| |
Siyasette zurna hesabı
Çocuk, okuldan karneyi almış "lay, lay, lom" evin yolunu tutmuş... Babası "oğlum, notların nasıl" diye sorunca... Çocuk yine "lay, lay, lom... Neşe içinde" cevap vermiş: - Beden Eğitimi pekiyi. - Oğlum, ya Matematik? - Baba, Müzik de pekiyi. - Oğlum ya Tarih? - Baba, Diş Bakımı da pekiyi. Baba "ver şu karneyi bana" demiş. Ve bir de ne görsün? Matematik "zayıf", Tarih "zayıf", Coğrafya "zayıf." - Oğlum bu nasıl karne böyle... Sen sınıfta kalmışsın. - Ama Beden Eğitimi pekiyi baba.
*** CHP "kaleleri kaybetmiş." "DSP'nin erimesine rağmen" CHP ciddi bir varlık sergileyememiş. Partinin kurmayları ise sabah, akşam "öğünüyorlar." - Ama falanca ilçeyi aldık ya... Şu kadar beldede kazandık ya. Sınıfta kalan çocuğun "Diş Bakımı notum pekiyi" dediği gibi.
*** Eski bakanlardan Yaşar Okuyan, 28 Mart'ta DYP'nin Yalova Belediye Başkan adayıydı. Seçimi kaybetti. Okuyan, 29 Mart günü, sanki seçimi kazanmış gibi, sahilde kahveleri dolaşmaya başlamış. "Lay, lay, lom... Neşe içinde." 30 Mart'ta yine aynı... Yaşar bey "kah, kah, kih... Çarşıda esnaf ziyaretinde." Okuyan'ın "bu halini" gören bir lokantacı "sayın Bakanım" diye önüne çıkmış: - Siz galiba seçimi kaybettiğinizin farkında değilsiniz. Yaşar Okuyan'ın tepkisi: - Ha uşağım, ben Lazım, Laz... Daha kaybettiğimi anlayamadım... Biraz geç fark edeceğim... Hele birkaç gün daha geçsin... Bendeki feryadı sen o zaman gör.
*** Yaşar Okuyan'dan bir anı... Bizimkiler yani Lazlar, bir İstanbul takımıyla maç yapıyorlardı. Durum 1-1'di. 90. dakikada bir gol yedik. Bizimkiler "coştular... Alkışa başladılar." "Uzatma dakikalarında" bir gol daha yedik. 3-1 mağlup duruma düştük. Ama bizim taraftar, takımı daha da coşkuyla alkışlamaya, övücü sözlerle tempo tutmaya başladı. Bunun üzerine hoparlörlerden şöyle bir anons yükseldi: - Ha uşaklar, golü yiyen biziz... Alkışı kesin daa...
*** Yaşar Okuyan bu anısını anlattı ve ekledi: - Kimilerimiz gol yediğimizi biraz geç anlayacağız galiba.
*** "Şakayı" burada keselim, "yaralı kuşa" taş atmaya devam etmeyelim ve Deniz Baykal'a soralım: - Ne yapıyorsunuz? - Önümüzdeki dönem için planlama yapmaya çalışıyoruz. - Nasıl bir planlama? - Yeni yöntemler, yeni uygulamalar, halkla iletişimde yeni politikalar... Genel seçime yönelik altyapı çalışmaları. - Sürekli toplanıyorsunuz... Neler konuşuyorsunuz? - Yeni bir anlayışla çalışmamız gerektiğini. - Deniz bey, kendi içinizde bir sorun var mı? - Yok... Yeni ve özel bir şey yok... Seçimden kaynaklanan bir durum yok... Böyle bir gözlemim olmadı.
*** Meşhur bir Anadolu sözüdür: "Hesabı var Konya'nın, 12 deliği var zurnanın." Anlaşılıyor ki "siyasetteki yara hala sıcaklığını koruyor." Biraz daha zaman geçip, yara soğuyunca herkes "Konya'nın da, zurnanın da hesabını" daha iyi kavramaya başlayacak.
|