|
 |
 |
 |
Türkiye'de yargılandı Avrupa'da kahraman
Avrupa basınında kahraman muamelesi görüyor ama Türk mahkemeleriyle başı dertte. Suçu, yakalanan korsan kitapları Türkiye'deki hapishanelere göndermek
Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bir buçuk yıldan beri toplattığı korsan kitapları Türkiye'nin dört bir yanındaki hapishanelere gönderiyor. Bu yüzden de defalarca hakim karşısında çıktı. Ancak yılmadığını söylüyor: "Kitap dağıtmaya bir buçuk yıl önce elimizde 1999 yılından beri biriken korsan kitapları dağıtarak başladık. Çünkü depolarımız doldu taştı, bu kitaplar için başvurmadığımız kurum kalmadı. İki tane alternatifimiz vardı; ya kitapları imha edecektik ya da hapishanelere dağıtacaktık. Yakmayı doğru bulmadık."
ÇİTİCİDEN İZİN
Kitapları değerlendirmenin bu yolu yasadışı da olsa kararını vermiş Gürsel Tekin, bu konuda yetkililerin iznini aldığını da söylüyor: "Önce dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'ye gittim. Beni çok hoş karşıladı. Hatta bu fikrimi duyunca öptü beni. Ondan yazılı bir izin de aldım bu dağıtımı yapmak için. Çeşitli kurumların buna ihtiyacı vardı, özellikle birçok kurumun kütüphanesi var, kitapları yok, cezaevlerinin kütüphaneleri var kitapları yok, bunu tespit ettik. Bundan dolayı yakmaktan vazgeçtik ve bunu Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki okullara ve hapishanelere göndermeye karar verdik."
ROBIN HOOD GİBİ
Bugüne kadar cezaevlerinden 47'si bu kitaplardan faydalandı. Kadıköy Belediyesi'nde toplanan 200 bin korsan kitap mahkumlara ulaştı. Ama bu çalışma Belediye Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in başını hayli derde de soktu; "Ferzan Çitici'den izin almama rağmen dava açıldı. İlk davadan beraat ettim, ikinci davadan da beraat ettim. Sonunda üçüncüsü açıldı, ve yine beraat ettim. Yazarlar birliğinden şikayet gelince bu davalar açıldı ancak savcı izin veriyor buna rağmen dava açılıyor. Saçma bir durum tabii..." İşin ilginç yanı bu faaliyet önce Alman televizyonları ve gazeteleri tarafından fark edilmiş: "Almanya'da yaşayan bir mahkum hapishaneden çıktıktan sonra Almanya'ya dönmüş ve bizim çalışmamızdan söz etmiş. Gazeteciler duyunca buraya gelip röportaj yaptılar. Bu durumu çok ilginç buldular. Büyük de bir haber yaptılar. Benden 'Osmanlı'nın Robin Hood'u' diye bahsetmişler. Gazetede haber olunca diğer yayın organları ilgilenmeye başladı, ZDF ve ARD televizyonlarında haber oldu. Bu olay Avrupa basınında çok yankı uyandırdı. Bir de bazı mahkumlarla konuşmuşlar. Bize bu dağıtımdan dolayı açılan dava çok ilgilerini çekmiş. Alman gazetelerinde bizden çok övgüyle bahsettiler". Alman basınında olumlu yankılar uyandırmak hatta adından 'Osmanlı'nın Robin Hood'u diye söz edilmesi hoşuna gitse de Türkiye'de tepki görmek Gürsel Tekin'i üzmüş. "Burası Türkiye herşey olabilir burada, biz bunu bile bile yaptık zaten. En çok üzüldüğüm yasal boşluklardan faydalanıp bunu sorun haline getiren kurumların zaman zaman bizi çok şiddetle eleştirmeleri. Özellikle Yayıncılar Birliği ve yazarlar. Türkiye'de yeni çıkan yasa Kadıköy Belediye'sinin mücadelesiyle çıkmış bir yasadır. İki yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Bu ülkenin cezaevlerindeki insanlar da bizim insanlarımız. Bu kampanyaya keşke Yayıncılar Birliği ve Yazarlar Birliği de destek verseydi. İmkanları, olanakları var. Bir komisyon kursunlar ve cezaevlerine bir baksınlar yüzbinlerce insanın ekmek kadar, su kadar okumaya ihtiyacı var, kitaba ihtiyacı var. Gelsinler el birliği yapalım elele verelim bu sorunu çözelim."
DEVAM EDECEĞİM
Gürsel Tekin korsan kitapları hapishanelere gönderdiği için üç kez mahkemelik olmasına ve Türkiye'nin ünlü yazarlarını karşısına almasına rağmen doğru kararı verdiğini düşünüyor. Yeni çıkan yasayla korsan kitap sorununun artık çözüldüğüne inanan Tekin bundan sonra kampanyaya farklı bir yolla devam etmeyi planlıyor; "Bence biz doğru bir karar verdik. Sonuçta yapılan şey çok yasal değildi ama bu cezaevindeki insanlar da Türkiye'nin insanları. Cezaevinden çıktıktan sonra toplumla ciddi sorunlar yaşıyorlar. En büyük sorun da eğitimle ilgili. Onlara az da olsa hizmet sunmaya çalıştık. Bundan sonra devam edeceğiz, elimizdeki kitaplar bitince ikinci bir kampanyaya başlayacağız. Kadıköy okur yazarı çok olan, yüksek gelir düzeyli insanların yaşadığı bir belde. Herkesin evinde okuduğu ve başkasıyla paylaşmak istediği kitaplar vardır. Bunları toplayacağız bir kampanyayla ve hapishaneleri kitapsız bırakmayacağız."
AHMET ALTAN TERCİHİ
Tekin'e göre yıllardır boş kütüphaneleri olan hapishanelerde kalan mahkumlarsa uygulamadan çok memnun; "Mahkumların tepkisi gözlerimizi yaşartıyor. Bize mektupla ulaşan mahkumlar çok minnettar, kitap isteğinde bulunanlar bile var." diyor Gürsel Tekin ve Anadolu'nun çeşitli hapishanelerinde gelen mahkum mektuplarına cevap yetiştirmeye çalışıyor. Kitap isteğinde bulunan mahkumların ilk tercihi Ahmet Altan. Üstelik cezaevlerinden en çok Ahmet Altan'ın kitaplarına talep gelirken bu faaliyete en çok tepki gösteren yazarlardan biri de Ahmet Altan.
Sonat Canıdar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
