|
|
Türk Polisi yakalar ama TV'de değil!
Ben Emniyet Teşkilatı'nın yerinde olsam "Alacakaranlık" dizisini dava ederdim!
DAHA önce bu sütunlarda yazmıştım. Ama Show TV'deki "Alacakaranlık" dizisinin son bölümünü izledikten sonra bir kez daha yazma ihtiyacı hissettim. Tamam, Tahir Başkomiser Uğur Yücel) dürüst, mert, yürekli, insancıl bir "örnek" polis. Yardımcısı Komiser Ferit'in de (Kenan İmirzalıoğlu) ondan aşağı kalır yanı yok. Ama ellerinde bir türlü adamları tutamıyorlar. Hastanede kim tedavi altına alınsa, bir yolunu bulup kaçıyor, ya da kaçırılıyor. Tanıklar birer birer öldürülüyor. Rehine değiş tokuşunda kadın polis memuru ölüyor. Polislerin çocukları bahçeden armut toplar gibi kaçırılıyor. Çatışmada çelik yelek giydirilmediği için en önemli tanık vurulup, yaşamını yitiriyor. Dizinin son bölümünde bu kez de mafya lideri Emir, tereyağından kıl çeker gibi hastaneden kaçırıldı. Üstelik onlarca güvenlik görevlisi sözde kuş uçurtmazken... Korkarım, bu diziyi izleyen pek çok vatandaşın adalete ve polis teşkilatına güveni sarsılmasa da, kafalarında soru işaretleri belirmiştir. Dizi, emniyet teşkilatında çalışan fedakar polislerin ne zor şartlar altında mesai yaptıklarını halka anlatmak, polis-halk arasındaki yakınlaşmayı sağlamak için yola çıkmıştı. Ama gelin görün ki, tam tersi bir amaca hizmet etmeye başladı. Aman dikkat! Bu arada Songül'ün annesinin (Sezen Aksu), Komiser Tahir'in unutamadığı mazideki aşkı çıkması da ancak eski Türk filmlerinde rastlanabilecek bir tesadüftü ve "Alacakaranlık" gibi "ciddi" bir diziye doğrusu pek yakışmadı. İster misiniz, şimdi Songül de Tahir Başkomiser'in kızı çıksın? Eh, o zaman geriye bir tek Komiser Ferit'in kör olması kalıyor... İşte dizi o zaman hem "alaca" hem de "karanlık" olacak!
|