kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Kıbrıs için Meclis Kararı...

Kıbrıs'ta büyük pazarlık bugün İsviçre'nin Bürgenstock kasabasında başlarken, çıkacak sonuç ve uygulaması konusunda Ankara'da hemen herkesin kafası karışık.
Bunun nedeni, görüşmeler sonrasında ortaya çıkacak sonucun garantör ülke olarak Türkiye'de onaylanmasına ilişkin yasal prosedürdeki boşluktan kaynaklanıyor.
BM Genel Sekreteri'nin yol haritasına göre, Bürgenstock görüşmelerindeki mutabakat ve Ada'da KKTC halkının onayından çıkacak referandum sonucunun, Türkiye'nin garantör ülke olarak Meclis'inden çıkaracağını taahhüt etmesi gerekiyor. Erdoğan hükümetinin, TBMM adına böyle bir garantiyi vermesinin olanağı bulunmuyor. Böyle bir durumda hükümet, TBMM'nin iradesine ipotek koyuyor anlamı çıkıyor ki, buna da hiçbir hükümetin cesaret etmesi olanağı bulunmuyor.
Aktarıldığına göre, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün dün İsviçre'ye hareketinden önce TBMM Başkanı Bülent Arınç ile görüşmesinde de bu konu ele alınıyor. Dışişleri'nden gelen bilgilere göre bulunan formül, Bürgenstock toplantısının ardından TBMM Başkanı'nın, görüşmeler hakkında Meclis'e bilgi vermesi için Başbakan'a çağrıda bulunması.

Meclis kararı
Plana göre, Genel Görüşme'de Erdoğan Kıbrıs konusunda gelinen noktayı aktaracak. Genel Görüşme sonrasında verilecek önerge ile bu konuda bir Meclis Kararı çıkarılması istenecek. Meclis Kararı'nda hükümetin bu konuda gereken taahhütte bulunmasına olanak sağlandığına ilişkin ifade de yer alacak.
Yani, KKTC halkının referandumda alacağı karara TBMM'nin de saygılı olacağı vurgulanacak. Böylece, TBMM geçen yıl mart ayında olduğu gibi, bir yıl aradan sonra Kıbrıs konusunda ikinci bir Meclis Kararı alarak düşüncesini ve desteğini ortaya koyacak. Geçen yılın mart ayında, Kıbrıs konusunda Meclis Kararı oy birliği ile çıkmıştı. CHP'nin itirazı ve AKP içinde Annan Planı'na muhalif olanlar da dikkate alındığında bu kez oy birliği ile bir karar alınması olanağı
bulunmuyor. Bununla birlikte, seçimden çok güçlü çıkmış bir Erdoğan'ın karşısında grubunda çok sayıda muhalif sesin direnç göstermesi de olası görülmüyor. KKTC halkının referandumda vereceği oy sonucuna da böyle bir karar sonrasında TBMM'nin saygı göstermesinden başka bir yol kalmıyor.

AB hukuku

Ankara açısından bir diğer sıkıntı ise Kıbrıs'ta ortaya çıkacak çözümün AB'nin Birinci Hukuku olarak nasıl kabul göreceği. AB'nin İlerlemeden Sorumlu Komiseri Gunther Verheugen, son Türkiye gezisinde, AB'nin birinci hukuku olması için AB ülkeleri parlamentolarından onay çıkması gerektiğini anımsatmıştı. Verheugen, "Eğer geçen yıl bu konuda adım atmış olsaydınız, şimdi AB ülkelerinin parlamentolarında bu konu da onaylanıyor ve birinci hukuk olması için karar alınıyor olacaktı" diye sitemini de iletmişti.
Gelinen noktada ise AB ülkelerinin parlamentolarında hemen devreye sokularak AB'nin birinci hukuku haline getirilmesi olanağı kısa vadede gözükmüyor. Böyle bir kararın AB ülkeleri parlamentolarından çıkması için de 1-1,5 yıllık bir süre gerekiyor.
Dolayısıyla Türkiye'nin, yarın yapılacak olan AB ara zirvesinden bu yönde bir söz almasının ötesinde elde edeceği bir güvence bulunmuyor. Bu güvencenin ileride ortadan kalkıp kalkmayacağına ilişkin kaygılar da tam anlamıyla giderilmiş gözükmüyor.

Kosova benzetmesi
Hükümet, her ne kadar Kıbrıs sorununun çözümü için bazı konularda esnek bir tutum içine girmeye hazır olsa da çözümün AB'nin birinci hukuku olması konusundaki ısrarından geri adım atma niyetinde gözükmüyor. AB'nin esas hukuku haline getirilmediği için ileride değişebilecek bir anlaşmanın altına imza koymaktan da çekiniyor. Türkiye gibi AB'nin konuyla ilgili uzmanlarının da bugüne kadar herhangi bir formül bulamadıkları açıkça kayda geçiriliyor. Daha da ilerisi, böyle bir sonucun ortaya çıkması halinde Ada'nın tekrar kan gölüne döneceğinden korkuluyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün dün dörtlü görüşme için İsviçre'ye hareketinden önce "Bugünlerde Kosova'da yaşananlar Türkiye'nin bazı kaygılarını güçlendirmektedir" sözü de bundan kaynaklanıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Derviş'in seçim sonucu tahlili   / 31-03-2004
 Adres bulamayan 13 milyon oy   / 30-03-2004
 Harcamalar kontrol edilmeyince...   / 28-03-2004
 Ankara'da seçim havası   / 26-03-2004
 Kıbrıs için Meclis Kararı...   / 24-03-2004
 Türbana Fransız modeli de uymuyor   / 23-03-2004
 İlk mesaj Bardakoğlu'ndan   / 21-03-2004
 İhtiyatlı memnuniyet   / 19-03-2004
 Arınç'tan dokunulmazlık formülü   / 17-03-2004
 Seçim sonrası senaryoları   / 16-03-2004
MUHARREM SARIKAYA
Kıbrıs AB yolunu açtı
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın,...
YAVUZ DONAT
Siyaset ve bürokrasi
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile...
 atv 13.30
"Beyblade"
 atv 14.00
"Hayat Bağları"
 Star 13.10
"Ebruli Günler"
 TRT 1 13.30
"Bizim Evin Halleri"
 TRT 1 14.55
"Damak Tadı"
 Habertürk 14.30
"Barış Çağan..."
Kasiyer akıllı olunca...
Bulduğu bir çantanın içindeki kredi kartını kullanmak için markete...
Azrail'in nefesi her an ensesindeydi
Avukat Gülşen Denizhan tüm tehditlere ve "kurşunlamalara" rağmen...
Londra'ya yerleşiyor
Londra'ya yerleşiyor
İşadamı Shery Shahnavaz, işleri nedeniyle Londra'da yaşıyordu.
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.