 |  |
 |
|
Toledo'da bir mabed..
 Gittiğim ülkelerde özellikle tarihi kiliseleri muhakkak ziyaret ederim.. Böyle özenle yapılmış ulvi binalar, hangi din için yapılmış olursa olsun, ben de Tanrı'ya yakın olduğum hissini uyandırır en başta, ondan..
Peki niye kiliseler en başta..
Çünkü kiliseler, sadece din mabedi değil, ayni zamanda bir kültür ve sanat müzesi gibidirler de ondan..
Hıristiyanlık mimari, müzik, heykel ve resmin gelişimine büyük katkılar yapmıştır.
Mimarlık sanatı, katedraller ile başlamıştır desek yeridir.. Ark, kubbe demektir. Arkitekt/ mimar, arkitektür/ mimari, buradan türemiş sözcüklerdir. Kiliseleri süsleyen heykel ve resimler bu iki sanatın hızla gelişmesine yol açarken, devasa orglar eşliğindeki kilise müziği, bu sanat dalının temel unsurlarından biri olmuştur..
Toledo Katedrali tam bir müze aslında..
Muhteşem bir mimari.. Dışarıdan da, içeriden de muhteşem.. Süslemeler, işlemeler, tablolar, heykeller, avadanlıklar, insanın içini ürperten orglar..
1226'da ilk taşı konan katedral, Emeviler döneminde camiye, sonra tekrar kiliseye döndürülmüş..
Bugün nasıl bir sanat müzesi anlatılmaz..
Mihrabın önünde saatlerce kalmak isterdim.. Tanrım bu ne işçilik, bu ne sanattır..
İçindeki tablolara bakmaya ise günler gerek..
El Greco.. Goya.. Van Dyck.. Caravaggio.. Daha kimler, kimler..
Dünyanın en büyük çanlarından biri (Ötekiler Amerika ve Rusya'da) biri burada.. 1910'da konduğundan bu yana sadece bir kez esas tokmağı ile çalınmış. 10 kilometre çevresinde öyle gümlemiş, öyle yankılanmış ki, camlar parçalanmış, hamile kadınlar çocuklarını düşürmüşler. O gün bugün tahta bir tokmakla vuruluyormuş..
İçinde ince bir iple tavana asılı bir şapka gördük.. Tam altında o şapkanın sahibi rahibin mezarı var. Kiliseye büyük hizmet eden rahipleri içeri gömer, tam tepesine de şapkasını asarlarmış. Şapkayı tutan ip zaman içinde eriyip kopana kadar rahibin ruhu Arafta beklermiş inanışa göre.. Şapka indi mi, ruh cennete gidermiş..
Bir muhteşem tablo gördük, en son çıkarken.. Arafı resmediyor. Sağı cennet.. Solu cehennem.. Cennette hep erkekler var.. Bir kadın cennete sızmaya çalışıyor, onu da zebani bacağından yakalamış, cehenneme çekiyor..
Artık neye yorarsınız bilmem.. Tablo bu Duygu Asena kardeşim..
Benim yorumum şu..
"Orayı da cehenneme çevirmesinler diyedir.."
Adını vermem, başı derde girer, kafilede önemli ve yakışıklı biri, "Binlerce hurinin olduğu yerde kadının ne işi var" dedi de..
|
