|
 |
|
 |
Eğlence imparatoru şimdi de Kalua'yı açtı
Reina, Mix, Cristal gibi mekânların sahibi Mehmet Koçarslan Bebek'te; eski Süreyya'nın yerinde sosyetenin yeni gözdesi Kalua'yı açtı. Üç yıl önce girdiği eğlence hayatının imparatoru olan Koçarslan; Kalua'nın iş adamlarının geldiği bir mekân olduğunu belirtiyor.
Elazığ'da doğan ve uzun yıllar kömür işi ile uğraşan Mehmet Koçarslan, üç yıl önce girdiği eğlence hayatının da imparatoru oldu. Sahil şeridinin en önemli mekânlarının sahibi olan Koçarslan, kaliteye her şeyden çok önem veriyor ve yanında yaklaşık 600 kişi çalıştırıyor. Koçarslan, fabrika gibi çalışmasına rağmen, devlet yetkililerinin bunu çoğu zaman görmediğinden şikâyet ediyor...
* Bu mekânı nasıl buldunuz? Niçin Bebek? Bebek Kahvesi ilgimi çekiyordu zaten. Bu bölgenin kafeler bölgesi olduğunu düşünerek, bir şeyler yapmak istiyordum. Ağustos ayında Selim Hamamcıoğlu arkadaşımız bize böyle bir teklif getirdiğinde, Mikanos'ta Kalua'ya gittiğini, orada inanılmaz müzik, inanılmaz yemek, inanılmaz ambians olduğunu, Avrupa jet sosyetesinin orada olduğunu, bu adamların bu işi çok iyi yaptıklarını söyledi. Biz de ekim ayı gibi, araştırmak üzere buraya gittik, soruşturduk. Görüşünü aldığımız kişilerin izlenimleri doğru bir karar verdiğimiz yönündeydi. Sonuçta, eski Süreyya'yı sıfırdan yenileyip, böyle bir mekân açtık. Şu anda Yunan mezeleriyle dikkat çeken bir bar-restoranız. Öğle ve akşam yemeğimiz, dozunda müziğimiz var.
* Burayı diğer bar-restoranlardan ayıran özellikler neler? Burada 900 milyarlık önemli bir yatırım var. Yemekler çok değişik; Akdeniz ve Ege mutfağı, sadece mezelerde biraz Yunan esintisi var. Aşçımız Fransız olduğu için çok değişik Fransız sosları da kullanıyor.
* İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük gece kulüplerine sahipsiniz. Neden Kalua'yı açma ihtiyacı hissettiniz? Aldığım yerlerin gayrimenkul değerine bakıyorum. Kalua, Bebek'te çok önemli bir yer. 30 metre cephesi ve 5.5 metre tavanı var. Bir de, Bebek Türkiye'nin gözbebeği. Zaten burada bir şey yapmak istiyordum. Kafe gibi bir yer düşünüyordum. Gelişmelerle bu noktaya geldik.
* Magazinden uzak duran özelliğinizle diğer mekân sahiplerinden ayrılıyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Evet, hiç magazin istemiyorum. Buraya iş adamları geliyor, Türkiye'nin ekonomisine, üretimine katkıda bulunan insanlar geliyor. Magazini seven insanlar da geliyor ama çoğunluk onlar değil. Diğer mekânlar ise, magazinle ön plana çıkmayı tercih ediyor. Biz sadece iyi bir şey yapmak istiyoruz.
* Kalua'ya gelenlerin yaş profili nasıl? Genelde 35-40 yaş üstü insanlar geliyor. Geçmişle bağı olan, Süreyya döneminden burada anıları olanlar... Ama sevindirici yanı şu; genelde 50 yaş civarı olup, evinden çıkmayı istemeyen insanlar buranın neredeyse müdavimi oldular.
* Mekân yeni ama yaz için yazlık bir yere taşınmayı düşünüyor musunuz? Bu kararı önümüzdeki iki ay belirleyecek. Kendimin dahi olsa, yeterince başarılı olduğunu, ilgi görmediğini düşünürsem, Kalua'yı yazlık bir yere taşıma lüksüm olmaz. Ama bu iki aylık süreçte yeterli ilgiyi görürsek, elbette kayacağız.
* Fiyat politikanız yüksek mi? Müşterilerimiz genelde buradan içkiyle beraber 60 milyon lira civarında çıkabiliyorlar. Ama işletme olarak fiyattan daha fazla önem verdiğimiz kriterler var. Kendime ait, bazı "olmazsa olmaz"larım var. Bugün Akmerkez gibi bir yere insanlar silahla girebiliyor. Buraya ise benim diğer yerlerimde de olduğu gibi silahla girilemez. Aileleri, iş adamlarını istiyoruz burada.
* Eskiden gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın bir yeri vardı. Şimdi bakıyoruz sizin Boğaz'da altı tane yeriniz var... Ben kimsenin yerine oynamıyorum. Ben sadece iyi yatırımlar yapmak istiyorum. Daha şimdiden önümüzdeki sene için iki projem var. Burada ve Bodrum'da butik otel açmak istiyorum. Bodrum'da Cennet Koyu'nda yer aldık, ama önce İstanbul'daki butik otel projesi hayata geçecek.
* Dünya turizminde bile artık "Mutlaka Reina'ya gidin" deniyor. Siz bir anlamda ülke tanıtımına katkıda bulunuyorsunuz. Buna karşılık şikâyetleriniz var mı? İnsanlar elit kesime dahil olabilmek için çok ciddi paralar harcıyor. Biraz daha iyi tanıtım yapabilsek, dünya zenginlerinin buraya akmaması için sebep yok. Gelenler, Boğaz'da; Avrupa'da oturup, Asya'ya karşı yemek yerken büyüleniyorlar. Onun için bu tip işletmelere destek olunması gerekiyor, köstek değil... Zaman zaman destek alıyoruz ama bazen de işlerimiz yokuşa sürülüyor. Devletle uyum içinde çalışmak gerek. Bence artık buranın turizm alanı olarak ilan edilmesi gerekiyor. Kuruçeşme, Ortaköy ve Beşiktaş civarı tamamıyla turizm alanı ilan edilmeli. Burası turizm alanı ilan edilse, projeler geliştirilse, o zaman yazın özel uçağına atlayıp İbizya'ya giden insanlar, kışın çıkıp buraya, İstanbul'a gelecek.
TAYFUN TOPAL
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|