kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Madrid dersleri

Türk kamuoyu geçen hafta sonunda Madrid'de olanlardan çok etkilendi. Ama bir şey gözlerden kaçtı.
Kara Avrupa'sında benzeri az görülmüş "toplumsal ayağa kalkış"ları ayakta alkışlarken, İspanya'nın "aynı an"da yaptıklarının üzerinde durulmadı.
Önceki gün; konuyla ilgili "1999 yılında kaleme alınmış" yazımızı hatırlatırken de söylemiştik: İspanya "iki iş"i hep aynı anda yapmaya çalıştı.
Bir yanda teröre şiddetle karşı çıkıp tüm gücüyle bastırmaya çalışırken; aynı anda terörü ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldırmak için çaba gösterdi.
Bu konuda hiçbir komplekse girmedi.
Yaptıklarının, terörün "ekmeğine yağ sürmek" olarak algılanmasına da izin vermedi. Doğru olanı, gecikmeden ve zamanında yaptı. "Önce terör bitsin; sonra bakarız!" demedi. İnisiyatifi teröriste terk etmedi; kendi eline aldı.
"Terörün bahaneleri"ni de birer birer elinden alarak; köksüz ve temelsiz bıraktı.
İspanya'nın etnik temelli sorunları tümüyle çözüldü mü? Ya da terör tehdidi tümüyle ortadan kaldırılabildi mi?
Bunu kim söyleyebilir?
Ama, İspanya'nın beş yıl önceki İspanya olduğunu söyleyebilmek için de "kör ve insafsız" olmak gerekir.
Terör artık İspanyolların "kara kader"i değildir. Gündelik yaşamın temel maddesi de değildir.
Belki de bu nedenle, geçen hafta tren istasyonlarına yapılan saldırıyı ETA'nın sırtına yıkmak isteyen "eski" hükümetin manevrasına, Madrid'li çocuklar bile inanmamıştır.
"Yeni" hükümetse İspanya'nın etnik teröre karşı "denenmiş" politikasını, ülkesini hedef alan yeni terör dalgasına karşı da uygulamaya devam ediyor.
Bir yanda terörü şiddetle kınarken; öte yanda da Irak'tan askerlerini çekmeye hazırlanıyor.
"İki iş"i aynı anda yapıyor.
Madrid öğretisinden herkesin alacağı ne çok ders vardır.
Herkesin... Ve...
Irak'ta işgal kuvvetleriyle sorunu çözmeye çalışan ABD'nin...
Irak'ta -ya da yeryüzünün herhangi bir köşesindeki- diktatörlüğün devrilmesini kim istemezdi ki?
Ortadoğu'ya barışın gelmesini kim istemezdi ki?
Şiddetin ve terörün tüm dünyada ortadan kalkmasını kim istemezdi ki?
Bu satırların yazarı, bu köşede; -Irak'ta işgalin başlamasından çok önceden başlayarak- savaşa "şiddet"le karşı çıkarken, ABD işgalinin yeni ve uzun bir terör dalgasının ve sonu gelmez çatışmaların "ebe"si olacağını söyledi hep.
Şimdi yaşanan her şey ne yazık ki bu endişeleri doğruluyor.
Bir kere arı kovanına çomak sokulmuştur ve kovandan dağılan arıların sokmasından ABD dahil hiç kimse kendini kurtaramayacaktır.
"İyi de; Saddam kalsa mıydı; baskı ve şiddet rejimleri sürse miydi?" diyenlerin cevap vereceği çok soru vardır elbette...
Bir rejimi devirmenin "savaş ve işgal"den başka "binbir yol"u olduğunu ABD'den daha iyi kim bilebilir ki?
Bırakın Saddam gibi kağıttan kaplanları...
Nükleer silahların dehşet dengesi üzerinde hüküm süren muazzam "Sovyet İmparatorluğu"nu tek kurşun atmadan devirmedi mi ABD?
Yoksa ABD devirmedi miydi?
Terör, şiddet ve diktatörlükler bu bölgeden "ebediyen" kalksın isteniyor mu gerçekten?
Öyleyse iki şey yapılacak:
Önce Filistin sorunu çözülecek...
Sonra bütün işgallere son verilecek...
Bağdat'taki yemek sofralarında Washington'da pişirilmiş "iktidar aşı"nı "iştah"la paylaşanların geçici "huzur fotoğrafları" kimseleri yanıltmamalıdır.
Arı kovanında çomaktan başka bir şey kalmadı ki bal olsun!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hadi durma, kutla bu zafer senin!   / 06-04-2004
 Seçim ve referandum!   / 03-04-2004
 AK Parti'cilerle AKP'ciler   / 01-04-2004
 Takiyenin sonu!   / 30-03-2004
 Deniz ne yana düşer usta? (x)   / 27-03-2004
 İçinde "hayat" yok çoğu hayatların!   / 25-03-2004
 23 bin insan öldü!   / 23-03-2004
 Madrid dersleri   / 18-03-2004
 Beş yıl sonra...   / 16-03-2004
 Kara ölüm rüzgarları   / 13-03-2004
ERGUN BABAHAN
Kapıdaki tehlike
Asker sayısını 105 bine düşüren...
ERDAL ŞAFAK
Kandil Dağı'nda panik
ABD hızla yeni bir Vietnam'a...
AHMET HAKAN COŞKUN
Sorularım var
YALIN SORUSU: Taksideyim, radyoda...
MEHMET BARLAS
Devletin güvenliği için halkın mutluluğu...
ALİ KIRCA
Bir yıl önceydi!...
Takvimler bir yıl önce; 9 Nisan...
SAVAŞ AY
Sokaktaki polisten Denizli müdürüne öpücük
POLİSİN...
REFİK DURBAŞ
Erkekler, çekilin aradan...
Pek çok insan,...
ÖMER LÜTFİ METE
'Destansı kuramcı' ve destansı talih
DÜNYA...
HINCAL ULUÇ
Futbol zevkini bitirdik..
Mehmet Demirkol "2007'ye...
İşte Türk futbolu
İşte Türk futbolu
Devletin teftişi için "Birkaç zibidinin işi" diyen Haluk Ulusoy,...
Artık söz bitsin
Artık söz bitsin
"Yıldırım'a yanıt vermem. 'F.Bahçe'yi yeneceğiz, onlar da puan...
Denktaş: Hayır için bas bas bağırıyorum
Denktaş: Hayır için bas bas bağırıyorum
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, MGK'nın açıklaması endişelerin altını...
Papadopulos'tan gözyaşlarıyla 'hayır'
Papadopulos'tan gözyaşlarıyla 'hayır'
Kıbrıs Rum Yönetimi lideri de 24 Nisan’da yapılacak referandumda...
Canlarını kaybettiler ama şimdi 350 canları var
Canlarını kaybettiler ama şimdi 350 canları var
17 Ağustos depreminde oğlunu, gelinini ve torununu kaybeden emekli...
Bir dilim ekmek uğruna öldü
Bir dilim ekmek uğruna öldü
9 yaşındaki Nedime'nin ailesi çok fakirdi. Dün de karnı aç gitti...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.