Dünya Bankası 1.5 milyar dolarlık yardıma devam edecektir'' dedi.